Böbrek hastalıklarında beslenmenin rolü giderek daha fazla önem kazanıyor ve bu konuda uzmanlar önemli tavsiyelerde bulunuyorlar.
Dengeli bir diyetin, her gün yeterli miktarda protein, kalori, vitamin ve mineral alımını sağladığını vurgulayan Dr. Çağlayan, "Sağlıklı beslenme, aktif bir yaşam tarzı ve reçeteye uygun ilaç kullanımı, sağlık ve iyi oluş için temel taşlardır. Böbrekleriniz, vücuttaki besin ve minerallerin dengesini korumada önemli bir rol oynar, ancak böbrek hastalığınız varsa, bu işlevler zarar görebilir ve bu durumda diyetinizde bazı değişiklikler yapmanız gerekebilir. Ancak, böbrek hastalığı olan her birey için tek bir doğru diyet planı bulunmamaktadır" diyor.
Dr. Çağlayan'ın önerdiği beslenme düzenlemeleri şunlardır:
• Diyetinizdeki protein, sodyum, potasyum, fosfor ve kalsiyum dengesine dikkat edin. Aşırı sodyum alımı, ödem, yüksek tansiyon ve kalp üzerindeki yükü artırabilir. Düzenli ve dengeli beslenme ile böbrek sağlığınızı koruyabilirsiniz.
Uzm. Dyt. İrem Olcay Eminsoy ise şu bilgileri paylaşıyor:
• Hayatta kalmak için yemek yemek, su içmek ve uyumak zorunludur, ancak bazı hastalıklarda (örneğin kronik böbrek yetmezliği gibi) yemeğin türünü ve su tüketimini kısıtlamak gerekebilir. Kronik böbrek yetmezliğinde diyet tedavisi, tedavinin en önemli unsurlarından biridir.
• Diyet tedavisi her zaman bireye özeldir. Özellikle kronik böbrek yetmezliği diyetinde, hastanın diyaliz sıklığı, diyaliz yöntemi, kan testi sonuçları, ağırlığı, idrar çıkışının olup olmadığı, cinsiyeti ve yaşı gibi faktörler önemlidir.
• Enerji, dokuların ve organların işlevlerini sürdürebilmesi için hayati önem taşır. Yeterli enerji alınmadığında, vücut enerji için proteinleri kullanır ve bu da kilo kaybına yol açabilir. Enerji kaynakları arasında karbonhidratlar ve yağlar bulunur. Karbonhidratlar arasında ekmek, makarna, pirinç pilavı gibi protein içerenler; şeker, nişasta, bal gibi protein içermeyenler yer alır.
• Yağlar, besinlerin yapısında bulunanlar ve dışarıdan alınanlar olarak ikiye ayrılabilir. Yağlar enerji sağlasa da, aşırı tüketimi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.
• Proteinler, vücudun yapı taşlarıdır. Diyalize başlamadan önceki kısıtlamalar, diyalize başlandıktan sonra azalır. Hayvansal kaynaklı proteinler, vücut tarafından daha iyi kullanılabilen protein türüdür ve bu nedenle diyetimizde yer almalıdır.
• Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda diyet enerjisi, genellikle kişinin kilosuna göre 35 kcal/kg olarak ayarlanır. Hastanın kilosu veya ideal ağırlığın altında olması durumunda enerji ihtiyacı değişebilir. Aynı şekilde, protein miktarı da kişinin kuru ağırlığına göre ayarlanır. Kişi malnütrisyon durumunda değilse, genellikle 1,2 g/kg protein verilir.
• İştahsızlık çeken kronik böbrek yetmezliği hastaları için önerilen enerji ve protein miktarlarını almak çok önemlidir. Malnütrisyon, kronik böbrek yetmezliği hastalarının önde gelen ölüm nedenlerinden biridir. Bu nedenle, diyet planlaması dikkatli yapılmalı, kan testleri düzenli olarak kontrol edilmeli ve gereksiz kısıtlamalardan kaçınılmalıdır.
• Böbrek yetmezliği durumunda vücutta sodyum birikir, bu da hipertansiyona, vücutta sıvı birikmesine ve kalp yetmezliğine yol açabilir. Diyette tuz ve sodyum alımı kısıtlanmalıdır. Tuz alımını kısıtlamak için tuzlu zeytin, peynir, bisküvi, cips, kraker, hazır çorbalar ve bulyon tabletlerden uzak durulmalıdır. Ayrıca, tuzlu yiyecekler susuzluk hissini artırarak fazla su tüketimine neden olabilir.
