Türkiye’de olan olaylar insanları bazı konularda gelecekle ilgili kaygılandırdığını belirten Avcı, “Siyasi olaylar önce küçük olaylarla başlıyor, sonra adım adım büyüyerek önce sokak yazıları, sonra sokak kavgaları ardından büyüyerek cinayete dönüşüyor. Geçmişte bunun örneklerini hep gördük. Türkiye’de epey bir zamandır muhalefete karşı siyasi argümanlar demokrasi gerektirdiği argümanları değil de genelde güç kullandırılan onları yıldırmaya yönelik eylemler oluyor. Bunlar arka tarafta korunma görüyorlar bir el özellikle hükümette etkin olan bir el arka planda, hem idari mekanizmalar önünde hem de yargı önünde bunları koruduğu hissine kapılıyor insanlar. Çünkü iyi soruşturulmuyor, iyi cezai işlemler görülmüyor yargılamalar hep sorunlu oluyor” dedi.
Hanefi Avcı’nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"SANKİ BİR DÜŞMAN KABUL EDİLİYOR"
2023 seçimlerine doğru siyasi kutuplaşmayı eleştiren Avcı, “Siyasetin argümanı farklıdır, ekonominin argümanları farklıdır. Burada eleştiren herkes basın mensupları olsun siyasi parti taraftarları olsun iktidar hemen güç çağrıştıran, onları şeytanlaştıran, onlara karşı yasa dışı eylemleri yapılmasını hak gösteren bir anlayışla hareket ediyor ve bunu yapanları alkışlıyorlar. Buna karşı ne hukuk mekanizması, ne yönetim ne de ciddi bir devlet mekanizması yağa kalkıp “hayır bunlar yanıştır. Türkiye’de siyasi mücadele siyasi partiler arasında ve siyasi gruplar yürütülür, buraya kimse güç kullanamaz” deyip açıktan bir tavır göstermiyor dolaylı bir destek verir gibi laflar ediyor” dedi.
"DİREKT SİYASETTEN EMİR ALIYOR"
Susurluk dönemindeki 96-97’lerdeki emniyetteki, Jandarma’daki, MİT’teki ve benzeri resmi kurumlardaki çeteleşmiş kişileri ve onların eylemleri bugün söz konusu değil. Bugün sivil insanlar direkt siyasetten emir alıyor veya onların dolaylı bağlantıları olan kişilerin yönlendirmesiyle eylemler yapıyor. Bunun büyüyebileceği kaygısı var bizde devlet kurumlarının emniyetin, yargının, jandarmanın bu tip bir eylem içinde olduğuna dair bir bilgimiz yok.
"KİMİN SEÇİMİ KAZANACAĞI BELLİ OLMADIĞI ZAMANLARDA..."
“Siyasi belirsizliklerin olduğu, kimin iktidara geleceğinin, kimin seçimi kazanacağı belli olmadığı zamanlarda siyasetçiler kazanmak uğruna bazı şeyleri riske ediyorlar. Hâlbuki bu çok daha büyük şeyler getirir bunu görmekte zorlanıyorlar. Kazanma hırsı inancı kritik noktaya geldiğinde her türlü şeyi mubah görmeye, kendine zarar vermeyeceğini zannettiği yöntemleri kullanabileceğini ima etme gibi bir havaya giriyor. Geçmişe bakarsanız bunlar bizi çok kötü noktaya doğru taşır. Halkta da böyle bir kaygı var. “
