Sorun sadece Grönland’a girmek değil!
Önce Prof. Dr. Ahmet Ercan’ın Grönland açıklarında dev bir gemiden geçtiği mesajı okuyalım:
-Artık Grönland’a çok yaklaştık. Atlas Okyanusu’nun kuzey güney doğrultusundaki orta yarığı üzerinden geçtik. Deniz, beş metrelik dalgalarla çalkalanıyor. Sol yanımızdan ev büyüklüğünde bir buzdağı geçti, serserice denizde yüzüyordu. Kaptan bir açıklama yaptı ve sürekli olarak boğuk sesli düdüğü çalarak uyarıda bulunuyor. Bu uyarı kime, onu anlamadım.
-Şu anda aklımda Grönland’a girememek var... Binlerce kilometre uzaktan Türkiye’den gelip de Grönland Adası’na çıkamayacak o arkadaşların durumu... Hepsi haklı olarak ateş püskürüyor. Düşünün gemide 3200’ü yolcu yaklaşık 4400 kişi var. Gemide, Grönland’ın üç bin kişilik küçük bir köy olan limanına çıkamayacak yalnızca 18 kişi var. O 18 kişinin çoğu da Türk ve bunlar Türkiye’nin seçkin mühendisleri, iş adamları. Terörist ya da sığınmacı değil, Türkiye’nin kaymak takımı... Ancak Danimarka adası olan Grönland seçkin Türkleri almıyor. Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarı yerlerde sürünüyor. Düşünün burada yaklaşık 60 milletten insan var karaya çıkamayan yalnızca Türkler ve beş Çinli... Gemide WC temizleyen Filipinli, Hintli karaya çıkabiliyor, Türkler çıkamıyor. Türkiye’yi, Atatürk Türkiye’sini, cumhuriyetimizi bu duruma sokan sözde Türkiye’nin yöneticileri güzel gün yüzü görmesin.
-Gemide herkes “deprem olacak mı hocam?” diye soruyor. Türkiye’nin depremi her gün oluyor her gün. Ülkemizin saygınlığını yitirmesinden daha büyük deprem olabilir mi acaba? Paranız cebinizde, dünyayı bile gezdirmiyorlar size... Her ülke didik didik Türkleri inceliyor, sanki cinayet işlemiş dünyanın tek suçluları gibi. Türk dendiğinde yurt dışında herkes ürperiyor, kaçıyor, tiksiniyor. Yazıklar olsun! Türkleri bu duruma düşüren sözde Türkiye’nin yöneticilerine yazıklar olsun, ağzımızdan burnumuzdan getirdiler, yaşamımızı kararttılar. Yazıklar olsun.
***
Danimarka-İngiltere Schengen vizesi olan Türkler, 50 bin kişinin yaşadığı dünyanın en büyük adası olan Grönland’a alınmıyor ama muhalefet, bu tür sorunlara yeşil pasaportun kapsamını genişletecek yasa teklifleriyle yanaşıyor.
Meclis’te bu konuya ilişkin yasa teklifi sayısı 19’a yükseldi.
Sözcü’nün haberine göre yasa teklifleri, TIR şoförleri, muhasebeciler, bekçiler, muhtarlar, 15 yıllık basın kartı sahibi gazeteciler, 15 yıllık mimarlar, mühendisler, özel sektördeki doktorlar, eczacılar gibi birçok meslek grubuna yeşil pasaport verilmesini içeriyor. Bu teklifler kabul edilirse, yeşil pasaport sahibi olanların sayısı 1 milyon 200 bin kişiden 2 milyona çıkacak.
***
Bazı belediyelerin gri pasaport almasını sağladığı çok sayıda Türk, Avrupa’da kalınca, özellikle Almanya, bu pasaportu taşıyanlara daha fazla sorgulama yapmaya başladı. Yani Türkiye’nin resmen, “görevlidir” diye pasaport verdiği, 90 günlük vize sahibi sayılan insanlar, vatana dönmedi! Böyle olunca gri pasaportun da bir kıymeti kalmadı.
Avrupalı veya Amerikalı emekliler, dünyayı geziyor... Çoğunluğu cep harçlığı kadar maaş alan Türk emeklisinin, böyle bir şansı yok...
Bu durumda, pasaportu yeşil yapsanız ne olacak?
***
Bir tarihte Avustralya’daki Türkler konferansa davet etti. Vize için bilgi edinirken öğrendim ki Avustralya, vize verse bile mülakat için Ankara’ya büyükelçiliğe çağırıyor! Avustralya, gelişmiş bir ülke ama sonuçta bir İngiliz sömürgesi. Buna rağmen Türkleri, ülkesine kabul etmek için mülakata alıyor! Davet eden dostlara gelemeyeceğimi bildirdim...
Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler, kendi vatandaşına ne kadar itibar ediyor ki, dünyanın diğer ülkeleri de itibar etsin? Türkiye’de sığınmacı olmak, Türklerden daha fazla haklara sahip olmak anlamına geliyor! Üstelik dünyanın dört bir tarafından sicili belli olmayan insanlara vatandaşlık verildi. Vatandaşlık veya oturum hakkı verilenler arasında mafya mensubu olan çok sayıda aranan kişi var!
***
Avrupa, Suriyelileri Türkiye’de tutmak için iktidara para karşılığında geri kabul anlaşması imzalattı. ABD ise Afgan askerlerini gizli bir anlaşmayla İran’dan otobüslerle geçirip Türkiye’ye getirdi.
Türkiye artık partizanlıktan dolayı gelecek umudu kalmayan gençlerinin, bir an önce yurt dışına gitmeyi hayal ettiği bir ülke haline geldi. Ahmet Ercan Hoca, herhalde yeşil pasaport sahibi olarak Grönland’a girmiştir ama herkese yeşil pasaport vermek de çözüm değil ki. Çözüm, önce devletin, hukuk devleti olması ve kendi vatandaşını itibarlı bir hayat standardına kavuşturmasıdır. O da uygulanan politikalarla mümkün değil.