Sarımsak, çok eski çağlardan itibaren özel ilgi gören besinlerin başında geldiği biliniyor. Antik çağlardan günümüze kadar faydaları için tüketilen sarımsak bin bir derde deva olduğu vurgulandı.
Dünya mutfaklarının vazgeçilmezi olan sarımsak, yemeklere lezzet verdiği kadar binlerce yıldır ilaç olarak kullanılıyor. Sarımsağın bağırsakları temizlediği, diyabetten kansere kadar pek çok faydalı etkisi olduğu biliniyor. Halk arasında doğal antibiyotik olarak bilinen sarımsağın yararları saymakla bitmiyor.
İŞTE SARIMSAKIN FAYDALARI…
-YAŞLANMA KARŞITIDIR
Sarımsağın “oksidatif strese” ve bununla birlikte yaşlanma sürecinin kendisine karşı çalışabileceğine dair sağlam kanıtlar var gibi görünüyor. Basitçe söylemek gerekirse, yaşlanıyoruz çünkü vücudumuz besinleri ve oksijeni enerjiye dönüştürüyor. Ancak bazen vücudumuz bu süreç için biraz fazla heveslenir ve bu süreçte diğer hücreleri de yok eder. Buna karşılık, cildimiz gevşer ve beynimiz yavaşlar. Bunlar “oksidatif stresin” sonuçlarıdır. Bu durumlarda sarımsak, diyetinize faydalı bir katkı olabilir. Sarımsak, vücudunuzun kandaki vücut hücrelerinin aşırı hevesli oksidasyonuna karşı çıkan maddelerin üretimini artırmasına neden olur. Bu maddeler genellikle antioksidanlar olarak bilinir. Bu sayede sarımsak, yaşlanmanın fiziksel belirtilerini yavaşlatmaya yardımcı olur!
-SARIMSAK GÜZELLEŞTİRİYOR
Sarımsağı kullanmanın farklı yolları vardır. Yemeklerde pişirilerek tüketilen sarımsak aynı zamanda çiğ olarak da kullanılabilir. Taze sarımsağın cilde faydaları da saymakla bitmez. Bu yüzden kişiler arasında en sık sorulan sorulardan biri sarımsak yemek cildi güzelleştirir mi sorusudur. Günde bir çiğ sarımsak yutmanın cilde de faydası bulunmaktadır. Çiğ sarımsak yutarak vücuttaki bakteri ve enfeksiyonlar ortadan kalkar. Bu da cildin yeniden yapılanmasında yardımcı olur.
Sarımsağın antibakteriyel özellikleri bulunur. Bu yüzden hem gözeneklerin sıkılaşmasına hem de aknelerin yok olmasına yardımcı olur.
Ölü hücreleri ciltten atar ve daha parlak bir görünüm kazanmasını sağlar. Bu yüzden peeling etkisi de gösterir.
Sarımsak düzenli bir şekilde kullanıldığında cildi yumuşatır, kaybettiği nemi geri kazandırır.
Mantar ve egzama gibi cilt hastalıklarında enfeksiyonu önler. Kaşıntıyı azaltır.
Dokunun nefes almasını sağladığı için kan dolaşımının hızlanmasını sağlar.
-SARIMSAK FELÇ OLMANIZI ÖNLÜYOR
Damar sisteminin yani yaşlanma sürecinin (damar sertliği gibi) sarımsakla birlikte gerilediği düşünülmektedir. Ayrıca kanın akışkanlığını düzenleyen sarımsak, damarları genişlettiği ve gevşettiği için aşırı yüksek tansiyonun normalleşmesine katkıda bulunur. Sarımsak, kan lipidlerinin (kolesterol) düzenlenmesinde olumlu etkileri olan ikincil bitki maddeleri olan ‘saponinler’ içerir. Böylelikle gelişmiş bir kan akışına ve damarların artan esnekliğine katkıda bulunur. Ajoene ayrıca sarımsakta bulunan bir kükürt bileşiğidir. Pıhtılaştırıcı fibrini parçalayarak kanı doğal olarak inceltir. Tüm bu farklı maddelerin yardımıyla sarımsak, kan sulandırıcı ilaçların aksine tamamen doğal bir şekilde ve yan etkileri olmaksızın kan pıhtılarını etkisiz hale getirebilir ve tromboz ile felçleri önleyebilir.
-SARIMSAK DOĞAL BİR ANTİBİYOTİK
Sarımsak geleneksel olarak bağırsak problemleri (şişkinlik, fermantasyon süreçleri ve kramp benzeri ağrı durumları) ile soğuk algınlığı ve grip için kullanılmaktadır. Aynı zamanda iyi bir selenyum kaynağıdır. Selenyum metabolizma, bağışıklık sistemi, tiroid bezi ve sağlıklı cilt ile tırnaklar için önemli olan temel elementtir. Özellikle allicin ve kükürt bileşikleri, her türlü patojen mikroorganizma ve parazitlere (bakteriler, virüsler, mantarlar, amipler, solucanlar) karşı öldürücü özelliğe sahiptir. Bu nedenle sarımsak, kimyasal antibiyotiklerin aksine sağlıklı bağırsak florasının korunmasını destekleyen doğal bir antibiyotik olarak tanımlanabilir. Bağırsak florası, bağışıklık sisteminin en büyük bölümünü oluşturduğu için sarımsak, bağışıklık sisteminin güçlenmesine de katkı sağlamaktadır. Sağlam bir bağırsak ayrıca besin maddelerinin daha iyi emilmesini ve kullanılabilirliğini sağlar, bu da hücrelere daha yararlı öğelerin ulaşması anlamına gelir.
-SARIMSAK KANSER RİSKİNİ AZALTIYOR
Akciğer kanseri konusunda Çin’de yapılar iki araştırma dikkat çekmektedir. Hem sarımsak hem de yeşilçay bu nedenle bu kanser türünde koruyucu faktörler olarak ön plana çıkmaktadır. Bilim adamları sarımsak ve yeşil çayın, tipik akciğer kanseri risk faktörlerinin (sigara içmek, kızarmış yiyecekler yemek vb.) etkisini azalttığını öne sürmektedir. Kullanıma hazır hale getirilen sarımsak preparatları, prostat kanseri ve iyi huylu prostat büyümesinin tedavisinde uzun süredir kullanılmaktadır. Prostat kanserine olumlu etkileri, anti-enflamatuar, antioksidan ve genel kanseri inhibe edici etkileri ön plana çıkmaktadır.
SARIMSAK NASIL TÜKETİLMELİ?
Sarımsak en çok çiğ olarak tüketildiğinde besin değerlerinden maksimum seviyede yararlanılmaktadır. Ezilip bir kaç dakika bekledikten sonra tüketilmeli, uzun süreli pişirilmemelidir. Sarımsak yemeklere piştikten sonra eklenirse besin değeri yok olmaz.