Türkiye karanlığa evrilmeyecek!
Değerli okuyucum; Eğitim Bir-Sen'in hazırladığı "Gecikmiş Bir Reform: Müfredatın Demokratikleştirilmesi" adlı 'akıllara ziyan' raporun her cümlesini, Tarihçi-Yazar Sayın Mustafa Solak, inceledi; değerlendirdi. İşte rapordan bir-iki cümle:
"T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi, ortaokul ve lisede müfredattan çıkarılmalı" (Sayın Solak'ın tespit ettiği, Anadolu İmam Hatip liseleri 12. sınıf "Akaid ve Kelam" ders kitabındaki, şahsî olmaktan çıkıp da toplumsal boyut kazanan ve aleniyete dökülen bazı suçlarda kınamanın ötesine geçen ve bizzat nasla -kesin hükümle- belirlenen cezaî müeyyideler de vardır.) İşte o cezaî müeyyidelerden bir bölüm: "Zina eden bekârlara 100 sopa (celde) vurulması; iffetli bir kadına zina iftirasında bulunan kişiye seksen sopa vurulması ve ayrıca şahitliğinin kabul edilmemesi; hırsızın elinin kesilmesi; silahlı gasp, yol kesme ve eşkıyalık gibi suçları işleyenlerin öldürülmesi, asılması, el ve ayaklarının çapraz kesilmesi veya sürgün edilmesi gibi"sözler... Okullarımızdaki yavrularımızı ilgilendiren, bu akıl dışı metin, tam 22 sayfa. Dileyen okuyucularıma e.posta ile gönderebilirim. Sayın Mustafa Solak'a, verdiği yoğun emekten dolayı teşekkür ediyorum.
Sevgili okuyucum, ben bu tür akılsızlıklara aldırmıyorum. Çünkü Türkiye'nin karanlığa direnme gücünün çok yoğun olduğunu biliyorum. Nitekim bir ara, başında sürekli fes taşıyan zavallı yaşlı bir geveze de "Keşke Yunanlılar işgal etseydi de şeriatı yaşasaydık" demişti. Desin, hiç önemli değil. Türk milleti aklını kullandığı sürece hep aydınlığı yaşayacaktır.
Ve İmamların Öcü...
Değerli okuyucum, Sevgili Yavuz Selim Demirağ'ın "İmamların Öcü" adlı kitabı gerçekten 'belgesel' nitelikte bir eser. Bu kitap, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki Cemaat yapılanmasını anlatıyor. Eserdeki gerçek bilgilerin yoğunluğu kitaba farklı bir anlam kazandırıyor. FETÖ'cu yapıyla ilgili pek çok kitap okudum. Ama bu hain yapının ordumuza nasıl sızdığını ayrıntılarıyla sadece bu kitaptan öğrendim. Fetullah'ın orduya sızdırdığı elemanlara değerli yazarımız çok güzel bir ad koymuş: Hormonlu çocuklar! Gerçekten de, devlete sızan o elemanların hiçbirisi aklın doğallığını yaşamıyor; dünyasını hormonlu bir yaşam üzerine kuruyor. Okuyucularım bilmelidir ki; bu eser FETÖ darbesinden önce yayımlandı. Değerli yazarımız Sayın Yavuz Selim Demirağ'ı gönülden kutluyorum. Okuyucularım bu görkemli esere Kırmızı Kedi Yayınevi'nin 0212 2448982 numaralı telefonundan ulaşabilirler.
Millî Düşünce...
Millî Düşünce Merkezi'mizin 11 Ocak 2017'deki 359. Bilgi Şöleni, Merkezin Ziya Gökalp Salonu'nda gerçekleşti. Konuşmacı; E.TBMM Başkan Vekili Sayın Uluç Gürkan'dı. Sayın Çağrı Türkeş Hanımefendi'nin de bulunduğu toplantı çok yoğundu. Sayın Gürkan'ın görkemli konuşmasından bir-kaç cümle sunabileceğim: "Türkiye İslam Coğrafyasının ilk ve tek örneği", "Anayasa kabul edilirse tam bir otoriterleşme gerçekleşecek", "Kuvvetler ayrılığı ilkesi, kuvvetler birliği ilkesine dönüştürülüyor", "Yürütme tek başına Cumhurbaşkanı'na verilmiş oluyor", "Cumhurbaşkanı isterse Meclis'in kanun yapma yetkisini kaldırabilir", "Tek başına kanun yapma Padişah fermanı gibidir", "Olağanüstü hâl yetkisi Cumhurbaşkanı'na veriliyor", "Gensoru yok", "Bu Cumhurbaşkanlığı azınlık dikta rejimidir", "Kenan Evren'in yaptığı anayasadan hiç farkı yok".
Ve Yesevî...
Sevgi Dergisi Yesevî'nin 277. Sayısı yine dopdolu. Erdoğan Aslıyüce'nin "Şark Meselesi Mekke'nin fethiyle başlamıştır". Yrd. Doç. Dr. Babek Cavanşir'in "İran Türkleri". Oğuz Çetinoğlu'nun "Yerli Otomobil". Av. Özcan Pehlivanoğlu'nun "İnsan Meselemiz". Süheyl Başaran'ın "Boğaziçi/Yeniköy ve Musiki". Emin Koç'un "Sultan Şehri-Emin Şehir". Mehmet Sayan'ın "Ulucanlar Cezaevi Müzesi". Davut Haskırış'ın "Mevlana Halidi Bağdadî" Ece Kalabay'ın "Şifa Yolunda Bir Adım. Seyhan Çağlar Emen'in "Şam'da Bir Türk Mahallesi". Mehmet Şadi Polat'ın "Zembil". Zeki Velidî Togan'ın "1968 Ravalpindi İslâm Kongresi". "Hunza Türkleri" yazıları okunmalı.
Esen kalın efendim.