Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Salgın ile mücadelede tünelin ucunun göründüğünü ifade eden Koca, ölü sayılarındaki iddialara da tepki gösterdi.
Koca, "Ölüm sayıları hakkında ilginç iddialar var. Bu konuda bir tartışma galibiyeti bekleyenlere sesleniyorum, sayısal bir galibiyet arıyorsanız, lütfen ruhaniyeti çiğnemeyin, kayıplarımıza saygı gösterin." dedi.
"Ölüm sayısıyla skor arıyorlar. Öleni hayatta göstermemiz mümkün değil." ifadelerini kullanan Koca, ölüm bildiriminde kullanılan formun 2013'ten beri kullanıldığını belirtti.
Koca, "Devletin ve salgınla mücadelenin itibarını zedelemek isteyen, kendi itibarını zedeler. Birinin ölümünü saklamaya imkan yoktur." şeklinde konuştu.
Bakan Koca'nın açıklamaları şöyle:
DSÖ salgında hayatını kaybedecek insan sayısının 2 milyonu bulabileceğini ileri sürüyor. Küresel ölçekli tablosu diyebileceğimiz veriler devletlerin DSÖ'ye yaptığı beyanları esas almaktadır. Maalesef dünya vaka tespitinde yeterince atak, kararlı hatta istekli değildir.
Böyle olunca salgına karşı gerekli atağı gösterenlerin aleyhine sonuçlar çıkarabilecektir.
Endişe verici olan tespit edilen vakalar değildir, endişe verici olan vaka tespit edilmemesidir. Eğer aziz ülkemiz hakkında şu veya bu spekülasyon varsa konuya böyle bakmalısınız. Amacı hastalıkla etkin mücadele olan vakaya ulaşır.
Salgını bir nevi doğal seyrine bırakmak, aşıya odaklanmak yerine mücadeleyi günü gününe verir, bunun örneği işte Türkiye'dir.
Belirsizlik karşısında toplumda endişe, tartışmalı bir hava olması olağandır. Bunu aşılabilir düzeyde tutulması, birlik ve beraberlik ruhuna zarar vermemesi önemlidir. Başka kaygılar ortaya konulabilir bu noktada unutulmaması gereken toplumun ortak bir meselesini ele aldığımız, bunu yaparken de toplumun görünen veya çıplak gözle görünmeyen çıkarlarının korunmaması gerçeğidir.
"AŞIDA TÜNELİN UCU GÖRÜNDÜ"
Yapılan eleştirilerde pergelin bir ayağı bu noktada olmalıdır. Diğer ayak istediği kadar geniş daire çizebilir. Bu sözlerimden de anlaşılacağı gibi bugünkü konuşmamda bazı iddialara huzurunuzda cevap vereceğim. Bu iddialar sağlık çalışanlarımızın tepeden tırnağa ter döktüğü, salgınla mücadelede yerel tedbirleri devreye soktuğumuz, il il dolaşmaya başladığımız bir devrede ileri sürülüyor.
Yaklaşık yarı yarıya düşüş sağladık, aşı için önümüzdeki 2 ay gibi zaman kaldığı düşünülürse tünelin ucu göründü. Bazıları alacakaranlıkta iken yarın unutulacak bazı iddialar ortaya sürüyor. Bu yolun emekçilerin cevap hakkı vardır. Onlar adına konuşacağım. Kelimeleri yerli yerinde kullanmak gerekir. Salgınla birlikte hayatımıza giren bazı kelimeler oldu.
Artık dalgalardan, piklerden değil, tedaviden, bağışıklıktan bahsediyoruz. Şimdi daha çok taşıyıcıdan, hastadan, ağır hastadan söz ediyoruz. Her vaka hasta değildir. Çünkü testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyenler var. Büyük çoğunluğu bunlar oluşturuyor. Filyasyon ekiplerimiz ağırlıkla bunları tespit ediyor. Bunların salgın açısından önemi bulaştırıcı yani taşıyıcı olmalarıdır.
