OBAMA İÇİN KARAR VERMEK..
ABD Başkanı Hüseyin Barack Obama dün (06.04.2009, Pazartesi) Ankara’daydı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde(TBMM) kısa bir konuşma yaptı.
Bu konuşması merakla bekleniyordu. Çünkü, başkanlık koltuğuna oturmasından çok kısa bir zaman sonra ülkemizi ziyaret ediyordu; buradan İslâm ülkelerine de bir mesaj verecekti; PKK terörü, Ermenistan ilişkileri gibi konularda ülkesinin tavrı değişecek miydi?
HEM NALINA, HEM MIHINA..
Önce söylediklerini özetleyeyim, sonra da değerlendirmemi yapayım.
“150 yıl önce, Osmanlı padişahı Abdülmecit, özgürlük anıtına konulmak üzere mermer bir plaket göndermişti.”
“Bugün Türkiye önemli bir müttefik ve ortağımız.”
“Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için güçlü sinyaller vereceğinizi düşünüyoruz.”
“ABD geçmişteki kendi karanlık dönemlerini ele almak, yüzleşmek zorunda. Ülkemizde kölelik ve ayrımcılık geçmişi var. ABD yerlileri de ayrımcılığa tabi kalmıştı.”
“1915’de yaşanan kötü olayları da gündeme getirmeli. Bunu Ermeniler ve Türkler birlikte çözmeli. Dürüst ve yapıcı olarak bu süreci ele almalıdırlar. İki tarafın attığı cesur adımları gördüm.”
“Kıbrıs’lı liderler müzakereler için çabada bulundular. Birleşmiş iki toplumlu bir federasyonu destekleyeceğiz.”
“İran nükleer silah heveslerinden vazgeçmelidir. Nükleer silahların yaygınlaşmasından Türkiye de memnun olmaz. İran çok büyük bir medeniyettir. Ekonomik bir birleşme sürecine girmelerini isteriz. Dünyanın yeni tahrip araçlarına ihtiyacı yok.”
“Ne PKK’yı ne de hiçbir terörist örgütü desteklemiyorum.”
“Son yıllarda güvende zorluklar yaşandı. ABD hiçbir zaman İslâm’la savaşta değildir olmamıştır, olmayacaktır. Esasen Müslüman dünyası ile ortaklığımız kritik öneme sahiptir.”
“ABD’de Müslüman aileler var ben de bunlardan biriyim.”
“Eski bir Türk atasözü var. Yangına körükle gidemezsiniz, diye. ABD de Türkiye de bunu gayet iyi biliyor. Güç tek başına sorunları çözemez. Güç, aşırılığa alternatif oluşturmaz. Güç yaratanların elinde olmalıdır.”
“Türkiye medeniyetlerin ortasında tarihin dalgalarından etkilenen bir ülkedir.”
İZLENMESİ GEREKEN ÖNEMLİ CÜMLELER
Bu sözleri, Türkiye’de de büyük nefretle anılan önceki başkan George W.Bush da söylüyordu. Gönlümüzü alacak sözler söylüyor ama, bir yandan da Beyaz Saray’da Barzani’yi “Kürdistan Başkanı” olarak kabul ediyordu!.. PKK’ya karşı aktif eylemde bulunmuyor, PKK’yle mücadele eden Türk askerlerinin başına “çuval geçirtiyordu.”
Bakalım, Obama’nın sözleri ile eylemleri, sözü ile sazı birbirini tutacak mı? Yoksa, Bush’un yaptığı gibi yalnızca “gönül okşama” dan mı ibaret kalacak?
Türkiye’deki anti-demokratik uygulamalar onu ilgilendiriyor mu, yoksa işimizi görsün gerisi önemli değil düşüncesinde mi, anlayamadık. Hükümet muhaliflerinin sindirilmesi ve başlarına her türlü çorap örülmesi hakkında ne düşünüyor?
Bunları, sözünü ettiği gibi
ABD’nin eski karanlık günleri gibi mi değerlendiriyor?
1915 olayları için “soykırım” dememesi önemli. PKK için “terörist” demesi önemli.
Kıbrıs için “birleşmiş iki toplumlu federasyon” sözü çok çok önemli.
“ABD’de Müslüman aileler var ben de bunlardan biriyim” demesi, çevirmenin hatası mıydı, anlayamadım.
Yoksa, kendisinin hâlen Müslüman olduğunu mu söyledi, netlik kazanmadı.
* * *
Demokrat Parti’nin başkanlarının genelde tutumları farklı oluyor. Cumhuriyetçi Başkan Bush’tan 2 dönem önceki Demokrat Partili Başkan
Bill Clinton, Kasım 1999’da yine TBMM’nde bir konuşma yapmıştı. Şu sözler ona ait:
“20. yüzyılı anlamak için Türkiye’nin tarihi bir anahtardır.”
“Milyarlarca insanın geleceği TBMM’nde 25 yıl içinde alınacak kararlara bağlı.”
Aradan 10 yıl geçti ve karşımızda yine bir Demokrat Partili bir başkan var.
Acaba TBMM’ye biçilen 25 yıllık karar alma süresinin kalan 15 yılında neler olacak?
Bekliyoruz, inşallah iyi şeyler görürüz..