2023-2024 eğitim-öğretim döneminin ilk ders ziline sayılı günler kala veliler, kırtasiye ve okul çantası alışverişlerine başladı. Gelen zamlar, yüksek enflasyon ve döviz kurlarındaki hareketlilik, okul çantalarını da vurdu.
Ankara Ulus’taki Çantacılar Sokağı esnafı, Ankara Umum Ayakkabıcılar ve Çantacılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hüseyin Uzun ve çocukları için çanta alışverişine çıkan veliler, yaşanan sıkıntılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"54 YILDIR BÖYLE BERBAT GÖRMEDİM"
Çantacılar Sokağı esnafı Murat Çiftçi, piyasayı şöyle değerlendirdi;
“Müşteri pahalı diyor maalesef. Satışlar perakendede zayıf, toptanda iyi. Geçen sezona göre, fiyatta yüzde 100 artış var. Bu piyasayı da etkiliyor. Perakendede iş yok. Bizden toptan almaya gelenler de söylüyor, iş yok diyorlar. Bugünlerde buranın insan kaynaması lazım. Görüyorsunuz sokağı bomboş. Okullar haftaya açılıyor, bir şey yok 10 gün kaldı. Burası çanta deyince Ankara’nın göz bebeği. Burada aradığın her çantayı bulursun. Bavulundan tut, kemerine, cüzdanına kadar sokağımızda her şey var. Demek ki vatandaş alamıyor ki gelmiyor. Tamirciler ful, tamirciler çok iyi. 54 yıldır bu sektördeyim. Böyle berbat görmedim. Hiç görmedim. Çok düşük çok, onun için bilmiyorum ne yaparız, bilemiyorum. Kimse işinden de memnun değil. Bir tamirciler dolu. Bir kalfa kaç para biliyor musunuz? 6-7 bin lira sadece haftalık alıyor. Buna 4-5 bin lira da sigortayla yemeğe ayırsa bir kalfa 30 bin liraya geliyor ayda. Nasıl verecek bu parayı? Ürüne yansıyacak.”
“TİCARET NEREDEYSE DURMA NOKTASINDA”
İşletmeci Selahattin Akgün de şunları söyledi;
“1997 yılından beri, 26 yıldır bu meslekteyim. Bu sezon çok yavaş, sakin geçiyor, ticaret neredeyse durma noktasında. İnsanların alım gücü yok. Daha çok tamire yönleniyorlar. Okul çantası olsun, valiz olsun insanlar çantalarını tamir ettirmeye çalışıyorlar. Tamir edip o şekilde kullanmaya, idare etmeye çalışıyorlar. Yeni çanta almaya çalışan çok az. Enflasyon çok yükseldi ama insanların maaşları o derece yükselmedi. Fiyatları çok yüksek buluyorlar, onun sebebi de alım güçlerinin olmaması. Normalde çanta fiyatları reel piyasada dönen fiyatlara göre çok ucuz. Biz de fiyatlara alışamadık ama kâr oranlarımız çok düşük. Eskisi gibi kâr edemiyoruz. Biz de satılsın diye fiyatları makul tutuyoruz ama makul tutmamıza rağmen insanlara yine de yüksek geliyor. Bir litre benzin 40 lira oldu. Bu ürünler de taşınırken araçla, trenle, uçakla, gemiyle taşınıyor. Tüm maliyetler ürüne yansıyor.”
"MALZEMELERİN FİYATLARI ARTTI"
Çanta tamircisi Murat Altuntaş şöyle konuştu;
“Şöyle bir çantanın fiyatı 700-800 lira. Öyle olunca insanlar, alamıyor. Alım gücü düştü. Malzemelerin fiyatları arttı. Çantaların da fiyatları artınca insanlar eskileri çıkartıp tamir yaptırıyorlar şu anda. Biz de elimizden geldiği kadarınca vatandaşlara yardımcı oluyoruz, dikiyoruz. Tamir ücretleri çantaya göre değişiyor. 20-25 lira aldığımız oluyor. Çok fazla alamıyoruz. İnsan tamire gelmiş, fiyatları görüyor. Ne yapsın? Gerçekten çok zor. Bize de zor; elektrik, vergi, kira artınca biz de şaşırıyoruz nasıl alacağımızı. Okul sezonunda biraz daha artış oluyor. Toptan fiyatına satmak için alamadık, o yüzden de okul çantasına girmedik.
Fiyatlar, bizim bile alamayacağımız derecede yükseldi. Yükselince biz de eski çantalarımızı satıyoruz, kendi imalatımızı yapıyoruz. Tamir yaparak katma değer üretiyoruz, aynı zamanda teşvik ediyoruz. Tamir yaptıktan sonra, diyorsun ki ‘20 lira ver’. ‘Çok, 5 lira yeter’ diyorlar. Ama bir tek işçilik değil; vergisi var, biz de para kazanacağız. Alım gücü zorlanınca insanlar buralardan çıkarmak istiyor. Biz de işin oluruna bakmaya çalışıyoruz. Bu çanta hazır, bundan alacağımız mesela 10 lira. 20 lira desen, adam ‘ne yaptın diktin sadece’ diyecek. 10 lira alabileceğiz bundan. Bu çantanın yan körüklerini değiştirdik, param yok diye getirdiler. Okul çantasının yenisinin fiyatı şu anda 1000 lira. Bunun yanında beslenme çantası var, suluğu var. Çocuk hevesleniyor, benimki de güzel olsun diyor. Annesi, babası kıyamıyor, ben de alayım diye ama şu anda şöyle orijinal bir çanta 1000 lira. Orijinal olmayanlar da 500 liradan başlıyor. Herkesin bütçesine göre...
