Hâlâ "açılım"dan bahsediyorlar…
Akıllanmadınız mı birader!
"Açılım" belası, Türkiye'yi iyice terör bataklığına soktu.
Hâlâ "Açılım buzdolabından çıkabilir" demezler mi, insan deli oluyor!
Yahu efendiler, açılım sürecinde PKK'lı teröristler Güneydoğu'da öylesine yuvalandılar ki, devlet güçleri aylardır onları söküp atamıyor!
Güneydoğu'nun büyük bir bölümünde hayat durmuş gibi… Birçok ilçede uzun süredir sokağa çıkma yasağı var. Halk perişan! Devlet güçleriyle teröristler arasındaki sokak savaşı devam ediyor.
Önceki gün Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki çarpışmalarda 18 teröristin öldürüldüğü bildirildi. Bir polis şehit, 8 polis yaralı…
PKK'lılar ilçelerde öylesine çok silah stoku yapmışlar ki, aylardır onları söküp atmak mümkün olmuyor!
… Akıllanmadınız mı be birader?
Rahmi Turan / Sözcü
*
Böylesi hiç görülmesi
(…) Balyoz'dan beraat eden askerler, tutukluluk süreleri için açtıkları davalarla yargıyı milyonluk tazminatlara mahkum etmeye başladılar…
Tabii bu parayı, yanlış veya kasıtlı kararlar veren yargıçlar değil, yine halkımızın vergilerinden devlet ödeyecek…
(…) Şimdi bu insanlar açtıkları davalarla tazminatlar kazanıyor…
İşte örnekler:
Emekli Korgeneral Engin Alan: 3 yıl 8 ay tutukluluğu için 1 milyon 363 bin lira…
Emekli Korgeneral Ayhan Taş: 3 yıl 4 ay 7 gün tutukluluğu için 1 milyon 250 bin lira…
Emekli Tuğgeneral Hakan Akkoç: 2 yıl 8 ay tutukluluğu karşılığında 671 bin lira…
Emekli Albay Refik Hakan Tufan: 2 yıl 10 ay tutukluluğu için 440 bin lira…
Emekli Albay Hüseyin Özçoban: 3 yıl 5 ay tutukluluğu karşılığında 357 bin lira…
Emekli Albay Turgut Ketken: 2 yıl 4 ay tutukluluğu için 500 bin lira…
Emekli Tümgeneral Bekir Memiş: 2 yıl 4 ay tutukluluğu karşılığında 500 bin lira…
Tazminat kazananlara daha çok insan eklenecek ve bu paralar devlet tarafından tıkır tıkır ödenecek…
Peki, tutuklamayı "Al ifadesini at içeri" otomatiğine bağlayan yargıçlar ne olacak?..
Mehmet Türker / Sözcü
*
Yataktaki ayı
Başbakan Davutoğlu'nun yakın çevresinden Abdükadir Selvi dünkü Yeni Şafak'ta yazdı:
"… Rus uçağının düşürülmesiyle Türkiye'ye tuzak mı kuruldu?"
Günaydın!..
Yahu…
IŞİD dediğin nedir?.. Sanıyor musunuz ki, dünya IŞİD'i yenemiyor?
Sadece Doğu Akdeniz'deki savaş gemileri sayısına bakılınca ortada neyin savaşı olduğu anlaşılır. Rusya 13, ABD 3, Fransa 4, İtalya 2, İngiltere, Belçika, İspanya, Kanada, Portekiz, Yunanistan ve Hollanda birer gemisini IŞİD için mi gönderdi sanıyorsunuz?
Demek… Saddam'ı, Kaddafi'yi ve hatta Bin Ladin'i devirenlerin gücü IŞİD'e yetmiyor!
(…) Siyasetçisinden gazetecisine bunlarda adet haline geldi; "kandırıldık" demek!
Acı olan şudur:
Bu örtülü savaşın hançeri göğsümüze saplanmıştır; çıkarmak bu iktidarla imkansızdır.
Çünkü, ailece petrol ticaretine girdiklerini dünya konuşuyor. Rezil olduk.
Bölgede neler yaptıklarına dair CIA ve MOSSAD elinde yeteri kadar belge olduğu sır değil. Rahmeti İsmet İnönü'nün dediği gibi, ayı ile yatağa girmişlerdir.
Bu "yatak ilişkisi", paralıdır!
Mesele bu kadar basittir…
Soner Yalçın / Sözcü
*
Demokrasinin sefaleti
Aydınlık gazetesi Hatay'ın sınır ilçesi Yayladağı'nın köylerine gitmiş... Şöyle anlatıyor...
