Gazeteci ve ekonomi yazarı Murat Muratoğlu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün açıkladığı büyüme verilerini değerlendirdi. TÜİK ölçüm şablonu yanlış olduğunu belirten Muratoğlu, “İstesen de durduramazsın Türkiye’nin büyümesini… Ne yaparsan yap semirirsin… Yöntemlerden biri…” ifadesini kullandı.
“Çukur kazdırırsın, büyürsün… Çukuru kapattırırsın yine büyürsün… Nüfusun artar büyürsün… Vergileri artırırsın, yine büyürsün… Para basarsın büyürsün… Kredi dağıtırsın yine büyürsün…” diyen Muratoğlu, “Bunların hepsi harcamalardır. Basitçe, geçen yıl hacim 100 liradayken, bu yıl 125 lira mı oldu. Enflasyon kaçtı? Yüzde 17 açıklanmıştı. Enflasyondan arındır harcamayı… Yüzde 7 büyümüşsün işte…” ifadelerini kullandı.
Sözcü yazarı Murat Muratoğlu’nun bugün kaleme aldığı “Baktım, bir gün yine büyüyor Türkiye…” başlıklı yazısı şu şekilde:
Siz bakmayın kişi başı gelirde ancak en fakir ülkeler ile yarışabildiğimize… Dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biriyiz deriz, geçeriz.
Büyüme rakamlarını iyice bir inceleyeyim sonra yazıya geçeyim dedim. İstatistik kurumunun internet sitesini açtım. Aslında açamadım. Kaput… Kilit…
Yenileyip duruyorum. Açılmıyor. Yarım saat geçti, umudu kestim boynumu büktüm… Neyse ki internette başka bir sayfada buldum.
Bir baktım Türkiye’de “bilgi ve iletişim faaliyetleri” yüzde 18.1 oranında büyümüş! Önce kendi bilgi ve iletişim faaliyetlerini büyüt sonra başkasının büyümesini ölç…
TÜİK’e göre ekonomi yüzde 7 büyüdü
İstatistik kurumunun ölçüm şablonu külliyen yanlış… İstesen de durduramazsın Türkiye’nin büyümesini… Ne yaparsan yap semirirsin… Yöntemlerden biri…
-Aklından bir sıfır ile on arasında bir sayı tut Hilmi abi…
-Tuttum
-Kaç?
-Yedi…
-Yazalım, Türkiye yüzde 7 büyüdü… Gelecek sefer 10 ile 20 arasında bir sayı tutturacağım ona göre…
–Çay söyleyeyim mi?
Çaykur AKP döneminde eridi!
Diğer yöntem daha bilimsel… Değer artışı üzerinden hesaplanıyor.
Çukur kazdırırsın, büyürsün… Çukuru kapattırırsın yine büyürsün… Nüfusun artar büyürsün… Vergileri artırırsın, yine büyürsün… Para basarsın büyürsün… Kredi dağıtırsın yine büyürsün…
Nasıl? Bunların hepsi harcamalardır. Basitçe, geçen yıl hacim 100 liradayken, bu yıl 125 lira mı oldu. Enflasyon kaçtı? Yüzde 17 açıklanmıştı. Enflasyondan arındır harcamayı… Yüzde 7 büyümüşsün işte…
Burada esas sorun, enflasyon gerçekten yüzde 17’de mi? Alavere dalavere ile enflasyon açıklanınca balon gibi şişiyorsun, ama büyümüyorsun aslında…
İstatistiğin karanlık eli yüzdelik hesaplamaların hikayesidir…
Mesela… Geçen yıl borsada 100 liralık hisse senedi aldın. Terse geldin, paranın yüzde 50’sini kaptırdın. Yarısını… Elinde 50 lira kaldı.
Bu yıl 20 lirasını geri kazandın. İstatiksel anlamı paranı yüzde 40 büyüttün. Bravo diyeceğim ama 100 lirayla girdin, şu an 70 liradasın… Sahi neyi kazandın?
Geçen yıl dolar, 30 Mart günü 6 lira 52 kuruş değerinden, bu yıl 30 Mart günü 8 lira 25 kuruşa çıktığında… Dolar kadar yüzde 26 büyümedikçe fakirleşiyorsun aslında…
Ekonomi kağıt üzerinde değil de gerçekten büyüse… Yatırım yapıldığına göre işsizliğin azalması gerekmez mi? İşsizlik artmış… Gizli gizli robot mu aldınız söylesenize… Daha az çalışıp daha çok büyümeyi nasıl başarmışız!
Reel olarak büyüsek refah seviyesi, gelirler artmaz mı? O zaman bizim hakkımızı kim aldı? Kimiz aldığını biliyoruz da… Şahsi oynamasa… Üç beş de millete ateşlese… Herkes büyümeyi hissetse… Zira ülke olarak büyüdük mü? Büyüdük işte!