Üçüncü aşı mı üçüncü varta mı?
Bill Gates''in 13,6 milyon dolar destek verdiği ortaya çıkan dünyanın en önemli tıp dergisi The Lancet''te yayınlanan ve DSÖ''ye bağlı araştırmacıların da katıldığı çalışmada, Kovid-19''un daha şiddetli çeşitlerine karşı iki doz aşının yeterli olduğu bildirildi. Buna rağmen BBC, "Neden iki doz aşı yetmiyor, üçüncü doz aşı gerekiyor?" başlıklı bir yazıyla ilginç bir yaklaşımı gündeme getirdi. BBC''nin sağlık ve bilim muhabiri James Gallagher imzalı yazıya göre Nottingham Üniversitesi''nden virolog Prof. Jonathan Ball, insanları üçüncü doza ikna etmek için şöyle bir anlayış geliştirdi:
"Koronavirüsle savaşmak, bağışıklık sistemimizin öğrenmesi gereken bir şey. Aşılar daha çok bir okul gibidir. İlk doz, temelleri atacak ilkokul eğitimi. İkinci ve üçüncü dozlar ise bağışıklık sisteminizi ortaokula ve üniversiteye gönderip bilgisini büyük ölçüde derinleştirmek. Yani ilkokulu üst üste tekrarlamıyor. Bağışıklık sistemimiz, virüse dair daha zengin bir bilgiye ve anlayışa sahip oluyor."
Dördüncü, beşinci dozlar da herhalde yüksek lisans ve doktora sayılacak. Tabii sağ kalırsanız...
***
Bu yazıyı okuyunca, aklıma aşılardan sonra kalp krizinin salgın halini alması ve bir Nasreddin Hoca fıkrası geldi. Fıkranın da çeşitli "varyant"ları var ve içinde "varta" kelimesi geçiyor...
Nasreddin Hoca bir gün eşeğine binmiş, ormana odun kesmeye gitmiş. Çıktığı bir ağaçta üzerine oturduğu dalı kesmeye başlamış. Oradan geçen bir adam Hoca''yı uyarmış; "Bindiğin dalı kesiyorsun, düşeceksin" demiş. Hoca aldırmamış ve kesmeye devam etmiş ve düşmüş. Düştüğü yerden kalkarak, koşa koşa kendisini uyaran adamı yakalamış, "Sen bilgin bir adam imişsin, düşeceğimi bildin, ne zaman öleceğimi de bilirsin. Söyle bakalım ben ne zaman öleceğim?" Adam bunu bilemeyeceğini söylese de ısrar eden Hoca''nın elinden kurtulmak için "Şimdi eşeğini yükle ve yola çık. Eşek bu kadar yük altında zorlanınca yellenir. Birinci vartada sende bir halsizlik başlar, ikinci vartada dizlerinin bağı çözülür, üçüncü vartada ölürsün" demiş... Hoca, eşeği yüklemiş, yola çıkmış. Birinci vartada kendisini halsiz hissetmiş, ikinci vartada dizlerinin bağı çözülmüş, üçüncü vartada "ben öldüm" diye kendisini yere atmış... Çevredeki köylüler, öldüğünü zannederek dallardan bir sal yapmış ve Hoca''yı köye doğru taşımaya başlamış. Derken öyle bir yağmur başlamış ki patika yolu sel almış... Köylüler, "şuradan gidelim", "buradan gidelim" diye tartışmaya başlamış. Hoca tartışmanın uzamasından sıkılarak salın üzerinde doğrulmuş, işaret parmağıyla başka bir yeri göstererek "Ben sağlığımda şuradan giderdim" demiş...
***
Prof. Jonathan Ball''in aşılarla ilgili benzetmesinin Nasreddin Hoca fıkrasından aşağı kalır yönü yok. Zira aşı denilen deneysel genetik vartalarda, bakırdan 200 kat iletken olan grafen bulunduğu İspanyol Prof. Dr. Madrit tarafından laboratuvar analiziyle ispatlandı. Kanınıza grafen zerk ederek vücudunuzu üçüncü vartada tam bir baz istasyonu haline getirdikleri yetmemiş gibi bu madde, kalp kası iltihabına ve pıhtı atmasına sebep oluyor. Daha önce hiçbir rahatsızlığı bulunmayan gençler kalp krizinden ölüyor. Deneysel ilaçların da hiçbir faydasının olmadığı kabul edildi ama bütün bunların sebep olduğu ölümlerden, soykırımdan bahseden yok.
Yurt dışı teması olmayan insanlar, Güney Afrika kökenli gibi gösterilen Omicron vartası ile hastalanıyor! Bu vartayı dördüncü aşının yaydığı iddia ediliyor; araştıran yok!
İnsanoğlu, "şeytan tuzağı"na düşürülmüştür! Türkiye, bir de "projeli ekonomik kriz"le meşgul ediliyor...
Sahi "sağ"lıklı olanlar, hangi yoldan giderdi?