"Yollar ıssız, çarşılar boş... Hava karardı mı herkes evlerine çekiliyor. Köyler top ve silah seslerine terk ediliyor. Köylüler aç ve tedirgin..."
Peki halk bu duruma sandıkta nasıl tepki veriyor?
AKP 7 Haziran seçimlerinde yüzde 63 oy almış. Bu oyu 1 Kasım'da yüzde 68.6'ya yükseltmiş. CHP Yüzde 16.2, MHP yüzde 11.9...
Demek halk AKP'yi cezalandırmamış ödüllendirmiş...
Acaba bizi bu duruma AKP iktidarı getirdi yine AKP kurtarır gibi bir düşünce mi yaygın oralarda? Yoksa muhalefetin ülkeyi daha iyi bir yere götürmeyeceğini düşündüğü için yine AKP'ye mi sarılıyor?
Ne diyeceğiz buna? Demokrasinin sefaleti mi?
Melih Aşık / Milliyet
*
Çelişkiler ve tesadüfler
ABD "IŞİD'e karşı operasyon"un başını çekerken, Musul'da "IŞİD'e karşı yerel güçleri eğittiği" bildirilen Türk askerinin "orada bulunmasına karşı" görünmesi çelişkidir.
ABD ile Rusya'nın aynı anda "PYD'yi desteklemeleri" dikkat çeken bir "tesadüf"tür.
(…) Ortada Rusya ve ABD'nin (hatta Kanada'nın) PYD'yi güçlendirme çabası varken, Suriye Kürdistan'ını ilan etmek için bir anlaşma bile yapmış olan Barzani'nin "Musul'a Türk askeri" konusunda Türk Hükümeti'nin tarafını tutmasındaki çelişkiyi de unutmayalım. Onun açıklamasıyla aynı sırada Irak'ta Kürdistan Demokrat Sosyalist Partisi Genel Sekreteri Hacı Mahmut; "Barzani'nin Suudi Kralı'na Kürt devletinden söz ettiğini ve Kürt devleti ilan edildiğinde Suudi Arabistan'ın engel olmayacağını" söylüyordu.
"Türkiye ve Körfez ülkelerinin artık Kerkük'ü Kürtlerden alamayacağını, Kerkük'ün Kürdistan bölgesine dahil olması için çalışacaklarını" vurgulamayı unutmadı.
Ortadoğu bulmacasının çözülmesi yakındır!
Güngör Mengi / Vatan
*
Geçici bütçede enerji alarmı
(…) Meclis'e sunulan "geçici bütçe", Rusya krizinin derinliği hakkında kritik bir ipucu içeriyor.
Normalde geçici bütçelerde, bir sonraki yıl ödeneklerinin üç-dört aylık harcaması için yetki alınır. Nasılsa, yakında asıl bütçe yapılacağı ve geride sekiz-dokuz ay kalacağı için bu oran yeterli kabul edilir.
Ancak bu kez durum farklı...
Enerji konusu alarm veriyor. Zira, Geçici Bütçe tasarısı, elektrik üretim şirketlerinin "ikincil yakıt" kullanma ihtimalini, bir ihtimal değil; kesin bir veri olarak kabul etmiş.
Neden mi?
Enerji Bakanlığı bütçesinin "ilgili" faslının yüzde 100'ünü kullanma yetkisi isteniyor.
Yani pekâlâ, diğer zorunlu harcamalar gibi, bütçenin yüzde 30'u, 40'ı kullanılabilecekken, tamamının harcanağı hesaplanıyor.
Bunun anlamı açık: Henüz Mavi Akım'dan, bir kesme ya da yavaşlatma yaptırımı olmasa da bu olasılığı güçlü gören hükümet, gaz gelmeyecekmiş gibi davranıp parasını hazır tutmayı tercih etmiş.
(…) Bu para, sorgulanmayan vergilerimizin sadece küçük bir kısmı...
Günlük 30 milyon metreküp doğalgazı Tuz Gölü'nde depolayacak proje bitseydi, Geçici Bütçe'de "ikincil yakıt" ödeneğinin bir kuruşuna bile gerek kalmayacaktı.
(…) Proje şimdi hangi aşamada mı?
Sayıştay raporuna göre, yüzde 42.9'u tamamlanmış.
Yani her şey doğru düzgün işlese beş yıl önce bitecek bir proje, yarısında bile değil.
Ve devletin uğradığı zarar yüz milyonlarca dolar...
Hani, yarın soğuktan donup elektriksiz kalırsak, Rusya'ya homurdanmadan önce, birkaç not düşmüş olayım diye yazdım bu yazıyı.
Biliyorum sormazsınız "O paralar nerede" diye; ama elli kere dolardı o depo..
Çiğdem Toker / Cumhuriyet
*
Ercan Akyol Milliyet