Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2023 genel seçimlerini kazanmak zorunda olduğunu belirten Rıza Zelyut, bugün kaleme aldığı yazısında bu ihtimalin giderek azaldığını ve karşısındaki en güçlü rakibin Merak Akşener olduğunu vurguladı.
AKP’nin 2023 genel seçimlerini kazanma ihtimalinin çok düşük olduğunu belirten Zelyut, “Siz bakmayın Erdoğan’ın CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na saldırmasına… CHP’yi düşmanlaştırmasının sebebi, aslında İYİ Parti’nin önünü kesmeye yönelik bir taktik” dedi.
İyi Parti Lideri Meral Akşener’in akıllı politikalarının şimdiye kadar AKP’ye oy vermiş olan kitleleri çok etkilediğini kaydeden Zelyut’un "Erdoğan ondan çok korkuyor" başlıklı yazısı şöyle:
AKP Lideri Tayyip Erdoğan, saray saltanatına devam edebilmek için 2023 genel seçimlerini kazanmak zorunda. Ama bu olasılık giderek azalıyor.
Sayın Erdoğan’ın uykularını kaçıran siyasetçi ise İYİ Parti Lideri Meral Akşener…
Siz bakmayın Erdoğan’ın CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na saldırmasına… CHP’yi düşmanlaştırmasının sebebi, aslında İYİ Parti’nin önünü kesmeye yönelik bir taktik. Çünkü, Erdoğan, CHP’nin tek başına kendisine rakip olamayacağını biliyor. Çünkü Erdoğan, kendisinden kaçan oyların CHP’ye gitmeyeceğini düşünüyor. Bu yüzden CHP’yi kötüleyerek Millet İttifakı üstünden İYİ Parti’yi durdurmaya çabalıyor.
Bir zamanlar, DYP ve ANAP’ta toplanan merkez ve sağ oylar, zamanla AKP’ye aktı. Şimdi çöküntü halindeki bu AKP’den umudunu kesen bu büyük kitlenin güvenebileceği bir siyasi adrese ihtiyaç var.
MHP Lideri Bahçeli, düne kadar ağır hakaretlerle eleştirdiği Erdoğan’a sarılarak tarafsız oylar için adres olamayacağını gösterdi. Yeni kurulan DEVA Partisi ile Gelecek Partisi’nin ise ne yapacağı pek belli değil. Geriye kala kala İYİ Parti kalıyor.
İyi Parti Lideri Meral Akşener’in akıllı politikaları, şimdiye kadar AKP’ye oy vermiş olan kitleleri çok etkiliyor. Üstüne üstlük Meral Hanım ve arkadaşları halkın arasına girerek onlara dokunuyorlar. Bu içtenlikli yaklaşım, AKP’den umudunu kesen vatandaşlar için çekim merkezi oluşturuyor.
İşte bu yüzden AKP Lideri Erdoğan, Meral Akşener’in önünü kesmek için her yolu deniyor. Son olarak piyasaya İYİ Partili Lütfü Türkkan’ın çiftliğini soktular. Yalan Haber Merkezleri, yani Yandaş Medya, Lütfü Türkkan’ın yasal çiftliğinin tümünü kaçak gibi göstermeye çalıştı.
Bırakın Kocaeli’nin dağlık alanlarını, İstanbul’un göbeğindeki en değerli arsalara bile TOKİ üstünden el koyanların bu yavuz hırsız halleri boşuna değil. İYİ Parti, Erdoğan’ı saraydan indirecek…
Evet, Sayın Erdoğan’ın bir kâbusu var o da Meral Akşener… Sayın Akşener, hem partisini AKP’nin yerine hazırlıyor hem de Millet İttifakı’na sarsılmaz biçimde bağlı kalarak 2023’teki zaferini sağlam temellere dayandırıyor.
İYİ Parti 2023 seçimlerinden birinci parti çıkarsa kimse şaşırmasın. Çünkü o tarihte AKP en çok yüzde 20 dolayında oy alabilecektir. Meral Hanım’ın deyişiyle “İYİ Parti iktidarı yaklaşıyor.” Aklı olan, bu gerçeğe göre pozisyon alır.
HDP İLE HÜKÜMET KURAN CHP DEĞİL AKP’DİR
Gerek Tayyip Erdoğan gerek Devlet Bahçeli, kürsüye çıktıklarında CHP’ye saldırıp bu partinin Lideri Sayın Kılıçdaroğlu’nu HDP’ye arka çıkmakla suçluyorlar.
Ama geriye dönüp baktığımızda CHP’nin HDP ile hiçbir siyasi ilişki içine girmediğini görüyoruz. Gel gör ki bu AKP, 2002 yılından 2015 son çeyreğine kadar HDP ile sıkı siyasi ortaklıklar yaptı. Öyle ki HDP’lileri memnun etmek için Habur’dan içeriye PKK’lı teröristleri göstere göstere soktu. Oslo’da PKK temsilcileriyle Erdoğan’ın temsilcileri defalarca görüştüler. “Çözüm Süreci” adı altında, “Analar Ağlamasın” sloganı ile PKK’yı meşrulaştıran işler düzenlediler. Askerin, PKK’ya operasyon yapmasını önlediler. Şehirlere PKK hendekler kazarken seyrettiler. Onlara hoş görünmek için “Andımız”ı yasakladılar. Yetmedi 2015’te Dolmabahçe Sarayı’nda AKP’liler ile bu HDP’liler deklarasyon imzaladılar. Yetmedi: 7 Haziran 2015 genel seçimlerinden sonra bu AKP ile bu HDP koalisyon hükümeti kurdular. Bu MHP de bu AKP-HDP hükümetini dışarıdan destekledi.
Şimdi çıkmışlar, CHP’yi HDP ile iş tutmakla suçluyorlar. Ne yazık ki CHP sözcüleri, AKP ile MHP’nin bu kötüledikleri HDP ile 2015’te iş birliği yaptığını söyleyemiyorlar.
Ve bütün yollar bu yüzden İYİ Parti’ye çıkıyor.
Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan ise AKP’den kopabilecek oyları alacak eylemlik içinde olamadıkları görülüyor. İlerideki günlerde bu iki parti liderinin biraz daha hareketleneceğini tahmin edebiliriz.
Tekrar edelim: Saray iktidarının sonu yaklaşırken Millet İttifakı’nın kuracağı demokratik bir yönetimin ışıkları ufukta görülmeye başladı bile…