Milli Savunma Bakanı Güler'den teğmenler açıklaması 'Emir komuta devre dışı bırakıldı'

Milli Savunma Bakanı Güler'den teğmenler açıklaması 'Emir komuta devre dışı bırakıldı'

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, mezuniyet töreni sonrası yaptıkları kılıçlı yemin nedeni ile haklarında soruşturma başlatılan teğmenlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Güler diğer yandan ABD'den alınacak F-35'lere ilişkin de bilgi verdi.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, mezuniyet töreni sonrası 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganı atmaları nedeni haklarında soruşturma başlatılan teğmenlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Güler, "Teğmenlere isnat edilen suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir Emir komuta zinciri devre dışı bırakılmıştır" diye konuştu.

"ABD'LİLER F-35'İ VEREBİLECEKLERİNİ SÖYLEDİLER"

Bakan Güler "Blok 70 tedariki ödemesi kapsamında başlangıç ödemesi yapılmıştır, 40 tane F-16 alacağız" dedi. 79 modernizasyon kitinden vazgeçtiklerini belirten Bakan Güler F-35'ler konusunda ise "ABD’liler F-35’i verebileceklerini ifade ettiler." diye konuştu.

Milli Savunma Bakanı Güler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda soruları yanıtladı.

KAAN'I GÖRÜNCE FİKİRLERİ DEĞİŞTİ

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "F-35'lerle ilgili 6 tane uçağımız var orada. Amerikalılar da F-35 konusunda, biz KAAN uçağını şimdi yapacağımızı, yapabileceğimizi de uçtuğunu da görünce biraz düşünceleri de değişti. Onlar şimdi kendileri de F-35'i verebileceklerini ifade ediyorlar. Şimdi biz hem üretim payımızın tekrar bize verilmesinde ısrar ediyoruz. Hem de kırk tane de toplam F-35'i almak için isteğimizi bildirdik” dedi.


Milli Savunma Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2025 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, sabah saatlerinde başlayan komisyon görüşmelerinde önce bir sunum yaptı.

Bakan Güler’in sunumda bakan yardımcıları da hazır bulundu. Bakanın sunumun ardından milletvekilleri, bakanlığa ve bütçeye ilişkin sorularını iletti.

"KASITLI, ORGANİZE VE PLANLI BİR DİSİPLİNSİZLİK"

Teğmenlerle ilgili konunun anlaşılması için sürecin doğru değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Güler şöyle konuştu:

“Ortaya çıkan durum Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve onun bıraktığı manevi mirası göz ardı eden bir tutumdan ziyade vuku bulan disiplin suçunun incelenmesidir. İsnat edilen suç, kılıç çatmak, andı okumak veya Mustafa Kemal'in askerleriyiz demek değil, defaten yapılan ikaz ve emirlere rağmen kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik hareketidir. Özellikle vurgulamak isterim ki, hakkında disiplin soruşturması yürütülen teğmenlerin hiçbirine neden kılıç çattığı, andı neden okuduğu veya 'Mustafa Kemal'in askerleriz' diye neden söyledi diye herhangi bir soru sorulmamıştır. Söz konusu eylem amirlerin izni olmadan grup halinde organize edilmiş, basın davet edilerek eylemin bilinmesi istenmiş ve kasten emir komuta zinciri devre dışı bırakılmıştır. Bu askeri hiyerarşi için kabul edilemez bir durumdur. Bunun görmezden gelinmesi de mümkün değildir. Ayrıca teğmenlerle ilgili gündem bizim normal günlük gündemimizin ana maddesi de değildir. Çünkü her gün otuz bin tane evladımız 24 saat 356 gün operasyonda. Onları takip ediyoruz. Burada önemli olan suç mahiyeti ne olursa olsun disiplin sürecinin aynı şekilde işletilecek ve disiplinden asla taviz verilmeyecektir. Disiplinsizliğin aması, lakini, fakatı olamaz ve olmamalıdır. Olaya karışanların genç olmaları, daha önce disiplin cezası almamış olmaları, başarılı olmaları, okunan metnin daha önce yürürlükte olması gibi gerekçeler, disiplinsizliğin gerekçesini değiştirmez. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin milli, manevi ve mesleki değerleri bir bütündür. Ortak değerimiz olan Atatürk üzerinden bir ayrışma algısı oluşturacak tavır ve davranışlar kabul edilemez. Yapılan bu disiplinsizlik ile Türk Silahlı Kuvvetlerine mesnetsiz iftiralar atılmasına, kamuoyunda gereksiz şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tartışılmasına ve yıpratılmasına zemin oluşturulmuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde müesses disiplinin muhafazası ve idamesi olmazsa olmazımızdır. Ordumuzun yıpratılmaması konusunda herkesin daha duyarlı ve dikkatli olması, olayı bağlamından koparma çabaları ve dezenformasyona itibar edilmemesi önem taşımaktadır.”