Dünya Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, kur korumalı TL vadeli mevduat sistemi ve ihracat dövizinin yüzde 25’inin Merkez Bankası tarafından satın alınması genelgesinin ardından sosyal medya hesabından dikkat çeken paylaşımda bulundu.
Aktaş paylaşımında, “Ekonomide icat çıkara çıkara ilerliyoruz: ✓Faizi düşürdük kur tırmandı. ✓Kuru tutmak için yaratılan KKM pek rağbet görmedi. ✓İhracat dövizine göz diktik. ✓TCMB bilançosunu bir günde 130 milyar iyileştiren müthiş bir operasyona imza attık.” İfadelerini kullandı.
Öte yandan Dünya Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş bugün “İcat çıkarma!” başlıklı köşe yazısı kaleme aldı.
Aktaş, “Şapkadan tavşan çıkara çıkara ilerliyoruz. Bu sihirbazlık gösterisinin altında yatan da faiz indirimi azmi! Önce kur korumalı mevduat, baktık buradan pek döviz geleceği yok, şimdi de ihracatçının dövizinin yüzde 25''ine el koymak... Bakalım sırada ne var?” ifadelerini kullandı.
Aktaş''ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Son iki haftaya bakın; peş peşe yeni icatlar görüyoruz. Ancak bu yeni icatlar sorunu çözmeyi değil, yalnızca ötelemeyi, ertelemeyi sağlıyor.
Elimizde kocaman bir örtü, sorunların üstünü örtüyoruz! Yaptığımız bundan ibaret.
“BİZE DÖVİZ GEREK DÖVİZ”
Yunus Emre’den esinlenerek söyleyelim:
“Bize döviz gerekiyor döviz, hem de çok döviz!”
Döviz açığı veren bir ülke olarak hep bu durumdaydık da, son dönemde attığımız adımlarla ihtiyacın daha da artmasına yol açtık.
Kör topal da olsa kendi rutini içinde ilerleyen ekonomiye ilk darbeyi eylül ayındaki faiz indirimiyle indirdik. Devamı geldi bu indirimlerin ve Merkez Bankası faizi yüzde 19’dan yüzde 14’e kadar çekildi.
Bu indirimlerin bankaların Merkez Bankası’ndan ucuza fonlanmasından başka hiçbir işe yaramadığını ve bir dizi sorun yarattığını sık sık yazdık. Bu kez özellikle aralık ayında kurda baş döndüren bir artış da başladı.
Kur yükseliyor, kurun yükseldiğini gören döviz almaya koşuyor; bu durum kuru daha da yukarı çekiyor ve bu bir kısır döngü halinde devam edip gidiyordu. Bu gidişe bir şekilde dur demek gerekiyordu da, nasıl?
“Faiz sebep enflasyon netice” tezinden vazgeçecek ve faizi mi artıracaktık, yoksa başka keşiflerde mi bulunacaktık? Tabii ki faize dokunmadık ve icat üstüne icat çıkardık...
KUR KORUMALI MEVDUATLA BAŞLADI
“Önlemler” paketi 20 Aralık akşamı açıldı. Kur korumalı mevduatı icat edilmişti.
Piyasalar “gece vakti” bu yeni keşfi nasıl coşkuyla karşıladı, nasıl coşkuyla karşıladı, sormayın gitsin!
Vatandaş döviz satmak için adeta kuyruğa girdi! Dolar bir anda 18 liradan 11-12 liraya iniverdi.
Üstelik birileri kıpır kıpırdı, yerinde duramıyordu.
Ama takke çok çabuk düştü, kel göründü! Meğer vatandaş o gün de, o hafta da döviz satmamış, hele hele şirketler hiç satmamış, aksine döviz alımı olmuştu.
Peki dövizi satan kimdi; kim olacak kamu bankaları ve Merkez Bankası ne güne duruyordu...
Hadi o gece ittire kaktıra döviz düşürülmüştü ama vatandaş bu yeni mevduata dudak büküyordu. Yeni uygulama hiç de umulan etkiyi yaratmadı. Sanki biraz temenni niteliğinde olan bazı tutarlar açıklanıyor ve “Şu kadar para yatırıldı” deniliyorsa da bu tutarlar doğrudan kur korumalı mevduatla mı ilgili, pek belli değil. O yüzden Merkez Bankası ve BDDK’nın bu konudaki resmi verilerini bekliyoruz.
İHRACATÇININ DÖVİZİ
Eveleyip gevelemenin alemi yok! Kur korumalı mevduat hesabı tutmadı. Öyle görünüyor ki özellikle döviz hesaplarından çözülme neredeyse hiç olmadı. Dedik ya, bu konudaki resmi verilerin tüm detayıyla açıklanmasını bekleyeceğiz, durum o zaman net olarak ortaya çıkacak.
Kur korumalı hesap ilgi görmeyip dövizde bir çözülme olmayınca başka bir icat çıkarıldı.
İhracatçı elde ettiği dövizin yüzde 25''ini Merkez Bankası''na satacaktı. Bu düzenleme yılbaşından itibaren uygulama girdi.
Öyle ya, Merkez Bankası nasıl döviz satıp piyasaya müdahale edecekti. Kendine ait olmayan dövizi sat sat; nereye kadar! Merkez Bankası artık piyasaya daha rahat müdahale edebilir hale geldi.
Farkında mısınız, artık Merkez Bankası’ndan piyasaya müdahale edildiğine ilişkin açıklama pek gelmez oldu. Ama herkes biliyor ki bu müdahaleler arka kapıdan devam ediyor.”