Türkiye’de kaçak olarak bulunan düzensiz Afgan göçmenin kaç kişi olduğunu bile bilinmediğini ifade eden Yılmaz, “Ülkenin yöneticisi bir öyle diyor, bir böyle diyor. Erdoğan’ın, rüzgârın önünde savrulmasının bir örneğini daha yaşıyoruz.” dedi.
Yılmaz’ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mı olaylar üzerindeki hâkimiyetini kaybetti yoksa bin odalı Saray’ını dolduran danışmanları mı sürekli onu yanıltıyor?
Daha dört gün önce Türkiye’ye yönelik kitlesel Afgan göçünün “sosyal medya abartısı” olduğunu söylüyordu.
Önceki gün fikir değiştirdi:
“Giderek yoğunlaşan ve İran üzerinden gelen bir Afgan göçmen dalgası ile karşı karşıyayız. Bunu önlemek için Pakistan’la işbirliğini arttırarak sürdürmemiz gerekiyor. Afganistan’a barış ve istikrarın gelmesi için Pakistan’a hayati görevler düşüyor. Yeni bir göç dalgasıyla ancak bu şekilde mücadele edilebiliriz.”
İran üzerinden gelen göç dalgasıyla mücadele edebilmek için Pakistan ile işbirliğini arttırmak; “dahiyane” bir çözüm mü, yoksa “ağam bizle eğleniy” mi?
Erdoğan, haritaya hiç baktı mı, bilmiyorum.
Türkiye’nin İran sınırını korumak, yasa dışı geçişlere kapatmak ve olası göç dalgasını sınırın öteki tarafında tutmak için Pakistan ne yapabilir?
Yoksa Urduca ve Peştuca konuşan danışman ihtiyacı için mi Pakistan ile işbirliği yapacak?
Bana öyle geliyor ki Erdoğan danışmanlarının yazıp “elektronik suflöre” yüklediği konuşmaları okuyor ama bu konuşmalarda söylediği sözler ile ne demek istediğini kendisi de bilmiyor.
Erdoğan’ın konuşması gereken bir devlet varsa bu öncelikle İran olmalı, Pakistan değil.
İran gibi bir polis devletinde ülkenin bir ucundan girip, koca ülkeyi kat edip, öteki uçtaki sınırdan yürüyerek geçebilmek bir tek şekilde mümkün olabilir: İran, bu göçe göz yumuyor, kim bilir belki de Türkiye’nin istikrarsızlaşması için teşvik ediyor.
O zaman sınırınızı sağlam tutacaksınız ki İran, kendi toprakları içinde göçmen kampları istemiyorsa işi en başından sıkı tutsun.
Bugüne kadar yapılmayan budur.
Türkiye, düzensiz Afgan göçüne bir yandan sanayi ve tarımda kullanılacak ucuz işgücü olarak baktı, diğer yandan da ABD’nin gözüne bu yöntemle hoş görünebileceğini zannetti.
Kim bilir belki Biden – Erdoğan görüşmesinde bunun pazarlığı da yapıldı.
O yüzden de ülkemizde kaçak olarak bulunan düzensiz Afgan göçmenin kaç kişi olduğunu bile bilmiyoruz.
Ülkenin yöneticisi bir öyle diyor, bir böyle diyor.
Erdoğan’ın, rüzgârın önünde savrulmasının bir örneğini daha yaşıyoruz.