Galatasaray'ın şampiyon olacağını çoktan söylemiştim. 27. haftadan sonra zirve yarışında oynanan her maç benim için formaliteden öteye geçemez. Ligin tamamlanması için oynanan maçlar. Kim hangi puanı kazanırsa ya da kaybederse kaybetsin, Galatasaray çoktan şampiyon oldu bile. O bakımdan bu saatten sonra özellikle ilk 3 sıralamada bir değişiklik olacağını düşünmüyorum.
BEŞİKTAŞ'INKİ LALE DEVRİ ŞARKISI GİBİ
Beşiktaş iyi bir atak yaptı ama hani lale devri diye bir şarkı vardır; "Çok geç kalmışız canım" diye başlayan. Beşiktaş'ınki ona benziyor. Makas çok daraldı. Arada ciddi puan farkı var. Artık hangi hatayı yaparsa yapsın Beşiktaş'ın Galatasaray'ı geçmesi düşünülemez. Belki Fenerbahçe'nin önüne geçebilir. Ona da çok fazla ihtimal vermiyorum. Fenerbahçe'nin kalan maçlarından ikisi Hatay ve Gaziantep'le. Futbol oynamadan 6 puanı alacak.
AHMET NUR ÇEBİ'YE KATILIYORUM
Yeri gelmişken şunu da söylemeliyim. Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi'nin hafta içi yaptığı basın açıklamasına katılıyorum. Şöyle katılıyorum. Sadece zirve yarışına değil tehlike bölgesine bakın. Ümraniye, Giresun, İstanbulspor, Kasımpaşa, belki Ankaragücü. Hepsi diken üstünde. Ama Giresun kalan 4 haftada 2 maçı Hatay ve Gaziantep’le olduğu için oynamadan 6 puan alacak. Bu adil yarış mı? Bu hakça bir yarış mı? Bu iş hakça yarışın ve adaletin bittiği nokta sayılır. Burada eşitlik ilkesi temelden bomba yedi. Millet hep zirvede diyor, aşağısı daha beter.
ALİ KOÇ ŞUNU YAPMALI
Şunu söylemeliyim. Fenerbahçe son Giresun maçına iki santrforla Valencia-Batshuayi'yle başladı. İkinci yarıda bu iki santrforu çıkardı. Joshua King-Pedro ile bitirdi. Beşinci santrfor Serdar Dursun da kulübede oturdu. Bir maçta 4 santrforunuza şans veriyorsunuz. Beşincisi kulübede oturuyor ama bu beşini toplasanız bir Galatasaray'ın Icardi'si kadar olmuyor. Ya da Beşiktaş'ın Aboubakar'ının yerini dolduramıyor. Fenerbahçe seyircisi bu kalite farkını fark ediyor. Bu bakımdan Ali Koç'un şampiyon olması, seyircinin ve camianın tepkisini dindirmesi için bu sezon transferde çok fazla ve sıradan oyuncu almak yerine çok kaliteli ama daha az oyuncular almak zorunda.
Fenerbahçeli Icardi gibi Aboubakar gibi golcüler istiyor. O kaliteyi bekliyor. Ali başkan transferde mutlaka çok kaliteli iki santrfor, Redmond ve Raschica hızında iki ön kenar adamı ve çok olgun çok çabuk bir stoper almak zorunda.
JESUS'UN BUNA HAKKI YOK
Jesus için hayal kırıklığı yaşıyorum. Bu kariyerdeki bir hoca, Fenerbahçe'nin başındaki bir hoca koşullar ne olursa olsun Giresunspor maçından sonra "1-0'ı koruyamadık" diyemez. Buna hakkı yok. Koca Fenerbahçe takımı bu. Giresun karşısında 1-0'ı korumaya çalışmaz. Oyunu domine eder. Daha farklı sonuçları arar. Jesus bunca zamandır Fenerbahçe'nin büyüklüğünü anlayamadı herhalde. Ayrıca; ligde bu kadar yavaş hücum eden adeta yürüyerek rakip sahaya geçmeye çalışan ikinci bir takım görmedim. Fenerbahçe belki 10-15 pas yaparak zorla rakip ceza alanına yaklaşıyor. Bir anda uzun toplarla kendi yarı alanına dönüyor. Bunun anlaşılır bir tarafı yok. Bunun futbol litaretüründe yeri yok. Bunun günümüzün futbolunda hiç yeri yok. Böyle bir Jesus anlayışını Fernerbahçe'ye bundan sonra bir katkısının olacağını düşünmüyorum.
Bitmedi; madem Jesus otoriter hoca, güçlü hoca... Arda topu ayağına alıyor kendi yarı alanından çalımlarla çıkmaya çalışıyor. Doğal olarak kaptırıyor. Bu senenin en iyisi Ferdi öyle. Osayi öyle. Önde Valencia öyle. çalım çalım çalım. Doğal olarak kaptırıyorlar. Hem hücumun hızını kesiyorlar. Hem kaptırdıkları topu yeniden kazanabilmek için ekstra bir güç harcıyorlar. Eee nerede kaldı Jesus'un otoritesi? Nerede kaldı takım oyunu ve disiplini? Bu konuda Jesus'u ciddi anlamda eleştiriyorum.
