Eski İçişleri Bakanı, TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle Meclis Başkanlığı'na başvurdu. Soylu, kendisine yönelik sistematik bir karalama kampanyası düzenlendiğini ve itibarını zedelemeye yönelik girişimlerde bulunulduğunu iddia etti.
Meclis Başkanlığı'na sunduğu dilekçede, "Görev yaptığım dönemlerde hakkımda yürütülen karalama, iftira ve itibarsızlaştırma kampanyalarına karşı, hakkaniyetin ve gerçeklerin ortaya çıkması için Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve TBMM İçtüzüğü'nün ilgili maddeleri çerçevesinde yasama dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep ediyorum" ifadelerine yer verdi.
Eski AKP Milletvekili ve eski MKYK Üyesi Şamil Tayyar ise, Süleyman Soylu'nun dilekçesini değerlendirerek, AKP'nin Süleyman Soylu'ya vefasızlık yaptığını belirtti ve dokunulmazlığının kaldırılmasının imkansız olduğunu ifade etti.
Soylu’nun verdiği dilekçe sonrası açıklama yapan eski AKP Milletvekili ve eski MKYK Üyesi Şamil Tayyar, AKP’nin Süleyman Soylu’ya vefasızlık yaptığını belirtti.
Tayyar açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Soylu bakanın TBMM Başkanlığına yaptığı dokunulmazlığının kaldırılmasına dair başvuru, bir hukuki talepten öte siyasi meydan okumadır. Hakkında fezleke olmadığı için bu başvurunun hukuki sonuç doğurması, yani dokunulmazlığının kaldırılması imkansız. Ancak bir niyet beyanı olarak kenarda durur, ileride meclise fezleke gelirse acil işleme alınması düşünülebilir. Savcılara da ‘elinizde dosya varsa fezlekeye dönüştürün gönderin’ mesajı olarak algılanabilir.”
“AK PARTİ DE SESSİZ KALMAYI TERCİH ETTİ”
Soylu’nun hamlesinin asıl mevzusunun başka olduğunu ifade eden Şamil Tayyar, sözlerine şöyle devam etti: “Soylu bakan eğrisiyle doğrusuyla bu ülkede AK Parti’nin 7 yıl İçişleri Bakanlığını yapmış, özellikle terörle mücadele alanında olmak üzere başarılarıyla iz bırakmış biridir. O sebeple her daim hedeftedir. Sadece görevden ayrıldığı son 1 yılda aleyhinde 11 bin 500 TV, bin 454 gazete, 628 makale, 218 bin internet/sosyal medya haberi yapılmış. İktidarla ilişkili neredeyse her konuda düzeltme yapan Dezenformasyonla Mücadele Birimi de AK Parti de sessiz kalmayı tercih etti.”
“SADECE SOYLU’NUN YAŞADIĞI BİR DURUM DEĞİL"
“Oysa Soylu bakan, Vietnam’ın değil Türkiye’nin İçişleri Bakanı’ydı, AK Partili’ydi” diyen Şamil Tayyar “Bu yalnızlık, çaresizlik, Soylu bakanı harekete geçirmiş, kendi göbeğini kendi kesmek istemiş gibi gözüküyor. Bu vefasızlık hali, aslında sadece Soylu’nun yaşadığı bir durum değil aslında. Ne yazık ki kenara çektiğimiz kadroları, almakla yetinmeyip üzerinde tepiniyor, itibarsızlaştırıyoruz. Bu da AK Parti’nin yeniden güven inşa etmesini zorlaştırıyor, derin güvensizlik yaşanıyor. Eğer AK Parti, sınırlı kadroyla kendi arasında top çevirmeye, çilekeşleri unutmaya, nimet/külfet dengesini bozmaya devam ederse geçmiş olsun. Acil müdahale” ifadelerini kullandı.