• Sıvı alımı da dikkat edilmesi gereken bir konudur. İdrar miktarı ile alınması gereken sıvı miktarı doğru orantılıdır. İdrar miktarı azaldıkça, tüketilen sıvı miktarı da azaltılmalıdır. Kronik böbrek yetmezliği hastalarının dikkat etmesi gereken bir diğer konu kan fosfor seviyesidir. Yüksek fosfor seviyesi, kemiklerden kalsiyum kaybına, kemik kırıklarına, kas zayıflığına ve eklem ağrılarına neden olabilir. Fosfor alımı 600-800 mg ile sınırlandırılmalıdır. Fosfor, hemodiyaliz tedavisi ile tam olarak temizlenemediğinden, fosfor bağlayıcı ilaçların kullanılması gerekebilir.
• Fosfor açısından zengin besinler arasında kurubaklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya), bulgur, kaşar peyniri, tarhana çorbası, kuru yemişler ve yağlı tohumlar (ay çekirdeği, fındık, fıstık, ceviz, badem, kabak çekirdeği), balık, çikolata, kurutulmuş sebze ve meyveler, gazlı içecekler, kahve, kakao, baharatlar ve hindistan cevizi yer alır. Bu besinlerden uzak durmak ve diyetisyenin önerdiği miktarda süt, yoğurt ve beyaz peynir tüketimi, kan fosfor seviyesini düzenlemeye yardımcı olabilir.
• Potasyum, kalp ve kas fonksiyonları için önemli bir mineraldir. Ancak, kronik böbrek yetmezliği hastalarında fazla potasyum idrarla atılamadığı için, ihtiyaçtan fazla tüketilmesi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Günlük potasyum alımı 2 gramın altında tutulmalıdır.
• Potasyum kısıtlaması, sebze ve meyve tüketiminin kısıtlanmasıyla sağlanabilir. Potasyum açısından zengin sebzeler (ıspanak, semizotu, asma yaprağı, tere, roka, kara lahana, enginar, kereviz, bakla, pazı ve kurutulmuş sebzeler) ve meyveler (kavun, kayısı, yeni dünya, kivi, nar, avokado, muz) ile patates, mantar, mısır, çikolata ve kurutulmuş sebze ve meyvelerden uzak durulmalıdır. Sebze yemekleri dört yemek kaşığı ve meyve iki porsiyonla sınırlanmalıdır.
Kronik Böbrek Hastalığı nedir?
Kronik Böbrek Hastalığı (KBH), böbreklerin kalıcı hasar gördüğü ve bu nedenle vücuttaki filtreleme işlevini yeterince yerine getiremediği bir durumdur. Böbrekler, vücuttaki atıkları süzme ve diğer önemli işlevleri yerine getirme görevini üstlenir. KBH, aniden ortaya çıkan bir durum değil, zamanla ve evreler halinde ilerleyen bir hastalıktır. Erken aşamada, birçok kişide belirti görülmez. Ancak, erken teşhis ve tedavi ile böbrek yetmezliğinin ilerlemesi yavaşlatılabilir veya durdurulabilir. İlerleyen böbrek yetmezliği, kan içindeki atık maddelerin seviyesini yükselterek kişinin hasta hissetmesine neden olabilir. Ayrıca yüksek tansiyon, kansızlık (anemi), zayıf kemikler, beslenme bozuklukları ve sinir hasarı gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Böbrek yetmezliği olan kişilerin tüketmemesi gereken yiyecekler:
Böbrek yetmezliği durumunda, kan fazla fosfor, potasyum ve sodyumdan etkin bir şekilde arındırılamaz. Yüksek fosfor ve kalsiyum seviyeleri, damarlarda, akciğerlerde, gözlerde ve hatta kalpte kalsiyum birikimine neden olabilir. Bu sebeple, fosfor açısından zengin sakatat, baklagiller, süt, peynir ve çikolata gibi gıdaların tüketimi sınırlandırılmalıdır. Potasyum da dikkat edilmesi gereken bir mineraldir ve potasyum bakımından zengin şeftali, erik, kayısı, mango, avokado, muz, kivi ve kuru meyvelerden kaçınılmalıdır. Ayrıca, yüksek tuz içeriğine sahip salamura edilmiş yiyecekler, hazır ve işlenmiş gıdalar da böbrek yetmezliği olan kişiler tarafından tüketilmemelidir.