Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 28 Şubat davasında iftira iddianameyle hüküm giydirilen emekli Korgeneral Vural Avar’ın cezaevinde hayatını kaybetmesi ile ilgili, “Sayın Cumhurbaşkanımız Vural Avar''la ilgili özel af yetkisini kullanmak istediğini bana söyledi ve süreci başlatmamızı da istedi. Biz merhum Avar''a bu dileği ilettik. Başlangıçta müracaat etmedi. Rahmetli oluşundan, yani çok az bir süre önce müracaatı oldu. İşlemlere tekemmül ettirmeye sürdürürken bu arada rahmete kavuştu” ifadelerini kullanmıştı.
Vural Avar’ın kardeşi Mehmet Ünal Avar, Bekir Bozdağ’ın sözlerini yalanladı.
Mehmet Ünal Avar yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Ağabeyim Hv. Korgeneral Vural Avar’ın af talebi ile ilgili müracaatı olduğunun söylenmesini üzüntü ile izledim. Ağabeyim değil böyle müracaatta bulunmak sıhhi nedenlerle infazın durdurulmasını dahi istemedi.
Son zamanlarda mevcut rahatsızlıkları artmıştı Her an emboli geçirme riski vardı. Bunu önlemek için eliquil isimli ilacı almak durumundaydı. Doktorlar kendisine ait sigorta bilgilerine girdiklerinde bu ilacın raporlarını, bu ilacı kullanması gerektiğini kolayca görebilirlerdi. Ama bu durumu görmemezlikten geldiler, cezaevinde bu ilacın kendisine verilmediğini biliyorum. Durumunun tespiti için yapılan talep üzerine hastaneye götürüldü. Kendisi bu durumu fark edince tekrar götürülmemesi için dilekçe vermek istemişti. Elleri dilekçe yazamayacak kadar titrediği için birlikte kaldığı Erol Özkasnak Paşa’ya rica ederek bir daha hastaneye götürülmemesi için dilekçeyi ona hazırlatmış kendisi imzalayarak cezaevi müdürlüğüne vermişti. Ağabeyim Hv. Korgeneral Vural Avar oradan diğer paşalar gibi yaş, sağlık ve af nedenleri ile değil tekrar yargılanıp aklanarak çıkmak istiyordu. Bunun için af değil Anayasa Mahkemesi’nin kararını beklediğini söylüyordu ama o karar bir türlü gelmedi.
Saygıdeğer paşalarımıza sahte belgelerle kumpas kurulurken Ağabeyim Bosna Hersek’te harekât yürütüyordu. Bunu nereden biliyorum mahkemenin bir celsesinde bir Hava Albayımız savunmasını yaparken ‘Beni suçlayamazsınız çünkü ben (Ağabeyimi göstererek) komutanımla birlikte Bosna’da savaşıyorduk’ dedi. Celse sonrası avukatımıza Ağabeyim niye söylemiyor dediğimde ‘Böyle bir bilginin mahkemede ifade edilmesini doğru bulmuyor, söylenmesini kabul etmiyor’ dedi.”