Çocuk yaşta ailesiyle Kayseri''den Karabük''e gelen Kurt, hiç evlenmedi. Yaklaşık 5 yıl önce parkinson tanısı konulan ve hastalığı nedeniyle zor zamanlar geçiren Kurt geçen sene kentte bulunan Yücel Huzurevi''ne yerleştirildi. Huzurevinde yürütülen faaliyetlere katılmak isteyen Kurt resim sanatıyla uğraşmaya başladı.
Resim yaptığı zamanlarda hastalığının etkilerinin azaldığını fark eden Kurt''a huzurevinde çalışmalarını sürdürebileceği bir oda ayrıldı. Resmin yanında bocce sporuyla uğraşarak kasılma, titreme ve depresyonu kontrol altına alan Kurt turnuvalarda başarılar elde etti, yaptığı resimlerle huzurevinde sergi açtı. Azmiyle parkinson hastalarına ve huzurevi sakinlerine örnek olan Kurt, resim ve bocce yaparak hem keyifli vakit geçiriyor hem de moral buldu.
"YAŞAMA BAKIŞ AÇIM DEĞİŞTİ"
Hasan Kurt, AA muhabirine, hastalığının ilk dönemlerinde zorluklar yaşadığını vurguladı. Hareket zorluğu bulunduğunu, kendi ihtiyaçlarını gideremediğini ve içine kapandığını anlatan Kurt daha sonra yerleştiği huzurevinde sporla ve resimle uğraşmaya başladığını söyledi.
Hasan Kurt, bu sayede hastalığın etkilerinin azaldığını dile getirerek "Çok güzel işler başardık burada. 4-5 aydır resim yapıyorum. Güzel yerlere geldim. Hayata bakış açım değişti. İnsanlarla daha barışık oldum, daha güzel şeyler oldu, meşgalem var." diye konuştu.
Titremesinin yok denecek kadar azaldığına değinen Kurt, şunları söyledi:
"Bir titreme yok, bir heyecan yok. Panik atak vardı, panik atağı da yendim. Yani yükseklere çıkabiliyorum, merdivenlerden inebiliyorum, rahat konuşabiliyorum. Önceden bir iki kişinin yanında konuşamıyordum doğru düzgün. Kendimi bir hasta gibi görmüyorum. Gayet dincim. Keşke bu çalışmalarla bu hastalığı yendiğimi birtakım kişilere gösterebilsem. Onlar da sebeplenseler daha güzel olur. Elimin titremesi nedeniyle cetvelle çiziyordum, o da kalmadı. Bunları atlattım, rahatladım. İstediğim resmi çizebiliyorum. Görenler inanamıyor. Resimlerim normal bir tablo gibi değil. Çok ince çizgili, canlı gibi gözüküyor, fotoğraf çekimi gibi gözüküyor. Çok ince çalışıyorum. Hocamız da çok mutlu, çok beğeniyor. Şaşırdı, artık bana bıraktı, hiç karışmıyor."
AA
