Yeniçağ Gazetesi'nin bugünkü manşeti...
Gazetemizi okumak için tıklayınız...
ERDOĞAN'DAN DEM PARTİ VE KANDİL'E 'UMUTSUZUM' MESAJI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortağı Bahçeli'nin çıkışıyla yeniden gündeme gelen açılım süreci için "Kandil'den ve DEM Parti'den gelen açıklamalar, her iki yapının da aynı kafada olduğuna işaret ediyor. Açık konuşmak gerekirse karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin dünkü TBMM Grup Toplantısı'nda Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin teröristbaşı Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrı ile ilgili çarpıcı bir değerlendirme yaptı. Erdoğan, "Ülkenin ve milletin hayrına olan her meselede Sayın Bahçeli ile tam bir mutabakat halindeyiz, uyum ve eş güdüm içinde hareket ediyoruz. Sayın Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur. Biz de cumhurbaşkanı olarak bu meseleyi siyasi sosyal bölgesel sonuçlarıyla birlikte tüm yönleriyle titizlikle ve soğukkanlılıkla ele alıyoruz dedi. DEM Parti'ye yönelik "Eğer hukuk devleti ilkelerine uyarsanız biz iktidar olarak sizinle uğraşmayız" sözlerini hatırlatan Erdoğan, "Ama bunlar ne yazık ki terör örgütünün mensuplarını belediyelere yerleştirme gayretinde olunca hukuk, yargı, ne yapacak sizi hesaba çekecek. Meşru sınırlar içinde kalmak şartıyla ülkemizde sivil siyasetin önü ardına kadar açılmışken yedeğine terör örgütünü alarak hiç kimse siyasetçilik oynayamaz." şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Sayın Bahçeli'nin, Cumhur İttifakı’nın ortak siyasi vizyonumu yansıtan tarihi çağrısından sonra Kandilden ve DEM Partiden gelen açıklamalar, her iki yapının da aynı kafada olduğuna işaret ediyor. Bu kafanın mutlaka değişmesi gerekiyor." diye konuştu. Erdoğan, sözlerini "Açık konuşmak gerekirse karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor. Terör örgütü küresel güçlerin tetikçisi, taşeronu, paralı askeri, aparatı rolünden vazgeçmediği sürece, nerede olursa olsun başını ezmeyi sürdüreceğiz. Tüm bu zorluklarına rağmen ülkemizin milli güvenlik ve diplomasi öncelikleri çerçevesinde sadece bugüne değil geleceğe odaklanan uzun menzilli bir perspektifle neler yapılabileceğini mütalaa ediyoruz. Geçmişte ne dedim? Silahları gömeceksiniz, silahları gömdüğünüz anda bizim için her şey sizlerin önünü açmaktır ama siz silahlan gömmez, hala her yerde bombaları patlatmaya devam edersiniz bu devletin eli de sizin omuzunuzda olacaktır. Bölgemiz kan deryasına dönmüşken devletimizin her türlü riske karşı gerekli tedbirleri alması 85 milyona ve gelecek nesillere karşı vazifesidir. Milletimiz müsterih olsun, bu tartışmaların hiçbiri de terörle mücadelemizde en küçük zafiyete yol açmayacaktır." diye sürdürdü. Cumhurbaşkanı Cumhur İttifakı olarak omuz omuza vererek terörsüz Türkiye idealini inşallah gerçeğe dönüştüreceğiz." ifadelerine yer verdi.
Erdoğan, konuşmasında kesin ihraçları istenen teğmenler için de "Komutanlarının açık talimatlarına rağmen disiplinsizlik yapan teğmenlerin yarın neler yapabileceklerini kim bilebilir. Kılıç şakırtılan arasında disiplinsizlik yapanların kahramanlaştırmak neyin nesidir? Allah aşkına bu nasıl bir şuursuzluktur? CHP'nin tarihinin her döneminde olduğu gibi bugün de orduya siyaset bulaştırma, orduyu kışkırtma geleneğinden kurtulamadığı anlaşılıyor. Bu ordu 3 kıta 7 iklimde İslam'ın bayraktarlığını yapan şanlı bir ordudur. Kimse bu orduyu sağa sola çekmesin. Ordumuzun konumunu gayet iyi biliyoruz. Bu ordu, bir zümrenin, bir partinin değil milletin ordusudur. Türk Silahlı Kuvvetleri, Peygamber ocağıdır. Milletimizin gurur kaynağıdır" değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, belediyelerin açtığı kreşlerin kapatılması kararı için de "Kreş, anaokulu, lise, üniversite açmanın kuralı bellidir. Her eğitim kurumunun uyması ve sahip olması gereken standartlar vardır. Kimse, Ben kuralları takmıyorum, kanunlara uymuyorum' diyemez' dedi.
Erdoğan konuşmasından sonra AKP Grubu'ndan ayrılırken "Bahçeli'nin 'İmralı ile DEM görüşsün' çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna "Görüşüyor" diye yanıt verdi.