T24 yazarı Tolga Şardan, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş''in Ankara''da öldürülmesinin ardından başlatılan cinayet soruşturmasında neler yaşandığını bugünkü köşe yazısında anlattı.
Şardan, "Ateş cinayeti soruşturmasında görevlendirilen yeni savcı, meslekte henüz üç yılını doldurmamış bir isim. Genç savcı, 2020''de stajını tamamladıktan sonra HSK kararnamesiyle önce Aydın''a, ne hikmetse bir ay sonra da Ankara Adliyesi''ne atandı; peşinden aynı yılın aralık ayında terfi aldı." diye yazdı.
Başından beri soruşturmayı yürüten savcı, "acilen" dört günlük izine çıkartıldığını kaleme alan Şardan, "Peşi sıra meslekte henüz üç yılı dolmamış genç bir savcı da soruşturmaya atandı." dedi.
AYDIN''DAN ANKARA''YA
Tolga Şardan''ın yazısının ilgili kısmı şöyle:
Bir parantez açayım: Soruşturmaya yeni atanan savcı 2020''de stajını tamamladıktan sonra HSK kararnamesiyle önce Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı''na savcı olarak atandı. Ancak ne hikmetse, HSK''nın bir ay sonra yayımladığı yaz kararnamesiyle Ankara Adliyesi''nde görevlendirildi. Peşinden de aynı yılın aralık ayında terfi aldı.
Ankara Adliyesi''nde kıdemli dünya kadar savcı varken böylesine bir atamaya onay verildi. Onayı veren Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Akça''ydı.
BİRİLERİ RAHAT NEFES ALDI
Ayrıca, soruşturmanın başına da MHP ile yakınlığı sosyal medyada fotoğraflı paylaşımlara konu olan Başsavcı Vekili''nin getirilmesiyle "tam kontrol" sağlanmış oldu.
Böylece "Tolgahan Demirbaş''ı koruyup kollamakla görevli birileri" rahat nefes aldı.
Neredeyse iki haftayı bulan gelişmelerin ardından Demirbaş, salı günü Ankara Adliyesi''ne geldi.
Savcılıkça sorgulanan Sinan Ateş cinayetinin tetikçisi Eray Özyağcı''yı saldırıdan sonra olay yerinden kaçırıp başka bir ekibe teslim ettiği öne sürülen kilit isim Demirbaş, "adli kontrol şartı"yla serbest bırakıldı.
Özyağcı''dan sonra suikastın en önemli zanlılarından olan Demirbaş, elini kolunu sallayarak bu kez Ankara Adliyesi''nden çıkıp evinin yolunu tuttu.
Emniyet ve adliye kulislerinde, Demirbaş''ın savcılıkça sorgulanması sürecinde önemli bir ismin, "heybesini boşaltsın gitsin" uyarısında bulunduğu, zanlı Ülkü Ocakları yöneticisine bu mesajın ulaştığı iddiası konuşuluyor.
"Heybenin boşaltılması"nın anlamının, kolayca anlaşılacağı üzere, bildiklerinden sıkıntı yaratacakların unutulması ya da kurtulması olduğunu söylemeye sanırım gerek yok.
İlgili Haberler