Talat Atilla, Rahmi Turan'ın kendisini kaynak olarak açıklamasının ardından Twitter'dan yaptığı açıklamada, "20 dakika sonra tüm ayrıntıları yazacağım..." dedi. Bu tweetin ardından Talat Atilla, sahibi olduğu sitede "Yanıt veriyorum" başlıklı bir yazı yayınladı.
İşte o yazı:
"Rahmi Turan “Gazeteci kaynağını açıklamaz” dediği için ve Rahmi Turan’ı korumak için “Benim dememeyi tercih ettim”
Konuyu en ufak ayrıntısına kadar yazmanın vakti geldi.
Haber bana geldiğinde çok yönlü çek ettim...
Hatta, bununla yetinmedim.
Bu haberi CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na da bir şekilde “Bu haber doğru mu?” diye doğrulattım.
Haberi ilk önce zaman zaman yazılarımdan alıntı yapan, turktime’da yazan
Rahmi Turan’a verecektim ama yurt dışı telefonu çalınca saat farkını o an hesaplayamadığım için gece olabilir diye arayıp kapattım.
Bunun üzerine sahibi olduğum haber sitesini kendi hesabında öneren Uğur Dündar’ı aradım. Dündar bana “CHP’yi dizayn ediyor diye saldırırlar” dedi.
Bunun üzerine haberi kendi sitem de yazmaya karar verdim ancak Rahmi Turan’ı çaldırıp kapattığım için, neden aradın sorusuna da yanıt olsun, hem de ilk haberi yazmasına niyetlendiğim kişi olduğu için arayarak haberi söyledim.
“Tamam, yazarım” dedi.
Ve bilgileri gönderdim.
Şimdi geleyim bu habere…
1. 9 Kasım gece 01:15 de görüşme olduğu…
2.Giren ve çıkan plakaların isimleri. Resmi kaydı olmayan 06 sfg 4543 plakalı araçla giriş yapıldığı, çıkarken de 06 ghj 1290 plakalı beyaz Auidi marka araçla çıkıldığına kadar ayrıntılı bilgiler vardı.
Tüm bunlar bilgi olarak geldi.
Kısa süre önce İyi Partili bir yetkilinin de Erdoğan’la gözlerden uzak görüşmesi de kamuoyuna sızmıştı.
Tüm bunlara rağmen CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na bir şekilde haberin doğruluğunu onaylatınca içimde şüphe kalmadı.
Ne Muharrem İnce’ye…
Ne CHP’ye…
Ne iktidar partisine karşı değil, sadece habercilik arzusuyla davrandım.
Gelelim haber kaynaklığı meselesine…
Kaynağımın ismini söylemem söz konusu olamaz ama bir CHP’li…
Ya Kemal Bey, ya da kendisinin konuşmasını beklerim doğrusu..
Kılıçdaroğlu haberi doğruladıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın net açıklamaları üzerine haberi yeniden kaynağıma sorgulattım.
“Yine altını çizerek yüzde yüz doğru” dedi.
Şimdi, Kemal Beyin ve doğrulattığım CHP’li kaynağın konuşmasını bekliyorum…"
NE OLMUŞTU?
Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan, 20 Kasım 2019 tarihli “Saray’a çıkan CHP’li kim?” ara başlıklı yazısında çarpıcı bir iddiayı gündeme getirmişti.
Turan yazısında; Beştepe’ye giden bir CHP’linin, CHP Genel Başkanlığı’na aday olma konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğünü aktarmıştı.
Turan’ın yazısını yorumlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu da “Ben şaşırmadım efendim. Doğrudur… CHP’yi nasıl dağıtırız diye çalışan ekipleri var. Arkadaşlarıma, partililere söyledim. Adamlar tutuldu, paralar verildi. Biz bunu gayet iyi biliyoruz. Akıl var, mantık var. Başka işin mi gücün mü yok? Erdoğan, CHP’yi dağıtmak için elinden geleni yapıyor. Devletin en kilit noktasındaki isimleri devreye soktuğunu biliyorum. Okuduğumda ‘doğrudur’ dedim. İsim vermek istemiyorum.” demişti.
Tüm bu tartışmalara Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Kasım’da İzmir’den yanıt vermiş; “Bunu haber yapan gazeteci kayıp. Bay Kemal senin hayatın yalan… Eğer yiğitsen ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum. Acaba sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun?” demişti.
Tartışmaların ardından da Rahmi Turan; önce kaynağının kendisine verdiği ismin Muharrem İnce olduğunu açıklamış ardından da kaynağının gazeteci Talat Atilla olduğunu duyurmuştu.