Son yıllarda sosyal medya kullanımının yaygınlaşması, toplumda öfke sorunlarının artmasına neden oldu. Uzmanlar, bu artışın nedenlerini ve sosyal medyanın bu süreçteki rolünü detaylı bir şekilde ele alıyor.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR VE UZMAN GÖRÜŞLERİ...
Psikolog Dilara Dalyan, sosyal medyanın bireylerin anlık duygularını ifadeetmesine olanak tanırken, aynı zamanda olumsuz etkileşimlere de zemin hazırladığını belirtmekte.
Sosyal medya platformlarında sıkça karşılaşılan tartışmalar ve negatif yorumlar, bireylerin öfke seviyelerini artırabilir. Ayrıca, sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler ve provokatif içerikler de öfke duygusunu tetikleyebilir.
Dalyan, toplumsal belirsizlikler ve ekonomik sıkıntıların da öfke sorunlarının artmasında önemli bir rol oynadığını vurgulamakta. Pandemi süreci gibi büyük krizler, insanların stres seviyelerini artırarak öfke duygusunu daha yoğun hale getirebilir. Bu durum, bireylerin öfke yönetiminde zorlandıkları durumları artırmakta.
Öfke kontrolü, bireylerin öfke duygularını tanıma, anlama ve bu duyguları uygun bir şekilde ifade etme yeteneği. Psikolojide öfke, genellikle tehdit, hayal kırıklığı veya kayıplara karşı ortaya çıkan duygusal bir tepki. Ancak bu duygunun sağlıklı bir şekilde yönetilememesi, bireyin hem kendisine hem de çevresindekilere zarar vermesine yol açabilir. Bu nedenle, öfke kontrolü, kişisel sağlığı ve sosyal ilişkileri olumlu yönde etkileyen önemli bir beceri.
Günlük yaşamda karşılaşılan stres faktörleri, iş hayatındaki baskılar ve sosyal etkileşimler, bireylerin öfke seviyelerini artırabilir. Özellikle şehir yaşamının getirdiği hızlı tempolar ve belirsizlikler, öfke patlamalarını tetikleyen önemli unsurlardır. Bu nedenle, toplumun genelinde öfke kontrol sorunları daha sık görülmeye başlanmıştı.
Öfke sorunu, fiziksel, duygusal ve davranışsal belirtilerle kendini gösterir. Fiziksel belirtiler arasında kalp atışlarının hızlanması, terleme ve titreme gibi tepkiler yer alır. Duygusal olarak ise, birey huzursuzluk, çaresizlik veya sinirlilik hissedebilir. Davranışsal olarak ise, bağırma, agresif tutumlar sergileme ve çatışmalara girme gibi durumlar gözlemlenir.
Sosyal medya, toplumsal belirsizlikler ve ekonomik sıkıntılar, toplumdaki öfke sorunlarının artmasına neden olan başlıca faktörlerdir. Uzmanlar, öfke kontrolünün kişisel sağlığı ve sosyal ilişkileri olumlu yönde etkileyen önemli bir beceri olduğunu vurgulamakta. Bu nedenle, bireylerin öfke yönetimi konusunda bilinçlenmeleri ve gerekli önlemleri almaları büyük önem taşır.