İki liderin açıklamaları şu şekilde;
Meral Akşener;
Genel başkanların birbirine merhaba demediği bir süreç yaşanıyor. Partiler çözüm üreten organlardır. Birbirlerine düşman değildirler. Daha güçlü adımlar atılabilir. Türkiye’de problemler var. Açım diyen, bebeğine mama alamayan kadınlar var. Siftah yapamamış kadınlar var. Bunlara çözüm aramak yerine bizi ayıran noktalarda birbirimize düşüyoruz.
Toplumsal barışın sağlanmasında bu tür görüşmelerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Benzer bakış açılarımız olduğunu gördük. Parlamenter demokrasi, biz buna güçlendirilmiş parlamenter sistem diyoruz. Bir çalışmamı var. Bizim yaptığımız bir çalışma değil sistem tasarımı. Allah’ın emri değil tabii ki de kamuoyuna sunulacak. Bizim çalışmayı yapan arkadaşlarımızın birbirleriyle görüşmesinin doğru olacağına karar verdik.
"SIFIRDAN ANAYASA YAPMAK İKİNCİ CUMHURİYETİN KURULUŞUDUR"
Yeni anayasayla ilgili Erdoğan’dan sonra takip ettim herkes başka bir şey söyledi. Meclis Başkanı başka söyledi, Bahçeli Başka söyledi, en minik ortak Perinçek çok başka bir şey söyledi. Burada yeni Anayasa gibi bir anlatım var. Bugün Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı işler eski sisteme göre hukuk dışı. Sıfırdan Anayasa yapmak gibi bir iddia ise bu ikinci cumhuriyetin kuruluşudur ki bununla ilgili bir bilgi almamız gerek.
Sayın Erdoğan bunu söyleyip ortada bir hazırlık yok, bir yün yumağı attılar, milleti birbirine dolaştırıp; çiftçinin, esnafın, annenin derdinin konuşulmadığı bir süreç olarak yorumluyorum.
Bu ülkenin nüfuz cüzdanına sahip herkesin oyuna talibiz. Bir kısım seçmenimizi ikna edebiliriz. Ben bir şeye takılmış durumdayım. Türkiye’deki Kürt seçmenin tümünün HDP seçmeni olduğu varsayımı yanlış. Türkiye’de yaşanan Türk seçmeninin tümünün şu veya bu partiye oy veriyor demesi yanlış. Bu marabalık düzeni gibidir. Kim kimi ikna ederse oyunu alır.
Ben ilçe ilçe esnafları geziyorum. Türk de Kürt de aidiyetlerimiz üzerinden konuşuyoruz. Kimse başka bir konu açmıyor. Siftah yapamadığını söylüyorlar, çocuklarının işsizliklerinden bahsediyorlar. Bütün bunları konuşmak varken, ayırıcı noktalardan gitmenin iktidarın uzmanlık alanı olduğunu biliyorum.
"ERDOĞAN GENÇLERİ DİNLEMEK YERİNE 'TERÖRİST' DEDİ"
Türkiye’de ilginç bir şey oluyor. Boğaziçi rektör ataması. Kim bu adam aday adayı. AKP bu arkadaşı vasıflı bulmamış aday yapmamış, seçtirmemiş. Yıllanmış köklü bir üniversiteye bu arkadaşı rektör atadılar. O üniversitede hiç mi AKP’ye destek veren hoca yok. Boğaziçi Üniversitesi’ni kazanmış çocuklar orada okuyor. Hocasıyla, öğrencisiyle kimse istemiyor. Fikirlerini söylediler. Dün itibariyle o gençler terörist oldu.
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı tarafından. Bunu çok yanlış, sakıncalı bulduğumu söylüyorum. 31 Mart’a giderken Erdoğan, çiftçiye, esnafa, kendine oy vermeyenlere bize zaten terörist diyor. En son genç arkadaşlarıma da terörist dedi. Ben gençlerimize aramıza hoş geldiniz diyorum. Elbet de provokatörler olur, İçişlerinin polisin görevi bu gençleri provokatörlerden korumaktır. Siz bu gençleri korumazsanız siz suçlusunuz.
Bir de bu gençlerin önüne yeni genç polisleri koyarsanız yine siz suçlu olursunuz. Provokatör varsa yakalayın kardeşim ne işiniz var sizin. Gençlere çağrım; haklı iken haksız duruma düşmeyin tedbir alın. Bu işlerden bıktık.
Umutsuz olmayın bu günler de bitecek. Bu arkadaşlar gidecek. Bu dille bu davranış biçimiyle ülke yönetmek de mümkün değil. Gencecik çocukları siz terörist ilan edemezsiniz bu cıvıklıktır.
Ben 80 öncesi dönemde öğrenciydim. Sayın Erdoğan’ın da yaşı var ama o top oynadığı için o dönemi bilmez. Ben içinden geldim. Gençlerin sinirleriyle oynamak doğru değildir. Kaos çıkarmayı marifet bilenlere sesleniyorum bu kaosu yönetemezsiniz.
Ali Babacan;
Şu andaki yönetim mevcut AYM’nin kararlarını görmezden gelebiliyor. Bir AYM diyor ki kararlara uyulmalıdır. Bu nede demek, şu anda AYM’nin kararlarına uyulmuyor demek. Geçenlerde yaşadık AYM bir karar aldı alt mahkeme uymam dedi. Erdoğan da hak verdi. Bunlar bu gücü nereden oluyor onu da görmüş olduk. Zaten uymadığınız bir metni değiştirmenin ne anlamı var.
"UYMAYACAKLARI BİR ANAYASA YAPMANIN NE ANLAMI VAR"
Türkiye’de şu an derin bir işsizlik sorunu var. Ev gençleri diye bir sorun var. Yoksulluk intiharları var, gelir dağılımı iyice bozuldu. Hükümetin yapması gereken bunlara özüm üretmek. Biz yapıyoruz bunu. Uymayacakları bir anayasa yapmanın ne anlamı var. Şu iktidar ortakları bir kendi aralarında anlaşsınlar ne isteyip istemediklerine bir karar versinler. Bakın ilk soru anayasadan geldi, istedikleri de bu vatandaşın derdi unutulsun. Önce biraz çalışma görmemiz lazım gündem değiştirme oyunlarına düşmemem.
Bizim çalışmamız sistem değişikliğine yönelik. Sıfırdan bir anayasa çalışmıyoruz.
İktidarın haftanın düşmanı listesi var. İç siyasette görüntüyü kurtarmaya çalışıyorlar. Bizim kutsallarımız vardır. Ancak küçük bir konuyu ele alıp onun üzerinden bir propaganda kampanyası başlatmak bunun üzerinden geçlerimizi şeytanlaştırmak yanlış. Gerçek çözüm istiyorsak siyasete başvurmalıyız. Polis devlet şiddetine karşıyız.