Tespit ve izole edilmezlerse salgının büyümesine yol açarlar. Sözkonusu şartlar yerine getirildiği için bu gruptakilerin salgın açısından birinci derecede önemi yoktur, salgının rutini olmuştur. Basitçe bilmemiz gereken diğer şey semptom gösteren kişinin taşıyıcı olduğu gerçeğidir. Salgının ilerlemiş aylarında sayıca biriken, hastalar bunlar arasından çıkmaktadır.
Her gün açıklanan ve üzerinde durduğumuz yeni hasta sayısı asıl dikkat konusu olmalıdır. Durumun özeti şudur; test sonucu pozitif çıkanların her biri birer vakadır. Bunların büyük kısmı belirti göstermeyen, kalan kişiler ise bulgusu olup tedavi altına alan hastalardır. Bir kısmını evde bir kısmını hastanede tedavi ediyoruz. Ağır hasta tanımı nedir? Kovid19'un viral solunum yolu enfeksiyon olmanın ötesine geçip sistemik hasta halini alması, dış desteğe ihtiyaç duyması halinde ağır hasta diyoruz. Entübe olan hastalarımızı bu şekilde rapor ediyoruz.
"ÖLÜM SAYILARI HAKKINDA İLGİNÇ İDDİALAR VAR"
Testi pozitif çıkmış herkesi ifade eden vaka kelimesi ile hasta kelimesinin anlamı aynı değildir. Sahadaki mücadele ile hastanedeki mücadele de artık kısmen ayrıdır. Bunlar anlaşıldığı zaman her şey önem sırasında yerini bulur.
Ölüm sayıları hakkında ilginç iddialar var. Bu konuda tartışma galibiyeti beklenenlere sesleniyorum, sayısal bir galibiyet arıyorsanız lütfen ruhaniyeti çiğnemeyin, kayıtlarımıza saygı gösterin. Skor arayışında olanlar, sayıları yüksek göstermeye çalışanlar nerede dayanak arıyor?
Biri belediyelerimizin e-devlet veri tabanında yer alan defin sayıları diğeri Türkiye İstatistik Kurumu'dur. İki ayrı veri tabanının birlikte kullanımı yanlıştır. Ölüm raporlarındaki kategorik bilgiler yanlış yorumlanıyor.
"SALGINLAR MÜCADELEYİ ZEDELEMEK İSTEYEN KENDİ İTİBARINI ZEDELER"
Doğal ölüm ya da adli vaka sonucu ölümdür. Bu haneye bulaşıcı hastalık da eklenmiştir. 10’da 1 bulaşıcı hastalıktır, 10’da 9’u da bulaşıcı olmayan hastalık nedeni ölümlerdir.
Bulaşıcı hastalık sadece korona virüs de değildir. Defin sonrası alınan kesim ölüm nedeni burada yer almaktadır. COVİD ise burada yazılır ve bunlar baz alınmaktadır. İllerdeki mezarlık bilgi raporları da yanlış yorumlanmaktadır.
İnsanlar ailenin talebine göre memleketlerinde, ikamet adreslerinde ya da hayatını kaybettiği yerde defnedilebilir. Hasta nereliyse TÜİK onu o ile yazar.
Şu bilinmelidir; devletin ve salgınla mücadelenin itibarını zedelemek isteyen kendi itibarını zedeler. 2020 yılındayız öleni hayatta göstermeniz mümkün değildir. 329 bin 224’dür yüzde 2.2 artışla 332 bin 518 olması beklenir. COVİD ile birlikte 339 bin 26 ölüm gerçekleşmiştir. COVİD kaynaklı ölüm 8 binlerdedir.
"BU AÇIKLAMALARI YAPMAK ZORUNDA KALDIĞIMIZ İÇİN ÜZGÜNÜZ"
Bulaşıcı hastalık konusunda 21 başlık altında 900 hastalık ele alınmaktadır. COVİD-19 şu anda en çok akıllara geledir. Her bulaşıcı hastalık COVİD değildir. Bu kapsamlı açıklamaları yapmak zorunda kaldığımız için gerçekten üzgünüz.
