Geçtiğimiz günlerde, "Hem Kuşadası-Selçuk hem de Assos-Küçükkuyu’nda Assos önemli değil aslında, Daha çok Küçükkuyu’nda hissedilecek bir deprem riski var diyen." Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Yeniçağ''a yeni açıklamalarda bulundu.
“2020 6.9''luk Sisam depreminden sonra Kuşadası körfezinde stres transferinin beklenen bir durum olduğunu ifade eden Üşümezsoy, stres transferinin iki boyutta karşımıza çıktığını açıklayarak şöyle dedi:
“Biri kuzeydeki Gümüldür fayı ve onun devamı, bu fay düzlemi üzerindeki antitetik bir fay düzlemi olarak bu kırılmadan alınan stresle artçı depremler şeklinde depremler oluşturuyordu. Batıdaki kolu ise Ikeria''da olan depremdi ama bizim için önemli olanı, stresi beklediğimiz kesim Kuşadası''ndaki etkisi yani Kuşadası yarımadasındaki faylara etkisi nasıl olacaktır sorunuydu.”
HAYATİ ÖNEM TAŞIYAN DETAYI AÇIKLADI
Ege’de yaşanan son depremlerin ağırlıklı olarak daha önce çizdiği fay haritasında yaşandığı paylaşan Üşümezsoy, “Bu bölgede Kuşadası yarımadası üç fayla; güneyde Yavansu, kuzeyde Selçuk fayı denilen Acarlar fay hattından Ege''ye doğru uzanan kesim, ortada da Bayraklıdede fayı. Bu yıllar önce çizdiğimiz haritaya baktığımız zaman bu harita üzerine son depremleri koyduğumuz zaman esas olarak Bayraklıdede ve Selçuk fayının denize doğru uzanan kesiminde olduğunu görmekteyiz. Bu anlamda Sisam fayıyla ilişkisi hayati önem taşımaktadır.” dedi.
“Bu bir komşu fay mıdır? Yani Sisam fayından etkilenen, devamı olan komşu fay sistemi midir yoksa bunun doğusunda yeni bir yapılanma mı vardır?” diyen ünlü profesör, “Sisam fayı Ikaria fayına doğru devam eden ana uzun bir fay sistemidir. Ege''yi ortadan biçmektedir. Buna karşılık Anadolu Kuşadası kıyısı ile Sisam arasında Kuzeybatı Güneydoğu gidişli bir ana fayla sistem birbirinden ayrılmakta ve bu anlamda Kuşadası fayları Sisam fayının birebir devamı olmamaktadır.” ifadelerini kullandı.
"İZMİR EFES''TE DEPREM OLABİLİR"
Ege’de yaşanan son depremlerin Sisam fayından etkilendiğini belirten Üşümezsoy, şöyle devam etti: “Esas olarak Sisam fayının hemen yanındaki devam eden ana bir fay sisteminden çok Sisam fayından izole edilmiş bir fay sistemiyle ilişkidir ve bu fayların da gerek Bayraklıdede gerekse Selçuk Acarlar gibi fay sistemi Kuzeybatı-Güneydoğu gidişli Kuşadası ile Sisam adası arasındaki sınırı ayıran fay sistemine paraleldir. Bu anlamda Doğu-Batı gidişli Sisam fayının komşu fayı değildir. Bu da bu anlamda bu bölgedeki depremselliği, deprem riskini düşürmektedir. Bu boyutuyla baktığımızda Gümüldür fayı ve onun kuzeyindeki İzmir''deki etkileyen fay sistemi tarzında tavan blokundaki faylardan farklı olarak o fay sisteminden Sisam fayıyla ayrı bir blok olarak ayrılmış bir fay sisteminde yer almaktadır."
Fayların uzunluğuna da dikkat çeken Üşümezsoy, “Bir ana fay hattı oluşturmaktan çok gerek kuzeydeki Küçük Menderes vadisi fayı, gerek güneyindeki Büyük Menderes Aydın fayı arasında bir köprü durumundadır ve bu anlamda tarihsel depremler olarak Efes''i etkileyen fayların çalıştığı depremler olabilir. Fakat o büyüklükteki depremleri Küçük Menderes vadisindeki fay hattı da yaratmış olabilir.” dedi.
KİLİT UNSUR SİSAM DEPREMİ
Ege’de yaşanan son depremlerin, esas olarak Kuşadası yarımadasını Kuzeybatı Güneydoğu gidişli fay sistemlerinde bir stres yüklenme ve yırtılmaları gösterdiğini ifade eden ünlü profesör, “Bu da Gümüldür fayına paralel görünümlü bir sistemdir ama esas anlamda Kuşadası bloğuyla Sisam bloğunu ayıran temeldeki fay sistemine paralel faylardır. Yani Sonuç olarak Sisam fayının doğudaki, Kuşadası''ndaki devamı ana bir fay sistemi gibi risk taşımamaktadır.” şeklinde konuştu.
“Bu sismik kesitte Kuşadası bloğu ile Sisam bloğu arasında Kuşadası körfezinin doğu kenarında Kuzey-Kuzeybatı Güney-Güney-Güneydoğu gidişli bir fay sistemiyle Kuşadası bloğu Sisam bloğu birbirinden ayrılır.” diyen Üşümezsoy, sözlerini şöyle tamamladı: “Bunun depremsellik olgusu Sisam fayının komşu fayı konumunda olmadığını gösterir. Kuşadası bloğundaki faylar Sisam''ın komşu fayları değildir. Ayrı bir blok içinde gelişmiş faylardır. Sisam depremindeki stres bu faylara dağılmış olarak yan faya etkilemiştir ama aynı fay düzleminin devamı gibi Ikaria''daki gibi stres transferi kolay olmamaktadır. Stres transferi karmaşık bir ilişki içindedir. Bu Kuzey-Kuzeybatı fay sistemine paralel faylar olarak Kuşadası bloğundaki faylar çalışmaktadır. Sisam kırılmasından bu faylar da doğal olarak stres yüklenmiştir ve bu son depremler bu anlamda ele alınmalıdır.”
İlgili Haberler