NATO kafasıyla Şangay Beşlisi!

Tayyip Erdoğan, Asya gezisinden dönerken uçakta "Mesela, 'Şanghay Beşlisi içerisinde Türkiye niye olmasın?' diyorum. Sayın Putin, 'Bunu değerlendiriyoruz' gibi bir ifade de kullandı. Temenni ederim ki orada olumlu bir gelişme olması halinde, yani Türkiye'nin Şanghay Beşlisi içerisinde yer alması, bu konuda çok daha rahat hareket etmesini sağlayacaktır diye düşünüyorum" dedi.

Erdoğan, dönüşünde de Kanal 24'te "NATO Türkiye'yi, halkı Müslüman olan bir ülke olarak zamanında almış. Ama şimdi yeni, halkı Müslüman olan ülkeleri almakta hep bariyer oluşturuyor, almıyorlar. Bu bir zihniyetin nasıl tıkalı olduğunu gösteriyor. AB de 'NATO'nun düştüğü yanlışa düşmek istemiyorum' diyor. Şimdi tabii bu böyle olumsuz bir şekilde gidince siz de ister istemez 75 milyonun bir başbakanı olarak başka arayışlar içerisine de giriyorsunuz. Onun için geçenlerde sayın Putin'e onu söyledim, 'Bizi Şangay Beşlisi içine alın' dedim. Alın bizi Şangay Beşlisi içine, biz de AB'ye 'Allahaısmarladık' diyelim, ayrılalım oradan. Bu kadar oyalamanın ne anlamı var?" ifadelerini kullandı.

***

Tayyip Erdoğan böyle konuşurken NATO Parlamenterler Asamblesinin 62. Genel Kurulu'nda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, "İttifakımız zayıflamayacak, bilakis güçlenecek. Terörle mücadelemiz devam edecek" dedi!

Şangay Beşlisi, askeri tatbikatlar da yapan bir ittifak! Cumhurbaşkanı, kendisini Başbakan yerine koyarak veya başkan gibi konuşarak "Şangay Beşlisi'ne alırlarsa gireriz" diyor; Genelkurmay Başkanı ise NATO temsilcilerine "İttifakımız güçlenecek" sözü veriyor!

Hangisi geçerli?

Bir devlet böyle çelişki içine düşer mi?

Bu çelişkiden, Şangay Beşlisi'ni NATO ve AB'ye karşı siyasi bir şantaj vasıtası olarak kullandığınız anlaşılmaz mı? Bu durum Türkiye'nin her iki tarafta da itibarını sıfırlamaz mı?

Böyle dış politika olur mu?

---

Yeni rejimde resmi

dil Arapça mı olacak?

---

Başbakan Binali Yıldırım ise sanki kendisinin görevi değilmiş gibi bu konulara hiç girmeden, "Başkanlık sistemi ile rejimi değiştirmeyi hedefliyorlar" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na laf yetiştirerek daimi başkanını koruyor!

Yıldırım, "Rejim tartışması 1923'te bitti. Türkiye, "Cumhuriyet" dedi, rejimini seçti. Rejim değiştiren yok. Değişen sadece hükümet sistemi! Hükümet sistemi de aynen belediye başkanlığı gibi... İşi büyütmeye lüzum yok. 80 senedir Türkiye'de belediyeler seçiliyor. Türkiye bölündü mü?" diye soruyor!

***

Rejim değişmeyecekse, Anayasa uzlaşma komisyonunda parti yetkilileriniz "Türklüğü Anayasa'dan kaldırmak" gibi lafları niçin kullandı? "AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk" diyen İstanbul İl Başkanınız değil miydi?

15 Temmuz'u başlangıç kabul etmek ve "Yeni Türkiye Cumhuriyeti" kurmak ne demek oluyor? "Atatürk de öyle demişti" savunmasına kananlar olabilir ama bu söz rejiimin değiştiğini göstermek içindi! Şimdi siz Atatürk rejimini değiştirmek istediğinizi nasıl saklayacaksınız? "Laikliği Anayasa'dan kaldıralım" diyen Meclis başkanınız değil mi?

Atatürk heykellerine, resimlerine yönelik iğrenç hareketler hatta Anıtkabir'e saygısızlık gibi eylemlerin düzenli olarak artması ne anlama geliyor?

***

İlkokullara Arapça dersleri koymanızın sebebi nedir? Türkiye'nin saatini bile Mekke'ye ayarlamak hangi zihniyetin esridir?

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi müdürü Yrd. Doç. Dr. İbrahim Helâlşah, "Hedefimiz, Türkiye'yi Uluslararası Arapça eğitim merkezi haline getirmek" diyor!

Rejimi değiştirmek niyetiniz yoksa Türkiye'nin Arapça eğitim merkezi haline getirilmesine niçin izin veriyorsunuz? Yeni rejimde resmi dil Arapça mı olacak?

Yazarın Diğer Yazıları