A Milli Kadın Voleybol Takımımız'ın 21 yaşındaki yıldızı Ebrar Karakurt, Avrupa Şampiyonluğu'nun Türkiye'ye kazandırılmasından sonra bir kez daha yobazların hedefi oldu.
Şampiyonluğun kazanılmasının ardından İstiklal Marşı'nı ağlarak ve bağıra bağıra okuyan Ebrar'ın yurt dışında voleybol oynamasına rağmen her fırsatta Türkiye'ye geldiği ve yoksul mahallelerdeki kız çocukları için çaba gösterdiği ortaya çıktı.
Yobazların gürültüsüne rağmen Türkiye'deki büyük çoğunluğun alkışını ve sevgisini kazanan Ebrar Karakurt'un kendi adını taşıyan akademisi, Nike ve Sosyal Ben Vakfı'nın katkılarıyla kız çocuklarını elinden tutuyor ve voleybola kazandırmayı hedefliyor.
9-13 yaşındaki kız çocuklarına eğitim veren ve öğrenimlerinde katkı sağlayan akademinin daha da büyümesi Ebrar'ın en büyük hedefi. Bir röportajında şöyle demiş Ebrar:
“Şans verilmemiş yetenekli, istekli çocukları gereken imkanlarla buluşturmak, mümkün olan en fazla yerde en fazla sayıda takım kurmak ve bu çocukların önünü açmak istiyorum. Sadece tek bir kız çocuğunun bile hayatına dokunmak benim için tarif edemeyeceğim kadar anlamlı.”
SosyalBen Vakfı'nın internet sitesinde ise şu bilgi yer alıyor:
"Sporun ve hareketin daha iyi bir gelecek yarattığına ve her çocuğun spora erişim hakkının eşit olduğuna inanan Nike & SosyalBen Vakfı iş birliği kapsamında, geleceğin sporcularını yetiştirmek için profesyonel sporcular, antrenörler ve gönüllü koçlar ile birlikte Ebrar Karakurt rehberliğinde Ebrar Karakurt Voleybol Akademisi’ni hayata geçirmiştir.
Program çerçevesinde, dezavantajlı bölgelerden SosyalBen Vakfı tarafından seçilen okullarda kız voleybol takımları kurulmuştur. 18-25 yaş aralığındaki üniversite öğrencisi SosyalBen Vakfı gönüllüleri profesyonel antrenörler tarafından hazırlanan eğitim programlarına katılarak bu takımlara gönüllü olarak antrenörlük yapmaktadır. İstanbul’da yaşayan gönüllü koçlar ile yürütülen akademi, 9-14 yaş aralığındaki çocukları ile çalışmalarını gerçekleştirmektedir."
Siz istediğiniz kadar bağırın çağırın. Ebrar Karakurt'un yaptıkları ortada. Peki siz ne yaptınız bu ülke adına?
