CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt fiyatlar ile ilgili tavsiye fiyatını değiştirmemesinin hayvan varlığı açısından ciddi sorun yaratacağına işaret etti. Gürer, Ulusal Süt Konseyi’nin Bakan Berat Albayrak döneminde, enflasyon artırıcı etkisi gerekçesiyle bir yıl boyunca çiğ süt fiyatını sabit tutmasının yarattığı sorunların görülmesi gerektiğini belirtti.
O süreç sonunda, fiyatlardaki önemli artışa rağmen çok sayıda ineğin kesime gönderilmesinden ders çıkarılmadığının görüldüğünü belirten Gürer, “Yem ürün dengesi sağlanmadıkça süt inekçiliği her geçen gün ülkemizde daralacaktır. Yem fiyatları sürekli artarken 1 Ekim 2022 tarihinden itibaren yüzde 3,6 yağ ve yüzde 3,2 protein içeriğine sahip çiğ süt destek primi hariç üreticinin eline net 7,50 TL geçecek şekilde belirlenmesinin tavsiye edilmesi, esasen hayvancılık yapana ‘sen bu işi bırak, yapma’ der gibi bir karardır. Mutlaka gözden geçirilmesi şarttır” ifadelerini kullandı.
Çiğ süt fiyatının sabit tutulması karşın piyasada süt ve süt ürünü fiyatlarının katlanarak arttığına dikkat çeken Gürer, “Tavsiye kararı üreticiyi koruyan değil, üreticinin önünü kesen bir karara dönüşmüştür. Kırsalda, çok sayıda boşalan ahıra yenileri eklenecektir. Girdi maliyetleri düşürülmeden hayvancılığın sürdürülebilirliği giderek zorlaşmaktadır. Süt fiyatlarının düşük tutulması besiciye büyük bir darbe olmuştur. Sanayici kazancından taviz vermezken yem fiyatlarının yanında ahır giderleri de sürekli artmakta ve tüm fedakârlık hayvancılık yapandan beklenerek resmen ‘sen bu işi bırak’ denmektir. İktidarın bu süreçte hayvancılık yapanın yanında durmaması, sorunları artırıp ithalata dahi mecbur kalınacak sürecin kapısını aralayacaktır. Alınan kararlar sanayicinin lehine adımlar atmaktan besici ve üreticinin yanında durma yönünde değişim göstermelidir” dedi.
ÇİFTÇİ BORÇ BATAĞINA GİRDİ
CHP’li Gürer, ekonomik kriz ile her kesimin ciddi sorunlar yaşadığını belirterek “Çiftçi bankalardan borç almadan üretim yapamaz duruma geldi” dedi. Gürer’in soru önergesine yanıt veren Bakan Murat Kurum’un verdiği bilgilere göre, borcu ödenemediği için mallarının icra dairesince satılması sonucu el değiştiren taşınmaz sayısı 35 bin 828. CHP’li Gürer yaptığı değerlendirmede ekonomik krizin ülkemizde giderek derinleşmesinin, her kesimi ciddi ölçüde etkileyip mağdur ettiğini belirtti.
Gürer, "Ürünü değer bulmazsa borç katlayarak çiftçi taşınmazı elden gitmektedir. Bakan verdiği bilgiye göre cebri satış ile el değiştiren taşınmaz sayısında 35 bin 828 erişmiş durumda. Bu bağlamda Konya 1964, Ankara 1405, Antalya 1216, Manisa 1255, İzmir 1164, İstanbul 1153 adet cebri satış ile el değiştiren taşınmazlarda ilk sıralarda yer almaktadır” bilgisini paylaştı.
CHP’li Gürer “Çiftçilerin önemli bölümünün ipotek karşılığı borçlanarak üretim yapıyor. Çiftçi bir yerde bankaya çalışıyor. Ürün değer bulmazsa borç katlayacak çiftçi taşınmazı elden gidecektir. Çiftçi ipotek verip bankadan borç alarak üretiyor. Çiftçi kazanmaya mecbur yoksa kapıda icra var. Banka borç veriyor. Faizi ekliyor. Çiftçi üretiyor. İlk işi ürünü sattığında bankaya koşmak, borcunu ödemek oluyor. Bu döngü ürün değer bulmadığında çiftçi borç batağına düşürüyor” diye konuştu.
TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ’NDEN ÇAĞRI
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, litre başına 20 kuruş olan süt prim desteğinin 1 liraya yükseltilmesi çağrısında bulundu. Eroğlu, “Her an sahada, üreticinin yanında, onlarla birlikte çalışan TVHB olarak talebimiz, yağ ve protein oranına bakılmaksızın prim desteğinin litre başına 1 lira olmasıdır” ifadelerini kullandı.
Eroğlu, süt ineklerinin, üreticilerin zarar etmesi nedeniyle kesime gönderildiğini, bunun da hayvancılığı olumsuz etkileyeceğini belirterek, bu konuda acil tedbir alınması gerektiğini vurguladı. Prim desteğinin artırılmasının üreticilerin eline geçen fiyatların yükseltilmesi açısından önemli bir tedbir olacağına dikkati çeken Eroğlu, aksi halde inek sütü üretiminin hızla düşmeye devam edeceğini kaydetti. Eroğlu, devletin süt piyasasında fiyatları dengeleyici önlemler alması gerektiğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: ”Sütün kooperatifler, üretici birlikleri aracılığıyla devlet tarafından satın alınarak, okul sütü programlarıyla okullarda çocuklarımız ve gençlerimize dağıtılması, okul kantinlerinde çocuklarımıza ve gençlerimize birer öğünlük, peynir, tereyağı verilmesiyle hem gençlerimizin hayvansal protein tüketmesi sağlanarak sağlıklı nesillerle geleceğimiz garanti altına alınacak hem de üreticinin sütünün gerçekçi fiyattan değerlendirilmesine neden olacaktır.” Uzun vadeli hayvancılık politikaları hazırlanırken özellikle süt ve et üretiminde destekleme sisteminin değiştirilmesi gerektiğini belirten Eroğlu, süt üretim maliyetini düşürecek desteklemelerin elektrik, yem gibi girdiler üzerinden yapılması çağrısında bulundu.