Sen mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin? Atatürk'ün kızları çizdi bile

Video Player is loading.
Current Time 0:00
Duration -:-
Loaded: 0%
Stream Type LIVE
Remaining Time 0:00
 
1x
    • Chapters
    • descriptions off, selected
    • subtitles off, selected
      Advertisement

      Yunan, Fransız kazansın diyenler yasta... A Milli Kadın Voleybol Takımımızın yarı finalde İtalya'yı devirdiği maç sonrası görülmeye değer sevinci gündem oldu.

      2023 CEV Avrupa Şampiyonası finalinde A Milli Kadın Voleybol Takımımız, Sırbistan'ı 3-2 yenerek mutlu sona ulaştı ve Avrupa Şampiyonu oldu.

      Maç sonrası büyük bir sevinç yaşanırken, zafer Erik Dalı ile kutlandı.

      Milli Takım baş antrenörü Daniele Santarelli'nin de Erik Dalı performansı gündem olmuştu.

      BÜYÜK SEVİNÇ YAŞANMIŞTI
      Filenin Sultanları'nın yarı finalde İtalya'yı devirdiği maç sonrası büyük bir sevinç yaşanmıştı.
      Paylaşılan videoda, Atatürk'ün kızları, Filenin Sultanları'nın zaferinin mutluluğu gösterilmişti.

      ''SEN MUTLULUĞUN RESMİNİ ÇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN''
      Bu mutlu kare sonrası akıllara Nazım Hikmet'in yazdığı şiirde geçen ''Sen mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin'' dizeleri geldi.
      Nazım Hikmet'in yazdığı 'Saman Sarısı' şiirinin bir kısmı şu şekilde;

      sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin
      işin kolayına kaçmadan ama
      gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini
      değil
      ne de ak örtüde elmaların
      ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı
      balığınkini
      sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin
      1961 yazı ortalarında Küba’nın resmini yapabilir misin
      çok şükür çok şükür bugünü de gördüm ölsem de gam yemem
      gayrının resmini yapabilir misin üstat
      yazık yazık Havana’da bu sabah doğmak varmışın resmini
      yapabilir misin
      bir el gördüm Havana’nın 150 kilometre doğusunda deniz
      kıyısına yakın bir duvarın üstünde bir el gördüm
      ferah bir türküydü duvar
      el okşuyordu duvarı
      el altı aylıktı okşuyordu boynunu anasının
      on yedi yaşındaydı el ve Mariya’nın memelerini okşuyordu
      avucu nasır nasırdı ve Karayip denizi kokuyordu
      yirmi yaşındaydı el ve okşuyordu boynunu altı aylık oğlunun
      yirmi beş yaşındaydı el ve okşamayı unutmuştu çoktan
      otuz yaşındaydı el ve Havana’nın 150 kilometre doğusunda
      deniz kıyısında bir duvarın üstünde gördüm onu
      okşuyordu duvarı
      sen el yaparsın Abidin bizim ırgatların demircilerin
      ellerini
      Kübalı balıkçı Nikolas’ın da elini yap karakalem
      kooperatiften aldığı pırıl pırıl evinin duvarında okşamaya kavuşan ve okşamayı bir daha yitirmeyecek Kübalı balıkçı
      Nikolas’ın elini
      kocaman bir el
      deniz kaplumbağası bir el
      ferah bir duvarı okşayabildiğine inanamayan bir el
      artık bütün sevinçlere inanan bir el
      güneşli denizli kutsal bir el
      Fidel’in sözleri gibi bereketli topraklarda şekerkamışı hızıyla
      fışkırıp yeşerip ballanan umutların eli
      1961’de Küba’da çok renkli çok serin ağaçlar gibi evler ve çok
      rahat evler gibi ağaçlar diken ellerden biri
      çelik dökmeğe hazırlanan ellerden biri
      mitralyözü türküleştiren türküleri mitralyözleştiren el
      yalansız hürriyetin eli
      Fidel’in sıktığı el
      ömrünün ilk kurşunkalemiyle ömrünün ilk kaadına hürriyet
      sözcüğünü yazan el
      hürriyet sözcüğünü söylerken sulanıyor ağızları Kübalıların
      balkutusu bir karpuzu kesiyorlarmış gibi
      ve gözleri parlıyor erkeklerinin
      ve kızlarının eziliyor içi dokununca dudakları hürriyet
      sözcüğüne
      ve koca kişileri en tatlı anılarını çekip kuyudan yudum yudum
      içiyor
      mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin

      İlgili Haberler