Bosna Hersek'teki savaş sırasında Birleşmiş Milletlerin (BM) "güvenli bölge" ilan ettiği Srebrenitsa, 11 Temmuz 1995'te “Bosna Kasabı” olarak nitelendirilen Ratko Miladiç'e bağlı Sırp birliklerince işgal edilmişti.
İşgalin ardından sivillere karşı katliamın başlaması üzerine BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, Sırplara teslim edildi.
Fuat Çimen, o dönem soykırıma ortak olanları sosyal medya hesabından açıkladı. Soykırımı yapan Sırplar kadar, masum sivilleri katillere teslim eden Hollandalıların o dönem dalga geçer gibi yaptığı çizimleri de paylaşan Çimen, ‘‘İnsanlarımızı öldürttünüz, insanlığı öldürttünüz soykırımın sistemli ortağısınız. Kendi oluşturduğunuz tek taraflı hukuk sistemi sizi soykırıma ortaklıktan soyutlayabilir, soruşturmaya gerek yok diyebilir. Ama çetnik faşistlerine, o katillere yardım ve yataklık ettiğinizi yani asıl katillerden biri olduğunuz gerçeğini asla değiştirmez. Çünkü siz de KATİL VE SOYKIRIMCISINIZ. Sizi asla ve asla affetmeyeceğiz!’’ ifadelerini kullandı.
SREBRENİTSA SOYKIRIMI
1991-1995 Yugoslavya İç Savaşı (Hırvatistan Savaşı ve Bosna Savaşı)'nda Sırp Cumhuriyeti Ordusu'nun Srebrenitsa'ya karşı giriştiği Krivaya '95 Harekâtı esnasında Temmuz 1995'te yaşanan ve en az 8.372 Bosnalı'nın Bosna-Hersek'in Srebrenitsa kentinde general Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından öldürülmesine verilen addır.
Katliamda bir kısım kadın ve küçük yaşta çocuğun da öldürüldüğü, belgelerle kanıtlandı. Sırp Cumhuriyeti Ordusunun dışında katliama "Akrepler" olarak tanınan Sırbistan özel güvenlik güçleri de katıldı. Birleşmiş Milletler Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına karşın 400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin varlığı katliamı önleyemedi.
Srebrenitsa katliami II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı olması ve Avrupa'daki hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım olması açısından da önem taşır.