tv100’den İrem Tufan’ın haberine göre; Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, oruç tutan kişilerin yaşam tarzları, uyku düzenleri ve beslenme şekilleri değiştiği biliniyor. Buna bağlı olarak kilo problemi, iştah dengesizliği görülebildiğinin altı çizildi.
Peki, bunları önlemek için ne yapmalıyız? Ramazan’ı nasıl sağlıklı atlatabiliriz?
İşte detaylar…
-Ramazanda iki ana öğün veya iki ana bir ara öğün olarak beslenmeye özen gösterin:
İftarı yaptıktan 2 saat sonra bir ara öğün yapıp sahura kadar bol su içtikten sonra bir de sahur yapmak beslenme düzeni ve saati için en önemli doğru yöntemlerden biri.
İftara çorba, zeytin veya hurma ile başlayabilirsiniz. Çorba içtikten 15 dakika ara verip sonra yemeye devam edin. Bunun sebebi, gün içinde yaşadığımız uzun süreli açlık sonrası doyumsuzluk hissini önlemek. 15 dakika verilen ara, beyne giden tokluk sinyalini arttırdığı için daha sonrasındaki fazla kalori alımının önüme geçiyor.
İftar ile sahur arasında en az sekiz bardak su için. Sahurda öğünle birlikte değil, öğün arasında su tüketmeye özen gösterin.
-İftar sonrası haftada maksimum iki kez tatlı tüketin
Ramazan ayındaki geleneksel tatlılarımızdan uzak kalmak tabii ki mümkün olmayabilir. Fakat sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek istiyorsak miktar kısıtlamakta fayda var. Özellikle sütlü tatlıları tercih etmeye özen göstererek, yanında tarçınlı bir yeşil çay veya süt/kefir ile tüketmek şekerinizin daha iyi dengelenmesine yardımcı olur.
-Fonksiyonel otlar çok önemli
Ramazan atı boyunca hazımsızlığı önlemek, sindirimi kolaylaştırmak, metabolizmayı daha canlı tutabilmek adına yemeklere, besinlere eklediğimiz fonksiyonel otlar çok önemli. Özellikle iftarda ve sonrasın kimyon, rezene, çörek otu, keten tohumu, kişniş tohumu, pul biber, kuru nane gibi baharatlara ve çaylarına mutlaka yer vermeliyiz.
-Sahursuz oruç tutmayın
Sahurda en çok önerdiğim beslenme güzel dengeli bir kahvaltı. Yumurta, az tuzlu peynirler, zeytin yerine badem, bolca taze sebze ve yeşillik içeren, tam tahıl ekmeğin olduğu, meyve ile çeşitlendirdiğimiz ve salamura besinlerden (sucuk, salam, sosis, füme etler) uzak durduğumuz bir sahur bizi iftara kadar çok iyi idare edecektir.
-Ramazan pidesine dikkat!
Şüphesiz Ramazan deyince aklımıza ilk gelen şey Ramazan pidesi. Dozunu aştığımızda gem kilo hem de bağırsak sürecimize zarar verebileceği için bir öğünde maksimum bir el ayası kadar Ramazan pidesi tüketmeye özen göstermeliyiz.
-Egzersiz yapın
Kas kaybı, metabolizma hızını yavaşlatan en önemli faktörlerden biridir. Ramazan ayında tüm gün yaşanan açlık sebebi ile hareket oldukça azalır. Fakat aslında iftardan 1-2 saat sonrası egzersiz yapmak hem metabolizmanız için hem de sindirim sisteminiz içim oldukça faydalı.
