İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Erol Ulusoy, korona virüs salgınından sonra Türkiye'deki futbol kulüplerinin ekonomik durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Ulusoy, korona virüs salgını nedeniyle ekonomileri olumsuz etkilenen kulüplerin, konkordato talep edebileceğini söyledi.
Bütün borçluların, mahkemeye başvurması durumunda konkordato talep edebileceğini belirten Ulusoy, "Korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle borçlunun ne malları haczedilebiliyor ne de hacizli malların satışı istenebiliyor. Sonuçta borçlular bakımından kısmen dahi olsa, konkordato ilan edilmiş gibi bir sonuç çıkıyor. Konkordato isteyebilmek için iflasa tabi olma şartı yok. Dileyen bütün borçlular, koşullarını yerine getirerek ticaret mahkemelerine konkordato talebi ile başvurabilirler. Öğretmen, asker, polis, mühendis, işçi, esnaf, kim olursa olsun. Bunlara, spor kulübü olarak faaliyette bulunan dernekleri da dahil edebiliriz. Bazı Süper Lig takımları anonim şirket olarak yer alıyor. Bütün şirketler gibi borca batık olurlarsa bunların da iflasları istenebilir. Konkordatonun olumsuz yanıysa mahkemenin gözetim kayyımı yerine yönetim kayyımı da atayabilme olasılığıdır. Bu durumda spor kulübünü başkanı ve yönetim kurulu değil, kayyım yönetecektir. Bunun sakıncasından söz etmeye gerek bile yok" dedi.
"SPOR KULÜPLERİ İÇİN DE MÜCBİR SEBEPLER VAR"
İş yerleri gibi futbol kulüplerinin de mücbir sebeplerden faydalanabileceğini aktaran Ulusoy, "Tıpkı kapatılan iş yerleri gibi, maçları ertelenen, ligleri tatil edilen spor kulüpleri için de mücbir sebep vardır" diyen Prof. Dr. Erol Ulusoy, "İş yerlerinin İçişleri Bakanlığı tarafından kapatılması ile liglerin federasyonlar tarafından tatil edilmesi arasında mücbir sebep bakımından hukuken bir fark yoktur. Gerçi spor kulüpleri kapatılmadı. Ama onlar için ana faaliyet, liglerde maç yapmaktır, ki şu an da maç yapmaları mümkün değil, yani kapalılar. İş yerleri de aslında hukuki varlıklarını sürdürüyorlar fakat, ticari faaliyette bulunamıyorlar. Yani arada bir fark yok" ifadelerini kullandı.