Asıl meselemize dönelim. Bu virüsün saldırı sadece insan vücuduna değil, eğitime bütün alanlaradır. Yolun en güç kısmını aştığımıza inanıyorum. Korkunun yerini özgüven alıyor.
Yüksek artışlardan söz edilen birçok ilde başarı elde ettik. Diyarbakır, Van, İzmir, Samsun’da incelemelerde bulunduk. Ankara’da sayıların yüksek olduğunu ifade etmiştim. Bütün İç Anadolu’yu etkileyen bir durumdu. Ankara’da hastanelerdeki sayılar yarı yarıya azaldı.
"ÇOK YAKINDA KENDİ AŞIMIZI ÜRETECEĞİMİZİN MÜJDESİNİ VERMEK İSTİYORUM"
Bunu izolasyon ve hızlı müdahale ile başardık. Son 1 ayda 120 kişiden oluşan doktor ekipleri evlere gidip kontrol yapıyor. Sadece Ankara için söylüyorum. Günlük hasta ayısı yüzde 60’a yakın azaldı. İstanbul’da iki katına çıkan vakalarda azalma oldu.
Aşılarda denemelerin çok ötesine geçtiğimizi ifade edebilirim. Bağlantıda olduğumuz ülkeler aşılardan başarılı sonuç alıyor. Ülkemizdeki aşı çalışmaları da devam etmektedir. Hayvan deneyleri bitmek üzere olanlar var. Çok yakında kendi aşımızı üreteceğimizin müjdesini vermek istiyorum.
Bugünkü tabloya ilave bilgiler ekledik. Bundan sonraki dönemde özellikle daha çok sahada yoğun filyasyon yapmamız, temaslı takip, aile hekimliğinin temasta olması, sağlık kuruluşlarımızın hasta yükünü görmek için bunu yaptık. Yatak doluluk oranlarımıza yer verildi. Ventilatör doluluk oranı, aile hekiminin izlemesini önemsiyoruz. Aile hekimi izleme oranı yüzde 82.
"DÜNYADA YAPILMAYAN BİR YAKLAŞIMLA MÜCADELE VERİYORUZ"
Sahada daha aktif olmak istiyoruz. Bunun son derece sonuç getirici olduğunu biliyoruz. Dünyada yapılmayan bir yaklaşımla mücadele veriyoruz. Test sayılarımızı artırmayı düşünüyoruz.
Günlük 200 bin teste ulaşmak istiyoruz. Toplam test sayımız 10 milyonu geçmiş durumda. Nisan ayında yüzde 30 olan zatürre oranı 5’te 1 oranında düştü. Buradaki başarının altını çizmek istiyorum. Bundan sonra daha geniş bilgi vereceğiz.
"ZORUNLU OLMADIKÇA AKILLI BİLEKLİKTEN YANA DEĞİLİZ"
Adıyaman Elazığ Malatya’da pinomani oranı biraz yüksek. 234 bin yatağımız var. Yoğun bakım da 40 bin 800. Ventilatör 8 bin. Doluluk oranında sadece COVİD’den bahsetmiyoruz. 12 bin yoğun bakım yatağı boş. Ağır hastamız bin 500’lerde. Arada daha 10 bin gibi boş yataktan bahsediyoruz. Sağlık yükü bizim için sorun oluşturmuyor.
Bir sorun olmadığını göstermek istiyorum. Ankara’da yatak doluluk oranı yüzde 51. İzmir, vaka sayısı yüzde 26 düştü. Servis yatak oranı yüzde 46,6. Konya’da vaka sayısı yüzde 43 oranında düştü. 4’te bire indi. Servis yatak oranı yüzde 46.6
Akıllı bileklik uygulamasını zorunlu olmadıkça kullanmaktan yana değiliz. Bununla ilgili yazılım yapıldı. Sabit evde gerektiğinde takılabilen mesafeyi bizim ayarlayabilir olduğumuz, birden fazla kişinin takip edilebilir olduğu bir uyarı sistemi üzerinde çalışıldı ve yapıldı.
Ben şu uygulamadan yanayım. Evde izole olmak istemeyen kişilere uygulanması gerektiğini. Sabit olanı ise akıllı telefonu olmayanlar için devreye sokmayı düşünüyoruz.
