İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de kalmasını PKK/YPG, HDP ve Suriye’deki cihatçı terör örgütlerinin istediğini belirterek, Suriyeli sığınmacıların sayısının, kalmaları durumunda, 10 milyona yükseleceğini söyledi. Özdağ, ayrıca hükümetin terör örgütü PKK ile eylül ayında yeninden müzakereye başlayacağı yönünde güçlü emarelerin bulunduğunun da altını çizdi.
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı.
“Devletin istihbarat birimleri AKP’ye Suirye’de rejimin devrilemeyeceği yönünde raporlar verdi. Erdoğan’ın Beşar Esad’ı devirme sevdasının Türkiye’ye verdiği zararları 4 ana başlık altında toplayabiliriz. Bunlardan ilki, Suriye’nin kuzeyinde gelecek on yıllarda Türkiye için en büyük tehdidi oluşturacak olan bir ‘Pkkistan’ın kuruluş süreci başlamıştır. Üstelik Saray rejiminin ‘Bugün yarın tepenize iniyoruz’ şeklinde epeyce esip gürledikten sonra, ABD ile PKK/YPG’nin Suriye’nin kuzeyinde hakim olması konusunda anlaştığı belli oluyor. Bu anlaşmanın yapıldığı;
- Teröristbaşı Öcalan’ın son yazdığı mektupta
- ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffery’nin yaptığı açıklamalarda
- Başkan Trump’ın Erdoğan’a söyleyerek ‘PKK’ya karşı askeri operasyonları durdurttum’ açıklamasından da anlaşılmaktadır.
Öte yandan, terör örgütü ile eylül ayında müzakerelerin yeniden başlayacağı yönünde birçok belirti de vardır. ‘Bir gece ansızın gelebilirim’ şarkılarının yerini ‘Bir başka bahara kaldı mutluluğumuz’ mısraları aldı. “
“2040 YILINDA SURİYELİLERİN SAYISI 10 MİLYON OLACAK”
İkinci zarara gelince; Erdoğan’ın Esad’ı devirme politikası ülkemize kayıtlı-kayıtsız 5,3 milyon Suriyelinin dolmasına neden olmuştur. Şimdi Türk milleti uyutularak, alıştırılarak, Suriyelilere vatandaşlık verilmesi politikası izlenmektedir. 2040 yılında Suriyeli sayısı, eğer kalırlarsa, 10 milyona yükselecektir. Türkiye’nin birçok kenti Türk kimliğini kaybedecek ve Arap kentleri olacaktır. Ülkemizin milli kimliğini muhafaza etmesi mümkün olmayacaktır. “
“Üçüncü zarar ise, Türk milleti, bu politikanın bedelini 40 milyar dolar harcayarak ve borçlanarak ödemiştir. Bu harcadığımız 40 milyar dolar, bugün yaşadığımız ekonomik krizin en önemli sebeplerinden biridir. Türkiye gibi 450 milyar dolar dış borcu olan dolar borcu için yüzde 7,5 euro borcu için yüzde 5,25 faiz ödeyen ülkenin sarayının Türk milletinin sırtından bonkörlük yapmaya hakkı yoktur. Halk soğan kuyruklarında beklerken, gençler işsizlikten intihar ederken, Suriyelileri yedirip içirmeye hakkınız yoktur.”
“DIŞ POLİTİKADA MANEVRA ALANI ORTADAN KALKTI”
Dördüncü zarar ise, Erdoğan’ın Esad’ı devirme tutkusu, Türkiye’yi ABD ile Rusya arasına sıkıştırmış ve Türk dış politikasının manevra alanını ortadan kaldırmıştır.
“Türk halkının yüzde 90’ından fazlası Türkiye’nin başına bela olan Esad’ı devirme politikasının sona ermesini ve Suriyeli sığınmacıların bir an önce evlerine dönmelerini istemektedir. Peki kimler Suriyeli sığınmacıların kalmasını istiyor? “
“Bunların başında Suriye’den Arapları kovan, aç kalmaları için evleri ve tarlaları yakıp yanan tarlaların önünde halay çeken PKK/YPG çeteleri ve onun Türkiye’deki uzantısı HDP adlı partimsi amorf yapı gelmektedir. PKK/YPG adlı etnik temizlikçi, emperyalizmin uşağı, narkotik çete ve Türkiye’deki sahte siyasi uzantısı Suriyelilerin evlerine dönmelerinin Kuzey Suriye’de kurulmak istenen terör devletini engelleyeceğini bilmektedirler.”
“Suriyelilerin Türkiye’de kalmasını selefi cihatçılar IŞİD, Nusra gibi benzeri adlarda örgütlenen kozmopolit, İslam ve İslam medeniyeti düşmanı; emperyalizmin beşinci kolu olan çeteler istemektedir. Çünkü bu çeteler yeni terör hedefi olarak Türkiye’yi aldılar.”
