Sıfır teknolojisi..
Bugün 12 Eylül.
Referandum günü.
Haydi herkes sandık başına!..
Bugün sizlerle referandum dışı konuları paylaşacağım.
Akşam saatlerinde nasıl olsa yine aynı konuya döneceğiz.
Türkiye 200 yıl geride!..
Yıllardır bilinen bir yanlışımız var.
Efendim, “matbaa Türkiye’ye 200 yıl geç girmiş de, o yüzden geri kalmışız”, vs, vs.
Birçok Ceviz Kabuğu programımda buna değinmiştim.
İlerlemek isteyene, okumak isteyene bunlar hikâye.
Matbaa ülkemize 200 yıl geç girdi ama, bugün basım teknolojisinde Avrupa’nın bile çok ilerisindeyiz.
Peki buna rağmen ne oluyor?
Okuma yazmada onlardan ilerde miyiz?
Hayır.
Gazete ve dergi tirajlarına bakınız. Nüfusumuz 72 milyon oldu. 50 milyon seçmenimiz var. Yani, 18 yaşın üzerindeki insan sayımız tam 50 milyon. Ama, toplam gazete satışları 5 milyonu bulmuyor. Dergi satışlarında ise durum tam bir facia. Hele bilim dergilerinde!..
Avrupa 500 yıl geride!..
Şimdi sizlere Popüler Bilim dergisinin Eylül sayısından bir alıntı yapmak istiyorum.
Matbaa Türkiye’ye 200 yıl geç girmişmiş de, falan filan..
Bakınız, Popüler Bilim dergisi diyor ki (Yardımcı Doçent Dr. Deniz Hasırcı’nın yazısı), “Sıfır sayısı Avrupa’ya 500 yıl sonra girdi!..”
Bu da nedir, demeyin.
Çünkü, sıfır sayısı hem bilimde hem de günlük yaşamda olağanüstü bir öneme sahip. Sıfır artık tek başına bir “teknoloji” olmuş durumda. Bunları burada yazmaya kalksam sayfalara sığmaz. (İsteyen dergiden okuyabilir.)
Sıfır sayısı 5. yüzyılda Hintli matematikçiler tarafından bulunmuş, büyük bir hızla hesap, astronomi ve astroloji alanında sıklıkla kullanılmaya başlanmış.
Buna rağmen, sıfır sayısının Avrupa’ya gelişi 10. yüzyılı bulmuş.
Yani, tam 500 yıl sonra!..
Sonrasını biliyorsunuz. Avrupa bilimde büyük hızla ilerledi.
Demek ki, “süre” den önce “niyet” önemli.
Matbaa ülkemize 200 yıl geç girdi demek, bugünkü cehaletin bahanesi olamaz.
Hiçbir Avrupalı diyor mu ki, “Sıfır sayısı bize 500 yıl geç geldi. O yüzden geri kaldık.”
Karar ve tahmin
Başta da söylemiştim.
Bugün “karar” günü.
Birkaç özlü sözle bitireyim.
Dünyada çok büyük savaşlar kazanan ve önemli kararlara imza atan biri, Napolyon Bonapart, diyor ki, “Karar verebilmekten daha zor ve bu yüzden de daha değerli hiçbir şey yoktur.”
Ünlü ekonomist Galbraith de, “İki tür tahminci vardır: Bilmeyenler ve bilmediğini bilmeyenler” diyor.
Bu akşam hepsi ortaya çıkacak. Hayırlı pazarlar.
DEĞİRMEN
“Hayatta sıfır bile olamadın” diyerek, sıfıra hakaret etmeyelim.