Eğitimle ilgili durum konuşuldu. Şu ana kadar olan yüz yüze eğitimde ciddi herhangi bir sorun yaşamadık. Pazartesi kabine toplantısında Bilim Kurulu’nun önerisi gündeme alındı.
"BAĞIŞIKLIK NE DURUMDA GÖRMEK İSTİYORUZ"
Muhtemelen 2. Sınıflar 8 ve 12’ler için Bilim Kurulu’nun bir önerisi var. Bununla ilgili önümüzdeki hafta daha net bir karar almış oluruz.
153 bin kişi ile ilgili yaptığımız antikor bağışıklığı hem de PCR yöntemi ile bir çalışma yapılmıştı. Aradan 2 aydan fazla zaman geçmiş oldu. Biz bu çalışmayı tekrarlama kararı aldık. Gelecek hafta başlamış olur. Taşıyıcılık, bağışıklık ne durumda görmek istiyoruz.
HES kodunun yaygın kullanılması konusunda bir önerimiz oldu. Ulaşımda da HES kodunun yaygın kullanılmasının önemini biliyoruz. Kart sistemine eklenerek pozitif ya da riskli olan kişilerin toplu taşıma kullanmasını önlemek istiyoruz. Gerektiğinde kartların bloke edilebileceği bir sistem.
Hizmetliler sınıfı var. Bu hizmetlilerin ek ödemeleri düşü, bahçıvan da var berber de var. Gassal da bulunuyor. Burada da oran yüzde 100 gibi görünen oran ortalama 200-250 TL’den bahsediyoruz. Bu kişilerin Ocakta aldığı ek ödemeyi tamamlamak üzere yüzde 100 oranında artış oldu. Maaşının tamamının yüzde 100’ü değil. Bunun istismarı hiç doğru olmamıştır.
Seyircili spor müsabakaları gündemimizde olmadı. Salgının bu döneminde tekrar gündem olmadı. Önümüzdeki günlerde salgının seyrine göre gündeme alabiliriz.
Belge denilen evrakla ilgili üzerinde bir tarih yok. Hangi tarih aralığında alındığına bir not yok. Bizim kullandığımız programda böyle bir ara yüz yok. Söylenen gün için test sayısı 112 binlerde. Bu belgede 152 bin testten bahsediliyor.
Neresinden bakıp da yorumlayacaksınız? Salgının seyrinde yapılan mücadele son derece önemli. Herhangi bir vatandaşı gizleyerek takip yapmıyoruz. Bunun dışında bütün vakalar güvenlikli alan oluşturma noktasında devrede olan HES sisteminin içinde.
Vakayı gizleyerek güvenli alan oluşturabilir, vaka ile mücadele edebilir misiniz? Dedikleri gibi bir tablo olsa, hastanelerimizdeki doluluk oranı neden yüzde 50’nin altında. Açıkladığımız tablodaki bütün veriler doğrudur.
Şu dönemde yapılan mücadelede hiçbir şey gizlenmiyor. HES kodu temaslı takip olmak üzere tespit edilen vakalar üzerinden yapılıyor. Ankara, İstanbul’da yüzde 60’a yakın düşüş gizleyerek sağlanabilir miydi?
Yoğun bakım yatak sayımız 28 bin ilave ettiğimiz yatak sayısı 3 binlerde. Ağır vaka sayılarımız bin 500’lerde yani ilave yatakların yarısı kadar. Doluluk oranı bütün hastaların içinde olduğu tablo sadece korona için söylemiyoruz.
Bizim verdiğimiz günlük hasta sayısı zaten 29 temmuzdan itibaren de günlük hasta sayısı olarak verdik.
Önümüzdeki haftalara atamalarla ilgili sayılar ve hangi alanlarda alım olacağı netleşmiş olacak. Özellikle yeni hastanelerimizle ilgili olacak. R0 değeri şu an düşüyor. Son iki hafta içinde azaldığını ve 1’in altına düştüğünü söylemek istiyorum ilerleyen süreçte de bu vaka sayılarının azalacağını söylemek istiyorum.