YENİÇAĞ/ Fatih Erboz
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez ilk 4 maddesinden 3'üncü maddeyi hedef aldı. Kurtulmuş, 'Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü' tabirinin değişmesi gerektiğini söyleyerek, "Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir" dedi. Numan Kurtulmuş'un sözlerine tepki yağıyor.
Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk: TBMM Başkanının böyle bir ifade kullanması çok yanlış. Kaldı ki partisinin yetkilileri ve yine kendisi de ilk dört madde konusunda bir değişiklik yapılmayacağı yönünde açıklamalarda bulundular. Bu madde yani anayasamızın üçüncü maddesi köken itibarıyla ilk anayasaya kadar gider. Kanun-i Esasi’de de buna benzer bir tanım bulunmaktadır. Daha sonra bu diğer anayasalarda süregelmiş, 1961 anayasasında son şeklini almış, 1982 anayasasında da muhafaza edilmiştir. Anayasanın üçüncü maddesi Türk milletinin en güzel ve sade tanımını da yapmaktadır aynı zamanda. Bir toprak üzerinde bulunun yani ülke üzerinde bulunan, bir insan topluluğu olmadan, yani millet olmadan. Yine siyasi iktidar yani bağımsız otorite olmadan zaten devlet olunmaz. Devlet olmanın şartları bağımsız ve egemen bir otorite ile birlikte ülkesi ve insan topluluğudur. Anayasanın üçüncü maddesindeki bu tanım son derece sade bir tanımdır. Bunu değiştirmek çok yanlıştır aynı zamanda bu yönde bir açıklamada bulunmakta son derece yanlıştır. Bir devlet, toprak parçası, ülke üzerinde bağımsız egemen bir şekilde örgütlenmiş millet demektir. Bu tanımı değiştirirseniz hiçbir anlamı kalmaz.
Kutlu Parti Genel başkanı Yusuf Halaçoğlu: Bu ifadeleri kullanarak milletvekili olduklarında edilen yemine sadık kalmamış oluyorlar. Türkiye Cumhuriyeti anayasasını koruyacağınıza dair yemin ediyorsunuz milletvekili olurken. Aynı zamanda milletvekili yemin metininde namusum ve şerefim üzerine and içerim ifadesi bulunur. Anayasanın değişmez, değiştirilmesi bile teklif edilemez maddelerini değiştirmeye yönelik uygulamaları gündeme getirerek, bu maddeleri değiştirme çabası göstermek aynı zamanda ettiğiniz yemine aykırı hareket etmektir. Bu şekilde tavır takındığınız zaman ettiğiniz yemin sorgulanır hale gelir. Bunu yapamazsınız. Milletvekili olurken bunu yapmayacağınıza dair yani anayasayı koruyacağınıza dair yemin ediyorsunuz. Öyle görünüyor ki AKP iktidarı Hüda-Par ile aynı zihniyette. Onlarda ilk dört maddeyi hedef aldılar. Dem Parti’nin de zaten anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilmesi konusuna nasıl bir bakış açısı getirdiğini kamuoyu biliyor. Böyle bir değişikliği tartışmak dahi yanlış.
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal: AKP yapay gündemlerle yaşanan toplumsal sorunların üzerini örtmek istiyor. Bunu öncelikle görelim. Anayasa değişikliği konusunda ise bir binayı kolonlarına zarar vermeden nasıl çökertirsiniz, uzaktan bir yerden binanın altına doğru toprak kazarak, binayı çökebilecek hale getirirsiniz. Kolonlarına zarar vermeden binayı çökertme çalışması yapmak gibi bir durum bu AKP iktidarının anayasa değişikliği çalışması. Çok yanlış. Bu tartışmaları gündeme getirmekten bir an önce vazgeçip Türk toplumunun gerçek sorunlarına dönmek gerekiyor. 1982 anayasasını AKP iktidarı 2002 yılından 2024 yılına kadar 11 defa değiştirdi. Anayasamızın 175 maddesinin 104 maddesi değişti. Değişmeyen bir tek ilk dört madde kaldı. Daha anayasanın nesi değişecek? İktidar bu gündemi bırakıp Şanlıurfa’da 50-60 kişilik sınıflarda eğitim gören çocukların sorunları ile ilgilensin. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Şanlıurfa meydanına gelerek toplumun gündeminde anayasa değişikliği mi var, Ekonomik ve sosyal sorunlar mı var diye bir kere sorarsa bu tartışmaların nasıl bir yapay nitelikte olduğunu kamuoyu daha iyi anlayacaktır.