Rum'un çirkin yüzünü görmeyen kalmasın!
Rum ve Yunan siyasetçiler konuştukça maskeleri düşmekte, esas amaç ve hedefleri ortaya saçılmaktadır.
Kıbrıs Türk halkını yok etmeyi hedefleyen EOKA terör örgütü katillerinden Mikhalakis Paridi''si anma töreninde yaptığı konuşmada Güney Kıbrıs Rum Yönetimi(GKRY) Başkanı faşist Enosisçi Nikos Anastasiadis siyasi kariyerinde öncelikli amacını ve yaşam hedefini açıkladı. Anastasiadis konuşmasında şunları söyledi: "Siyasi kariyerim süresinde öncelikli amacım ve yaşam hedefim, Kıbrıs sorununa barışçıl yoldan çözüm bulunması ve kabul edilemez esaret durumunun sona ermesidir. Barışçıl bir çözüm bulma yönündeki bu arzu her zaman, devletlerin büyük çoğunluğunun, Kıbrıs''ta adaletin hâkim olması, işgal askerlerinin geri çekilmesi ve çağdışı garanti sisteminin sona ermesi yönündeki iradelerini dile getiren uluslararası hukuk, AB ve BM ilkelerine dayanmaktaydı. Hedef, Kıbrıslı Rumlar için Türkler tarafından öne sürülen tehlikeleri göz ardı etmeden Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızı korumaktı. Taviz konusunda tüm marjları tükettik. Kıbrıs''ın, Türkiye''nin garantisi altında kalmaya, Türkiye''nin etkisi ve kontrolü alında olmaya devam etmesi, arzu edilen çözümün yeni bir Bosna Hersek ya da yeni bir Lübnan''ı yaşatması kabul edilemez. Bu, 1950 yılından beri Türkiye''nin hedefidir. Devletin dağılmasına ve ülkenin bölünmesine götürecek ölü doğmuş bir çözüm… Arzu ettiğimiz şey, kalıcı, her şeyden önce işlevsel ve ayırım gözetmeksizin tüm vatandaşlarını koruyan bir çözümdür. Kıbrıs''ın, her şeyin, en çok da insan haklarının kontrol altında olduğu AB üyesi bir ülke olduğunu hiç kimse unutmamalıdır. Dolayısıyla Türkiye''nin güya Kıbrıs''ı Türklerin korunmasına ilişkin garantileri muhafaza etmek istediğine ilişkin bahaneleri, AB''nin varlığı tarafından çürütülmektedir" dedi.
Çirkin yüzünü çok açık bir şekilde 2017''de Crans Montana ve en son 2021''de Cenevre''de gerçekleşen 5+1 Kıbrıs konferanslarında gösteren Anastasiadis "Siyasi eşitlik adına, merkezi devlet tarafından alınacak herhangi bir karar için her zaman olumlu oya sahip olmayı talep ediyorlar. Siyasi eşitlik dedikleri şey, siyasi eşitsizlikten başka bir şey değildir, zira çoğunluk olmayan toplum, gerçekte çoğunluğu idare edecektir. Olası bir karar önerisinin, Kıbrıs Türk toplumunun çıkarlarını olumsuz etkileyebileceği her yerde, olumlu oyu kabul etmeye hazır olduğumuzu söyledik. Kıbrıslı Türklere asla dayatma yapmak istemediğimiz, onların haklarını asla gasp etmek istemediğimiz niyetlerimizin gerçekliğinin bir başka kanıtıdır. Tam aksine bizim istediğimiz, sadece bizim Kıbrıslı Türklere değil, onların ve Türkiye''nin de Kıbrıslı Rumlara yönelik karşı karşılıklı saygı hükümleriydi. Türkiye''nin 25 Nisan 2021 tarihinde BM Genel Sekreterine sunduğu ve artık resmen iki devlet çözümü talep ettiği öneriler, ne kadar haksızlığa uğradığımızı göstermektedir. Bu önerilerle ilk kez Kıbrıs''ın bölünmesi talebi resmen ortaya konulmuştur. Bunu kabul etmedik, buna boyun eğmemiz söz konusu değildir ve boyun eğmemeliyiz. Bazı kişilere bunu destekleme fırsatı vermememiz bizim elimizdedir. Buna benzer bir çözümün kabul edilmesi, aynı zamanda ''Pandora''nın kutusunun'' da açılması anlamına gelmektedir. Zira yalızca Avrupa değil, birçok devlet benzer sorunlarla karşı karşıya kalacaktır. Dolayısıyla da BM kararlarında ve AB ilke ve değerlerinde ısrar etmek bize bağlıdır" dedi.
GKRY''nin amaç ve hedeflerine ulaşmak için özellikle üyesi oldukları Avrupa Birliği ve yakın zamanda ''stratejik ortaklık'' kurdukları ABD''nin arkasına saklanarak ve bunların açık/kapalı desteklerini alarak Kıbrıs ve Akdeniz''de gerilim yaratmayı sürdürdükleri açıktır. Rum tarafı Kıbrıs''ı Yunan adası olarak görmekte ve Kıbrıs Türk halkını yok saymakta; sözde Kıbrıs Cumhuriyeti''nin azınlığı olarak görmektedir. Anastasiadis bir Rum devletine dönüştürdükleri ''Kıbrıs Cumhuriyeti''ni'' koruyacaklarını söylemektedir. Adada en az Rumlar kadar hakkımız olduğunu, uluslararası anlaşmalarla kazanılmış, müktesep haklarımızı reddetmektedir. Siyasi eşitliğimize karşı çıkarken, Türkiye''nin etkin ve fiili garantörlüğünün kaldırılmasını istemektedir. KKTC''deki muhalefetin federal çözüm hedefine Anastasiadis karşıdır ve bunu Rum tarafı Annan Planı''na hayır diyerek, Crans Montana''da masadan kalkarak göstermiştir. Cumhurbaşkanı Tatar savunduğu ve Türkiye''nin desteklediği iki devlete dayalı çözümü Türkiye''de gerçekleşecek seçim sonrasında muhakkak ileriye götürmelidir; devletimiz KKTC''yi tanıtmaktan başka yolumuz yoktur.