Mansur Yavaş deprem bölgesindeki valilerle görüştü gerçek ortaya çıktı. Öğrenince 'Bu ülkeyi bu hale getirenler utansın' diyeceksiniz

Mansur Yavaş deprem bölgesindeki valilerle görüştü gerçek ortaya çıktı. Öğrenince 'Bu ülkeyi bu hale getirenler utansın' diyeceksiniz

Mansur Yavaş, deprem bölgesine gönderdikleri ekip, insani yardım ve bazı araçların zaman zaman kentlere sokulmadığını söyledi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, depremle koordinasyonsuzluğun ve yönetim sorununun açığa çıktığını söyleyerek, valilerin ''sıkıntı yaşar mıyız'' çekincesiyle belediyelerden yardım almayı kabul etmediğini açıkladı.

Mansur Yavaş, Gazeteci Özlem Gürses’in sorularını yanıtladı. 

"VALİYİ ARIYORSUN ''İHTİYACIM YOK'' DİYOR"

Yavaş, "Arıyorsunuz şehrin valisiniz, ''Geçmiş olsun sizin için ne yapabilirim?’, ‘Sağol başkan bizim şu anda ihtiyacımız yok’ diyor. 3-4 gün sonra bakıyorsunuz ki ortalık perişan, yetişemiyorlar. Neye bakıyorlar burada? ‘Acaba biz büyükşehrin yardımını kabul edersek sıkıntı yaşar mıyız?’ diye düşünüyorlar. Bu bir vaka, gönderdiğimiz bazı araçlar zaman zaman bazı afetlerde şehre sokulmadı, ‘siz niye geldiniz bizim ihtiyacımız yok’ dendi." diye konuştu. 

Bu depremle koordinasyonsuzluğun ve yönetim sorununun açığa çıktığını ifade eden Yavaş, valilerin  belediyelerden yardım almaya çekindiklerini belirtti.

Yavaş, "Gönderdiğimiz bazı araçlar zaman zaman bazı afetlerde şehre sokulmadı" dedi.

"GÖNDERDİĞİMİZ BAZI ARAÇLAR ŞEHRE SOKULMADI"

Gazeteci Özlem Gürses’in kişisel Youtube kanalında sorularını yanıtlayan Yavaş, şöyle konuştu:

"Şu anda Türkiye’de en dinamik grup belediyeler. Devletin başka bir gücü yok. Bütün iş makineleri belediyelerde sadece büyükşehirlerde köy hizmetlerinin iş makineleri özel iradesinin iş makineleri devredildiği için, il belediyelerinin belki köy hizmetlerinde var ama bu konuda en güçlü olan büyükşehir belediyeleri. Bunların devreye sokulması lazım. Arıyorsunuz şehrin valisini, ''Geçmiş olsun sizin için ne yapabilirim?’, ‘Sağol başkan bizim şu anda ihtiyacımız yok’ diyor. 3-4 gün sonra bakıyorsunuz ki ortalık perişan, yetişemiyorlar. Neye bakıyorlar burada? ‘Acaba biz büyükşehrin yardımını kabul edersek sıkıntı yaşar mıyız?’ diye düşünüyorlar. Bu bir vaka, gönderdiğimiz bazı araçlar zaman zaman bazı afetlerde şehre sokulmadı, ‘siz niye geldiniz bizim ihtiyacımız yok’ dendi. Zaten başvurabileceğiniz bir bakan da olmuyor o anda. Kendiliğimizden harekete geçiyoruz. Bütün belediyelerin ayrımsız 30 büyükşehir belediyesinin kendisine göre bir afet durumunda bütün ekipmanları hazır. Mutfakları, fırınları, iş makinaları, elemanları kurtarma ekipleri hazır. Yapılacak tek şey parti, belediye ayırmaksızın iller eşleştirilecekler. Siz şu bölgeye gidin denecek. Bunda bir şey yok ki. İnsan hayatı bu.

"DEPREMDE İNSAN HAYATI SÖZ KONUSU İKEN BÖYLE BİR ŞEY YAPILABİLİR Mİ?"

"Bu şu anki bir yönetim sorunu olarak ortaya çıkıyor. Bu ayrımcılık maalesef var. Ben şu anda bunları konuşmak istemiyorum ama ekiplerimiz geldikten sonra bunların hepsini konuşacağız. Bakıyorsunuz büyük bir ilçeye ekip göndermişiz ve ilk giden belediye biziz, çalışmalara başladılar bize görüntü de attılar, daha sonra baktık iki tane başka yerden gelen belediye çok uygun bir yer verilmiş, bizimkiler darmadağın çalışıyorlar, yer bile göstermiyorlar, muhatap dahi alınmıyorlar, kendi başına vatandaş çağırdığı zaman çalışmak zorunda kalıyorlar, bunların rapor haline getirilip konuşulması lazım. Depremde insan hayatı söz konusu iken böyle bir şey yapılabilir mi? Gönderdiğimiz ekiplerin birçoğu başka partili belediyeler. Böyle bir sorun yok bizim açımızdan. Bizim derdimiz insan hayatını kurtarmak, zayiatı hafifletmek ama maalesef bunlarla karşılaşıyoruz. Hala sahada 3 bin 500’e yakın ekibimiz var. Zaman zaman gidip gelenler oluyor, psikolojisi kaldırmayanlar oluyor. Biz sadece şunu yapıyoruz, mesela ilk arama kurtarmalar hafifledi, hemen temizlik ekiplerimizi gönderdik."

İlgili Haberler