Trabzonspor bu akşam tarihi bir müsabakaya çıkacak. Şampiyonlar liginde gruplara kalmak için Kopenhag ile 2-1’nin rövanşını oynayacak. Artık taraftarın tribünde, futbolcunun sahada, teknik heyetin son sözü kulübede söyleyeceği tarihi gün geldi çattı.
İki teknik adamın maç öncesi basın toplantılarını dinledim. Abdullah Avcı’yı biraz düşünceli gördüm. Maça öyle dalmış ki her anını kafasında oynar gibi. Vücut dili endişeli olduğunu gizlemiyor. Takımdaki eksikler düşündürüyor. Sakatlar her maç artıyor.
Hamsik, Visca derken Bakasetas antrenmana çıktı diye sevinir hale geldik. Güç katması beklenen yeni transferler henüz istenilen düzeye gelmiş değil. Tony Nwakaeme’nin yerini ne Kouassi ne de Trezeguet ile doldurulamadı. Her şeye rağmen tek skorluk müsabakaya çıkıp oynayacaklar..
FC Kopenhag Teknik Direktörü Jess Thorup, kendisine sorulan, “Trabzonspor tribünleri dolu ve baskılı olacak. Bunun için neler söylersiniz?” sorusuna, ilk maçın skor avantajının verdiği özgüvenle olacak, ‘’Bizim sözlüğümüzde korku diye bir şey yok’’ yanıtını verdi.
Bu cümle rakibin Trabzon’a nasıl bir inançla geldiğinin açık göstergesidir!
İki takımın son bir haftası ise şöyle geçti. Trabzonspor ligde deplasmanda Antalyaspor’a 5-2 yenildi. Kopenhag ise deplasmanda rakibi Lyngby’i 3-0 yendi. Moral motivasyon açısından hayli iyiler.
Şunu unutmamak lazım. Trabzonspor zoru sever. O zor günlerden birini bugün mutlu bitirmek yine bu şehrin kendi ellerinde olacak. Bu eli uzatmayı ihmal etmeyin.
Bu arada unutmadan; konuk takımı kaldığı otelde rahatsız etmek onları daha iyi motive eder. Konsantrasyonunu artırır. Şehrin imajını kirletir.