"YENİSİNİ AL DEVRİ BİTTİ ARTIK"
Bu meslekte aşağı-yukarı 30 sene oldu. 2006’da dükkan açtım, o tarihten bu yana bu mesleği devam ettiriyorum. İnsanlar darlandı artık. Asgari ücretlinin maaşı 12 bin lira. 12 bin lira olunca, o insan ne yapacak? Elektriği, suyu bırak kirasını ödeyebilse ne mutlu. Kira şu anda çok sıkıntılı. Onun için bu sisteme bir çare bulmaları gerekiyor. At-yenisini al devri bitti artık. Bunlar geride kaldı. Elimizdeki her şeyi en ufak parçasına kadar değerlendirmemiz gerekiyor. İnsanlar bunu yapıyor. Alım gücü düştüğü için yenisini alamıyoruz. Tamirle, ufak tefek hataları düzelterek eskisini kullanmaya gayret gösteriyoruz. Bu ürünleri ben 2 sene önce toptan almıştım. Bu sene yenisini alamadım. Yenisini alıp da müşteriye satamıyoruz, tanıtamıyoruz. Bu orijinal bir ürün, geçen sene bunu toptan olarak 200 liraya almıştım. Şu anda toptancı buna 740 lira diyor. Ben bunu 740 liraya alacağım, insanlara kaça satacağım? Satamıyorum. Şu anda ben buna 750 liraya müşteriye tanıtıyorum. Müşteri alamıyor, zorlanıyor. Bunların hepsi 2 sene önce aldığım çantalardan kalanlar. Bunları değerlendirip satacağım. Hiçbir ürün alıp da koyamıyorum. Orijinal olmayan iyi bir ürün 500 liradan başlıyor. Ben bunu 500’e alacağım; üstüne elektriğimi, vergimi, işçimi, emeğimi koyacağım da satacağım. Kaça satacağım? 600 lira diyorum, 100 lira iyi para ama satamıyorum.”
ODA BAŞKANI: "SİNEK AVLIYORLAR, ÇOĞU İŞ YERİ KAPANACAK"
Ankara Umum Ayakkabıcılar ve Çantacılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hüseyin Uzun, sektördeki durgunluk ve esnafların yaşadığı sıkıntılara ilişkin şu açıklamalarda bulundu;
“Türkiye’nin şu anda hali neyse çantacılık sektöründe de aynı. Bugünkü ekonomik şartlar, enflasyon ve faiz oranlarının tekrar zirve yapması, dövizin bu kadar yukarılara çıkması, maliyetlerdeki artışlarla da beraber fiyat artışlarını doğurdu. Şu anda Türkiye’de ne olursa olsun 3-4 katına çıktı. Dolayısıyla satışlarda ona göre durgunluk yaşanıyor. Ben de geziyorum, dolaşıyorum çantacıları. Maalesef sinek avlıyorlar. Esnafın çoğu bugün belki iş yapabiliyor ama inanın biz Aralık-Ocak aylarını düşünüyoruz, çoğu iş yeri kapanacak.
Çantacılar Çarşısı, fiyat, kalite, standart, marka gibi her konuda alternatiftir. Bizim orası hiç müşterisiz, boş kalmazdı. Aşağı-yukarı 15 gündür okul sezonu açılmasına rağmen piyasa çok durgun. Fiyatlar 3-4 katına çıktı. Şu an çoğu veli alışveriş yapamıyor dolayısıyla tamir ve tadilata yönelmeye başladılar. Tamir ve tadilatta bile vatandaşla pazarlık yapıyorlar. Vatandaş orada, el emeği göz nuru dediğimiz emeği satın almaya çalışıyor. Öyle fahiş de değil tamirat fiyatları. Ama o dahi şu anda çok durgun. İlk defa ben bu kadar tamircinin çoğaldığını gördüm. Yeni tamirhanelerimiz açılıyor. Tamircilerimiz de eleman arıyorlar.
Bu ülkede, özellikle enerji fiyat artışının artık tamamen durdurulması lazım. Buna devletin, hükümetin çözüm bulması lazım. Türkiye’de elektriğe ve benzine gelen zammın yansımadığı şey yok. İnsanlara artık bundan bıkkınlık geldi. Bu pahalılığın bir an evvel durdurulması lazım. Velilerimiz alışverişlerinde lisanslı ürünleri tercih etsinler. Alternatif yerler gezerek nerede daha kaliteli ve daha ucuza ürün varsa alışverişi o istikamette yapsınlar. Bizim Çantacılar Sokağının alternatif olarak şu an Türkiye’de hem tedarikte hem de ucuzlukta marka olduğunu söyleyebilirim. Bilinçli alışveriş yapsınlar.”