Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülden Pekcan, öğrencilere kahvaltı alışkanlığının kazandırılması gerektiğini söyledi. Okul kantinlerinde kızartılmış, yağlı, tuzlu ve şekerli gıdalardan uzak durulmasını önererek, “Yoğurt, süt, taze meyve suyu, protein tüketilmeli” dedi. Prof. Dr. Pekcan dengeli beslenmeyen bir çocuğun zayıf, çekingen olduğunu ve öğrenme güçlüğü çekebileceğini belirterek şu bilgileri verdi:
Çocukluk çağı hızlı büyümenin yaşandığı, hayat boyu sürebilecek davranışların büyük ölçüde oluştuğu bir dönem. Bu nedenle beslenme oldukça önemli. Sağlıksız beslenme ile çocuklarda büyüme gerileyebiliyor. Yetersiz ve dengesiz gıdalar yüzünden küçük yaştan itibaren sağlık sorunları görülmeye başlanıyor. Ayrıca bilişsel gelişim, öğrenme, dikkat dağınıklığı ve okul başarısı olumsuz etkileniyor.
Erken dönemde kazanılan alışkanlıklar yetişkinlik evresinde kalıcı hale geliyor. Kalp-damar hastalıkları, bazı kanser türleri, inme, şeker gibi hastalıkların birçoğu çocukluk çağı kökenli. Beslenmenin etkisi bir yaşam boyu sürüyor. Sözgelimi, sağlıklı bir çocuk yaşına göre normal gelişim seyrederken, istenilen düzeyde besin almayanlar ise zayıf, kısa boylu ve bodur olabiliyor. Böyle olanlar ileri yaşlarda şişmanlığa bağlı hastalıklara daha fazla yakalanıyor. Okula devam süreleri azalıyor ve başarıları etkileniyor. Arkadaşları ile iletişimi ve sosyal etkinliklere katılımı sınırlı, çekingen olabiliyor. İyi gıda alan çocuk ise hareketli olup her oyuna katılıyor. Bu nedenle başta okullarda olmak üzere yemekhane ve kantinlerde bulunan besinler önem kazanıyor.
KANTİNLERDE MUTLAKA BUNLARIN BULUNMASI GEREK
Yemekhanesi olan eğitim kurumlarında öğünler protein ağırlıklı olmalı. Et ve süt ürünleri mutlaka bulunmalı. Okul kantinlerinde ise aşırı enerji yoğunluğu olan, yağlı, tuz ve şeker içeren besinler tüketilmemeli. Süt, ayran, yoğurt, haşlanmış yumurta, taze elma, mandalina gibi yiyecekler olmalı. Meyve suları ve ilave şeker olmayan içecekler, sos katılmamış, tuzsuz, kabuksuz kuruyemişler, tam buğday unu veya karışık tahıllı ekmek, bunlarla yapılan peynirli sandviçler bulunmalı. Doğal maden suları hariç, enerji, gazlı, aromalı ve kolalı içecekler ile kızartmalar, cipsler satılmamalı ve tüketilmemeli.
Çocuklar küçük yaşlardan itibaren ‘yeterli’ ve ‘dengeli’ sözcüklerini iyi kavramalı. Bunları öğrenmeli ve gün içinde mutlaka uygulamalı. Hangi besinin ne sıklıkla yenileceğinin bilinmesi şart. İyi beslenme ve fiziksel aktivitenin arttırılması bir yaşam biçimi olarak öğrenciye sunulmalı. Aile, okulla birlikte hareket ederek, kantinde satılmayan bir gıdanın ders dışında da tüketilmemesini sağlamalı.
KAHVALTI ALIŞKANLIĞI
Önce aile beslenme konusunda bilinçlenmeli, bunu da çocuğuna aktarmalı. Besini satın alan, yemeği pişirenlerin bilgi düzeyleri arttırılmalı. Çocuk okula gitmeden kesinlikle kahvaltı yapmalı ve bu alışkanlık haline gelmeli. Çocuğun özellikle sabah beslenmesi mutlaka takip edilmeli. Bu öğünde süt ve ürünleri grubu, yumurta, kuru baklagil, taze sebze ve meyve ile ekmek bulunabilir. Anne-baba kendi davranışları ile çocuğa örnek olmalı. Açıkta satılan yiyeceklerden güvenilir ve temiz olmadığı için uzak durulmalı. Gıdalar uygun saklama koşullarında muhafaza edilmeli.
BESLENME ÇANTASINDA BULUNMASI GEREKENLER
Sulu gıdanın çantada taşınması zor olduğu için kuru besin yanında içecek yer alabilir. Ayrıca, sandviçe haşlanmış yumurta, peynir, ızgara köfte, haşlanmış et-tavuk konulabilir. Mevsime uygun sebze veya meyve, domates, salatalık, marul, havuç, mandalina, elma, üzüm, kiraz, erik olması gerekenlerden bazıları. Fındık ve ceviz de çocuğa enerji verir. Alternatif olarak 1-2 dilim börek beslenme çantasına eklenebilir. Burada hijyene de dikkat edilmeli ve çanta her gün temizlenmeli.