Bazı durumlarda zorunlu uygulanan bu işlem, hastanın kendi kendine nefes almaya başlaması ile sonlanır.
Hastalar genellikle bir endotrakeal tüp aracılığı ile mekanik ventilatör denilen solunum cihazına bağlanır.
Bu tüp ağızdan girerek ses telleri arasından geçer ve nefes borusuna kadar ulaşır. Hastanın solunum cihazına uzun süre ihtiyacı halinde ise bu tüp ağızdan çıkartılarak boyun ön duvarından nefes borusuna doğrudan yerleştirilir.
Hastanın boğazında küçük bir kesi, “trakeotomi” yapılarak daha kısa bir tüp bu kesi yerinde oluşturulan delikten ses tellerinin altındaki bir mesafeden nefes borusu içine yerleştirilir.
NE İŞE YARAR
Kendi başlarına soluma yeteneğini kaybeden kişilerde soluma sağlar.
Akciğerlere oksijen taşırlar,
Vücuttan karbondioksiti uzaklaştırır,
Hastaların daha kolay nefes almalarını sağlar.
HANGİ DURUMLARDA UYGULANIR
Boğazdan nefes alımını zorlaştıran felç ve öksürme durumlarında,
Baş bölgesi ve boyun bölgesinde yapılan ameliyatlardan sonraki iyileşme sürecinde nefes almaya yardımcı olmada,
Gırtlak ya da ağızda oluşan kanser türlerinde solunum yollarını tıkama ya da daraltma ihtimali olan durumlar için de önlem olarak uygulanır.
RİSKLERİ NELERDİR
Trakeostomi uygulaması güvenli olmasına rağmen cerrahi işlemden sonra bazı komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Oluşan bazı riskler ise şunlardır:
Açılan delikte daralma oluşması,
Trakeostomi borusunun yerinden çıkarak boğaza kaçması,
Kanama,
Deri altında yer alan dokularda hava birikimi,
İnce borunun tıkanması.