Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan’ın iddiaları sonrası CHP’li Muharrem İnce memleketi Yalova'da basın açıklaması düzenledi.
İnce’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"Burada bir komplo var dedim. Sonra sayın genel başkan 21 Kasım’da televizyonda bir programa çıktı. Gazeteci Saray’a giden bir CHP’li var, ne diyorsunuz dedi? Şarşırmadım, doğrudur dedi. Eyvah buradan bir kaos çıkacak, partim bundan zarar alacak diye hissettim.
Sayın genel başkana geri dönüş yaptım. Kendisiyle 8 dakika 14 saniye konuştum. Bundan partim zarar alacak, birlikte kameraların karşısına çıkalım. Bunu beraber atlatalım, sayın genel başkanım yanınıza geleyim dedim. Tamam, ben sana haber veririm dedi ama haber vermedi. Yani doğrusu bu açıklamanın 21 Kasım’da genel merkezde sayın Kılıçdaroğlu ile yapmamızdı. Ben aradım, ben görevimi yaptım, ben partimi gözüm gibi sakındım.
Geldiğimiz noktada özet yapmak istiyorum. Bu bir yalan haber. Buraya Muharrem İnce gitmedi, kimse gitmedi. Ortada bir tezgah, bir komplo var. Bu tezgahın sorumluları açığa çıkarmalı. CHP bir siyasi partidir. Türkiye’yi yönetmeye talip bir partidir.
"Muharrem İnce 2018 24 Haziran akşamından beri bir iftira kampanyası ile karşı karşıyadır. Bu dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezi'nde üretilmiştir.
Beni yıpratmak için harcadıkları enerjiyi AKP'ye harcasalar emin olun iktidar olurlar.
Ben Saray’ı aklamıyorum ama Saray bunun neresinde, Erdoğan bunun neresinde? Saray bu ülkeye çok şeyler yaptı ama bu başka bir şey.
Tek başıma kalsam yine mücadele edeceğim, yaptıklarım doğrudur. Ben ne kara kışlar gördüm, hiç birisi zoruma gitmez.
Sayın genel başkanın “Sadece Muharrem İnce’ye değil CHP’li kimseye bu yakışmaz” demesini beklerdim. Bugün partiyi yönetenler benim ciğerimi dağlıyor.
Ben bu ülkede 16 sene milletvekilliği yaptım. Erdoğan’la da görüşürüm, Akşener’le de görüşürüm, Bahçeli’yle de görüşürüm, Karamollaoğlu’yla da görüşürüm. Ama önce partimden izin alırım, sonra tweet atarım. Asla gizli görüşmem.
Sen malzeme verirsen kumpas kurarlar. Malzemeyi kime verirsen dedikoduyu çıkartırlar. Kim veriyor bu malzemeyi. Adam çıkıp “Bilgiyi CHP’den öğrendim Kılıçdaroğlu’ndan doğrulattım. Kimse bu ortaya çıkarmak boynunuzun borcudur.
Burada teşekkür etmem gerekenler var. Başta sayın Uğur Dündar. Gazeteci arkadaşımız Candaş Tolda Işık, kendilerine teşekkür ediyorum. Kullanıcı gazeteciler, yandaş kaynaklar olabilir. Bizler aydınlık bir Türkiye için mücadelemize devam edeceğiz. Takdir kamuoyunundur.
Adımı CHP Genel Merkezi’nde lekeleyerek, yandaş bir gazeteci bularak haber yaptırmak, tartıştırtmak yazık değil mi? Yıllar sonra size yüzde 30 barajını aştıran ben değil miyim? Kendiniz aday olamadınız, beni aday yaptınız. Ben size ne kötülük yaptım? Kötü insanlardan iyi önetici olmaz. Ben bu partinin her kademesinde bulundum. Hiçbir kişisel ikbal derdinde değilim. Ben sabah buraya çıkarken torunuma “Mücadelem sadece senin için” dedim."
