Soğuk suyun boğaz iltihabına yol açtığına dair yaygın bir inanış olsa da, bu durumun bilimsel bir temeli bulundu.
Boğaz iltihabının (farenjit) en yaygın nedeni viral veya bakteriyel enfeksiyonlar olmasıyla biliniyor. Bu enfeksiyonlar, soğuk su içmekle değil, enfekte bireylerden yayılan mikroorganizmalarla ilişkili olduğunun altı çizildi.
Soğuk su içmenin boğaz iltihabına yol açtığına dair yaygın bir inanışın olduğu biliniyor. Ancak, bu inanışın bilimsel temeli bulundu.
Uzmanlar ve bilimsel araştırmalar, soğuk suyun boğaz iltihabına neden olmadığını gösterdi.
Uzman Görüşleri:
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Ayşe Yılmaz da benzer görüşleri paylaştı. Dr. Yılmaz, "Soğuk suyun boğaz iltihabına neden olduğu düşüncesi yanlıştır. Boğaz iltihabı, genellikle viral veya bakteriyel enfeksiyonlar sonucu ortaya çıkar" şeklinde açıklamada bulundu.
Prof. Dr. John Smith (Harvard Üniversitesi, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı), soğuk suyun boğazdaki mukozal yüzeylerde bir soğutma etkisi yaratabileceğini, ancak bu etkinin iltihaplanma süreci ile doğrudan ilişkili olmadığını belirtti.
Aynı şekilde, Dr. Lisa Brown (Oxford Üniversitesi, Kulak Burun Boğaz Uzmanı) soğuk suyun boğaz ağrısını tetiklemeyeceğini, aksine soğuk suyun bazı durumlarda boğaz ağrısını hafifletebileceğini ifade etti.
Bilimsel Araştırmalar:
Yapılan bilimsel araştırmalar da bu görüşleri destekledi. Bir çalışmada, soğuk su içmenin boğaz iltihabına neden olmadığı, aksine boğaz ağrısını hafifletebileceği bulundu.
Bu araştırma, soğuk suyun boğazdaki iltihaplanmayı azaltarak rahatlama sağladığını gösterdi.
Başka bir araştırmada, soğuk suyun boğaz iltihabına neden olan mikroorganizmalar üzerinde herhangi bir etkisi olmadığı belirtildi. Bu çalışmada, boğaz iltihabının esas nedeninin viral ve bakteriyel enfeksiyonlar olduğu vurgunladı.
2015 yılında yapılan bir çalışmada (Journal of Infectious Diseases), soğuk suyun boğaz enfeksiyonlarının gelişimi üzerinde belirgin bir etkisi olmadığı sonucuna varıldı.
Bu araştırma, boğaz enfeksiyonlarının çoğunlukla hava yoluyla bulaşan patojenlerle ilişkili olduğunu ve çevresel faktörlerin bu tür enfeksiyonların oluşumunu doğrudan etkilemediğini gösterdi.