Pazar günü KKTC'de cumhurbaşkanlığı seçimi var. Seçim, Rumlarla birleşik bir devlet kurmak isteyen federasyoncular ile KKTC'nin egemen eşitliğine inananlar, KKTC'nin ayrı bir devlet olarak tanınması gerektiğine inananlar arasında geçecektir. Federasyoncular kanadında en güçlü aday CB Mustafa Akıncı iken federasyonun çöktüğüne inanan ve bundan sonraki süreçte KKTC'nin tanınması siyasetinin izlenmesini isteyen Başbakan Ersin Tatar ise diğer güçlü adaydır. Seçimin hiçbir adayın yüzde 50'den fazla oy alamayacağı hesaplandığında 2. tura kalması, 2. turun ise 18 Ekim'de gerçekleşmesi söz konusudur.
Hatırlanacağı üzere Akıncı, 2015 seçimi propaganda döneminde halka 'Kıbrıs sorununu çözersem ben çözerim, federasyonu ben gerçekleştirebilirim, çözemezsem istifa ederim' diye vaatte bulunmuştu. Akıncı, bu vaadinin dışında verdiği diğer birçok sözü yerine getirmemiştir. Akıncı, Kıbrıs Türkünün gördüğü göreceği en başarısız liderdir. Crans Montana Konferansı sonrasında çöken federasyonu maalesef hala daha diriltmeye çalışması inanılır gibi değildir. Rum tarafı defalarca ve açıkça niyetini ortaya koymuşken, Kıbrıs Türkü ile paylaşacak hiçbirşeyleri olmadığını ve Kıbrıs Türkünü eşit ortak olarak görmediklerini, karar almada da etkin rol almalarını kabul etmeyeceklerini söylemelerine, adada tek Türk askeri kalmayana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini ve garantörlüğü kabul etmediklerini açıkça beyan etmelerine rağmen Akıncı'nın ısrarla 'ille de federasyon' diye tutturması sağlıklı bir davranış değildir. Akıncı'nın federasyon bağımlılığı, Kıbrıs Türküne yeterince zarar vermiştir. Yine hatırlanacağı üzere Akıncı, Crans Montana toplantısından kısa bir süre önce şunları söylemişti: "Ya anlaşırız, o zaman KKTC kurulacak federal ortaklık devletinin bir parçası haline gelir ya da kuramıyorsak o zaman KKTC yoluna devam eder." Ne var ki Akıncı, hiçbir sözünde durmadığı gibi bu sözünde de duramamış ve Pazar günü yapılacak seçime federasyon hedefiyle, halkımıza federasyon vaat ederek girmektedir. Anlayacağınız Akıncı bitmiş, tükenmiş, başarısız olmuş bir siyaset ile halktan oy istemektedir.
Anavatan Türkiye bir sure önce yaptığı açıklamada bundan sonraki süreçte federasyon görüşmeyeceğini egemen eşitliğe dayalı bir çözümün muhakkak masada olması gerektiğini açıklamıştı. Türkiye'nin bu açılımına rağmen Akıncı'nın federasyon siyasetinin halkımızdan destek alması ne kadar gerçekçidir? Türkiye'ye rağmen bir anlaşma nasıl olacaktır? Bu mümkün müdür? Akıncı macera peşindedir ve Kıbrıs Türkünü de peşinden sürüklemeye çalışmaktadır. Akıncı'nın ne menem bir siyasetçi olduğunu çok yakın zamanda Anavatan Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu kamuoyu ile paylaşmıştır. Çavuşoğlu, şunları söylemişti: "Şimdi Sayın Akıncı, Türkiye'yi malzeme yapmaya başladı. Biz Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliği olmazsa olmaz diyoruz. Biz müzakere sürecinde çok şey yaşadık. Ben bugüne kadar böylesine dürüst olmayan bir siyasetçiyle ne Kıbrıs'ta ne başka yerde çalışmadım. Bunun örneklerini de önümüzdeki günlerde açıklayacağım. Harita konusunda Crans Montana'da görüşmeler biterken, kendisinin dürüst olmayan davranışları ve sonuçları, içerideki Başbakan dahil onlara söylememe konusundaki yalvarmaları dahil, dürüst olmayan çok şeylerini gördüm. Kıbrıs Türk halkına böyle dürüst olmayan bir siyasetçi yakışmıyor."
KKTC halkı sandığa giderken Akıncı'nın verdiği tavizleri yanında Anavatan Türkiye yetkililerinin yaptıkları açıklama ve yorumlar ile birlikte Kıbrıs anlaşmazlığı hususunda ortaya koyulan belirleyici siyaseti de muhakkak dikkate almalıdır.
KKTC'de hükümet krizi
Salı günü Ankara'ya giden KKTC Başbakan'ı Ersin Tatar burada Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmüş bilahare de "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Su Temin Projesi Boru Hattı Onarımını Müteakip Su Verme Töreni"nde açıklamalar yapmıştı. KKTC'ye asrın projesi ile sağlanan su, boru hattındaki arızanın giderilmesinin ardından yeniden verilmeye başlandı. Bu müjdenin ardından Tatar yaptığı açıklamada, Perşembe gününden (bugünden) itibaren Maraş'ın sahil şeridinin halkın kullanımına açılacağını da bildirmişti. Koalisyon ortağı HP Parti Meclisi Başbakan Tatar'ın yaptığı bu açıklama sonrasında toplanarak Tatar'ın Maraş konusunu seçimde siyasi malzeme yapması ve HP Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay'a bilgi verilmemesi nedeniyle hükümetten çekildiğini bildirdi. KKTC bu durumda hükümet kriziyle cumhurbaşkanlığı seçimini gerçekleştirecek. Yeni Hükümet'in kurulması çalışmalarına seçim sonrası başlanması bekleniyor.
