Hepimiz yapıyoruz. Zararı var mı yok mu? Uzmanı açıkladı

Hepimiz yapıyoruz. Zararı var mı yok mu? Uzmanı açıkladı

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Volkan Yurdakul, sık sık gündeme gelen ‘parmak çıtlatmak’ konusuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yurdakul, parmak çıtlatmanın bilimsel olarak kanıtlanmış bir zararının bulunmadığını ifade etti.

Habertürk’ün haberine göre; Doç. Dr. Ozan Volkan Yurdakul, parmak çıtlatmanın bilimsel olarak kanıtlanmış bir zararının olmadığını söyleyerek, bu konuda yapılan tüm çalışmaların, parmak çıtlatanlarla çıtlatmayanların eklemlerinde bir fark olmadığını gösterdiğini vurguladı.

PARMAK ÇITLATMANIN ZARARI VAR MI?

Yurdakul açıklamasında, “diğer görüş ise ''Tribonükleasyon'' olarak adlandırılır. Bu görüşe göre ise içerisinde gaz çözünen sıvılarda katı ortamlar birbiriyle temas ettiği zaman, ayrılmaları için daha fazla kuvvete ihtiyaç duyulur. Bu ayrılma esnasında da yine gaz kabarcıkları ortaya çıkar ve birleşip patlayarak ''çıt'' sesine neden olur" diye konuştu. Patlayan gaz kabarcıklarının eklem sıvısında tekrar çözünmesinin bir miktar zaman aldığını ifadelerini kullandı.
Yurdakul, "Bu yüzden, parmak çıtlatma alışkanlığına sahip olan insanlar, parmaklarını bir kez çıtlattıktan sonra 15-20 dakika kadar bir daha çıtlatamazlar" dedi.

“ÇIT SESİ, PARMAK ÇITLATMADA DUYDUĞUMUZ SESTİR”

Yurdakul, parmak çıtlatmanın insanların yüzde 25 ila 54''ünde görülen ve erkeklerde daha sık rastlanan bir durum olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Parmak çıtlatmayla ilgili iki görüş mevcut. Bunlardan ilki, ''kavitasyon'' dediğimiz olgu. Bu görüşe göre içinde gaz çözünebilen sıvılarda basınç azaldığında gaz molekülleri kabarcık halinde açığa çıkar. Bunu gazlı içeceklerin kapağının açılmasıyla gaz kabarcıklarının oluşması gibi düşünebiliriz. Eklem sıvısı da bu özelliktedir. Bu sıvıda açığa çıkan gaz kabarcıkları da birleşip patlatıldığında gelen ''çıt'' sesi, parmak çıtlatmada duyduğumuz sestir.”

DR. UNGER DENEYİ: FARK YOK

Yurdakul, parmak çıtlatmanın zararlı olup olmadığı hakkındaki en ünlü bilimsel çalışmanın ABD''li aile hekimi Dr. Donald Unger tarafından gerçekleştirildiğini açıklayarak şunları söyledi:

“Dr. Unger, tıpkı diğer parmak çıtlatan insanların yaşadıkları durumu yaşamış bir insan. Parmak çıtlatma alışkanlığına sahip olan Dr. Unger''e annesi, bunun zararlı olduğunu söyleyerek yapmamasını istiyor. Annesinin bu çıkışına sinirlenen Dr. Unger de tam 50 yıl boyunca sol elinin parmaklarını çıtlatıyor, sağ elinin parmaklarını ise çıtlatmıyor. 50 yılın sonunda yaptığı tetkiklerde iki elinin arasında bir fark görmüyor. Bu çalışma Dr. Unger''e 2009 yılında Nobel Parodi Ödülü''nü getirdi. 1970''lerde Los Angeles''te yaşlı insanlar üzerinde yapılan bir başka çalışma, yine parmak çıtlatmakla çıtlatmamak arasında bir fark olmadığını ortaya koydu. 2011 yılında yapılan bir başka çalışmada da parmak çıtlatma sıklığıyla ilgili. Burada da herhangi bir zarar ya da hasar oluşumu gözlenmedi. Dolayısıyla parmak çıtlatmanın bilimsel olarak kanıtlanmış bir zararının olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz”

“SES HASAR YAPMAZ, HASAR SES YAPAR”

Doç. Dr. Yurdakul, parmak çıtlatmanın, bilimsel olarak kanıtlanmış bir zararının olmamasına rağmen, neden zararlı zannedildiğiyle ilgili soruya ise "Aslında burada ''Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan'' durumu söz konusu. Zira parmak çıtlatma mekanizmasında ortaya çıkan ses hasara yol açmıyor. Tam tersine, eklemlerde bir hasar varsa, doğal hareketler esnasında parmak çıtlatıldığında çıkan sese benzer bir ses çıkması söz konusudur. Ancak bu noktadaki mekanizma tamamen farklı olup, hasarlı eklemlerde, eklem içi yapıların birbirine sürtünmesi kaynaklıdır. Bazı eklemlerde doğal hareketler sonucu çıkan bazı sesler hasar işareti olabilir. Ancak parmak çıtlatmada bu sesi biz kendimiz müdahale ederek çıkarırız" şeklinde cevap vererek sözlerini noktaladı.

İlgili Haberler