Dünya Gazetesi’nden Ferda Besli’nin haberine göre, uygulama TL üzerinden verilen KOBİ, ihracat, yatırım, esnaf, tarım, kurumsal kredi kartları, kamu kesimine açılan krediler ve finansal kuruluşların kendi içlerinde yaptıkları TL kredileri hariç tutuyor.
15 Nisan 2022 tarihi itibariyle TL kredilerin toplamı 3,294 milyar TL’dir.
Bu kredilerin 1,042 milyar TL’si bireysel,
1,039 milyar TL’si KOBİ, 87 milyar TL yatırım,
107 milyar TL’si ihracat, mali kuruluşlar ve
kamunun 200 milyar TL civarında olduğunu varsayar isek yaklaşık 800-850 milyar TL kredi üzerinden bankalar %10, 80-85 milyar TL karşılık ayıracaklar.
Ortalama fonlama maliyetini %20 civarında olduğunu düşünürsek 16-17 milyar TL civarında gelecek yük, yukarıda istisnalarını belirttiğimiz kredilerin dışında işletme kredileri kullanan firmaların maliyetleri %2 artıracaktır.
TCMB’nin aynı kararında yabancı para mevduatın/katılım fonlarının gerçek kişi dönüşüm oranlarının % 5’in altına kalanlara ilave 500, % 5 ile % 10 arasında kalanlara ilave 300 baz puan zorunlu karşılık getirilmiştir.
2021 yılı sonunda başlayan KKM uygulamasında gerçek kişilerin DTH’dan TL’ye dönüşümü % 5’e yakındır. Tüzel kişilerde ise bu oran % 16’dır. 24. 12.2021 tarihinde 163.4 milyar USD olan gerçek kişilerin mevduatı 15.4.2022 tarihi itibariyle 155.6 milyar olup dönüşüm 7.8 milyar USD ve oran % 5’dir. Bu uygulama ile gerçek kişilerin bankalardaki döviz tasarruflarının yükü artmaktadır.
Geçen hafta 2,523 milyar TL olan mevduat 60 milyar TL artarak 2,583 milyar TL’ye ulaştı.
Bu artışın 28 milyar TL’si KKM’den geldi ve KKM 757 milyar TL’na ulaşarak toplam TL mevduat içindeki payını 40 baz puan artırarak % 29.3’e çıktı. Dolayısıyla TL mevduatımızın 1/3’ü artık kura endeksli oldu.
Şirketlerin kullandığı döviz kredileri azalmaya devem ediyor. Bir yıl öncesine göre döviz kredileri 13 milyar USD azalarak 153.4 milyar USD’e gerilemiştir. Bu trend şirketler için sağlıklı bir yapıya işarettir. Bankaların artan TL mevduat ile kredi verme kapasiteleri artmıştır.