Milliyetçi kimlikleri yüksek ve tarihte pek çok kere gösterdikleri üzere kontrolden çıktıklarında çok can yakan Sırplar, Türkiye hariciyesinin sürekli gözetim altında tuttuğu milletlerden biridir. Türklerin gözetiminden kurtuldukları yahut Türkiye’nin odağını başka bir yere çevirdiğinde Sırpların Balkan coğrafyasında neler yapabileceği, yakın sayılabilecek bir geçmişte, bütün dünya tarafından görüldü.
Türkiye’nin kavga ederek değil daha çok ortak stratejilerle dostluk kurarak yürüttüğü Sırp diplomasinin bugüne kadar büyük ölçüde başarılı olduğu iddia edilebilir. Beri yandan aynı durumun NATO ve AB üyelerinin yürüttüğü Sırp siyaseti için geçerli olmadığı da açık. Zira Sırpların Rusya yanlısı kimlikleri ön planda olduğundan, NATO ve AB ile sürekli bir gerilim içinde olmaları da kaçınılmaz oluyor.
SREBRENİSTA KATLİAMI, SOYKIRIM OLARAK TANINACAK MI?
Birkaç haftadır oldu mu, olacak mı tartışmaları sürerken İran’ın bir gece yarısı İsrail’e düzenlediği hava saldırıları ve ülke içi siyasetimizde yaşanan gündem enflasyonundan dolayı Türkiye kamuoyu Balkan ülkeleri arasında yaşananları daha düşük bir motivasyonla takip ediyor. Fakat göz ucuyla takip etmeye çalıştığımız Balkan coğrafyası, bütün bir tarih boyunca yaşadığı çatışmalara bir yenisinin eklenmesi ile karşı karşıya.
Balkanlardaki fitili ateşleyen adım Almanya ve Ruanda'nın ortaklaşa hazırladığı bir soykırım karar tasarısı oldu. Söz konusu tasarı, 11 Temmuz 1995'te başlayan ve 8.372 Boşnağın Ratko Mladic emrindeki Sırp askerler tarafından hunharca öldürüldüğü Srebrenista Katliamı’nı soykırım olarak tanımlıyor.
"BALKANLAR BİR KEZ DAHA ŞİDDETLE KARŞILAŞACAK"
2 Mayıs’ta görüşülecek ve muhtemelen de kabul edilecek bu tasarıyı Sırplar giderek artan bir tehdit ve ulusal onur meselesi haline getirmiş durumda. Aleksandar Vučić ve Milorad Dodik’in düzenli olarak gerçekleştirdikleri istişare toplantılarından sonra söz birliği ederek verdikleri tehditkar demeçler söz konusu tasarının Sırbistan’da ne kadar büyük bir öfkeyle karşılandığının en bariz göstergesi oldu. Açıklamalardan birinde Türkiye'nin yanı sıra ABD, Fransa, İngiltere gibi devletlerin de desteklediği karar tasarısının onaylanması halinde Sırpların, özellikle Bosna Hersek'teki Sırp Cumhuriyeti'nin bu devletten ayrılma kararı alabileceği ve Dayton Anlaşması’ndan da çekilebileceği yönünde tavır alabileceği ifade edildi.
Sırbistan’ın Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi Nemanja Stevanović ise yaptığı açıklamada bütün dünyayı ayağa kaldıran “Birleşmiş Milletler genel kuruluna getirilmeye hazırlanan sözde soykırım karar tasarısı kabul edilmesi halinde Balkanlar bir kez daha şiddetle karşılaşacaktır. Bu şiddet sadece Bosna Hersek'te değil tüm Balkanlarda yaşanacaktır” sözlerini sarf etti.
"BOŞNAK POLİTİKACILARA VERECEĞİMİZ BİR CEVABIMIZ VAR"
Coğrafyadaki son gelişmeleri yakından takip eden usta gazeteci Ardan Zentürk, Youtube kanalından yaptığı yorumlarda "Sırpların yaptıkları açıklamalar bir hazırlık içinde olduklarını gösteriyor. Özellikle Milorad Dodik -yani Sırp Cumhuriyeti'nin lideri- çok güçlü donatılmış, özel kuvvetler eğitimi almış ama adı polis olarak adlandırılan bir militer güç kurdu" bilgisini takipçileriyle paylaştı.
Sırbistan'ın askeri gücünün Bosna Hersek ordusuna karşı ve o coğrafyada yaşayan Hırvat ve Boşnaklara karşı da çok ciddi yaralayıcı bir güç olarak yaratıldığının altını çizen Zentürk "Dodik en son Victor Orban’la bir arada görüldü ve Orban, Sırp Cumhuriyeti’ne sağlamış olduğu destekler nedeniyle ona özel bir nişan verdi; dedi ki 'Boşnak politikacılara vereceğimiz bir cevabımız var. Eğer bir milleti aşağılamaya kalkışıyorsan onunla birlikte yaşamak istemiyorsunuz demektir. Biz mesajı aldık. Buna bir mesajla cevap vermemiz normaldir.' Şimdi bu açık bir tehdit." yorumunda bulundu.
"BEN ŞİMDİDEN ALARM ZİLİNİ ÇALAYIM"
Bosna Herek Başkanlık Konseyi’nin Sırp üyesi tarafından yapılan “Dayton Anlaşmasının garantör imzacısı olarak Sırbistan, bölgede büyük bir istikrarsızlık doğurabilecek bütün gelişmelere müdahale hakkına sahiptir Yaşanılan bu durumda Müslümanlar barışı istemiyor. Sırp komşularıyla yan yana yaşamak istemiyor. Eğer insanların soykırımcı ilan ederseniz, onlarla bütün ilişkiniz biter; zaten bitmek zorundadır” açıklamasının da önemini vurgulayan Zentürk yorumlarını şu dikkat çekici mesajla sonlandırdı:
"Bosna Hersek coğrafyasında yaşayan Sırplar bir şeye hazırlanıyor. Arkalarında kim var? Önce Aleksandar Vučić var, Sırbistan Cumhurbaşkanı... Onun arkasında kim var? Rusya lideri Vladimir Putin. Durum bu yönden çok vahimdir. Şimdiden ben alarm zilini çalayım. Olay 2 Mayıs’tan sonra dallanıp budaklanacak. Sizler hazırlıklı olun istiyorum.”