Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, Gümüşhane’de “Siyasal Etik ve Dokunulmazlık” konulu panele katıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’le ilgili çeşitli iddialarda da bulunan Kılıçdaroğlu, Bakan Güler’e 3 soru yönelterek şöyle dedi:
Bunun adı ihanet
“17 Aralık 2007 tarihinde İsrail Enerji Bakanı ile İstanbul’da bir araya geldin mi, gelmedin mi? Ne konuştunuz? Yediniz içtiniz, afiyet olsun. Bunun parasını kim ödedi? Bu parayı Sayın Başbakan’a çok yakın olan özel bir şirket ödedi.” Ali Babacan’ın Hazineden Sorumlu Bakan olduğu dönemde Dubai’de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yetkilileri ile bir anlaşma imzaladığını da iddia eden Kılıçdaroğlu, “Biz Kuzey Irak’a girmeyeceğiz ve bunun karşılığında ABD bize 1 milyar dolar bağış verecek. 1 milyar dolar nakit istemezse 8 milyar dolar kredi verecek. Bunun Türkçe’deki adı vatana ihanettir. Birisi gelecek sınır dışından benim yurttaşımı öldürecek, ben para karşılığında oraya gitmemeyi taahhüt edeceğim. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey görülmemiş ve duyulmamıştır. Biz itiraz ettik, kıyameti kopardık da 1 Mart tezkeresi geçmedi. Bu sözleşme bir ihanet belgesidir” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, panelin son bölümünde salonda bulunan vatandaşların sorularını da cevaplandırdı.
Aytaç Durak şimdiden savunmaya geçti
Adana’nın AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, kendisinin haramı-helali bilen dürüst bir insan olduğunu söyledi. Hakkında dosya açıklayacağını söyleyen CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenen Durak, “Her seçim öncesi bu tür dosyalar ortaya çıkar. Benimle ilgili hiçbir dosyada aleyhime kanıt bulunamaz” dedi.
Polemiğe girmem
Aytaç Durak, düzenlediği basın toplantısında Kılıçdaroğlu’nun ortaya attığı iddialara cevap verdi. Her seçim öncesi kendisine ’hırsız, kaçakçı, gayri meşru ihale yapıyor’diyemeyenlerin arsalarını gündeme getirdiğini anlatan Durak, şöyle konuştu: “Adana belediyeleri veya Büyükşehir Belediyesi’nde arsa yolsuzluğundan bahsediyorlar. Netice itibariyle yolsuzluk denilen konuda çalma, çırpma, kanunsuzluk yok. Kemal Kılıçdaroğlu’nun benim hakkımda hiçbir iddiası yok. Bizim de kimseyle polemiğe girme niyetimiz yok. Kılıçdaroğlu’na doğru bilgiler sunulsaydı Adana ile ilgili belki söz etmeyebilirdi. Zaten açık seçik bana bir şey demedi. İlçe belediyeleriyle ilgili elinde birtakım dosyalar varsa onları kastetmiş olabilir. Belki de onların açığı vardır. Benimle ilgili hiçbir dosyanın altında aleyhime bir kanıt bulunamaz. Ben dürüst, namuslu çalışan, devletini tanıyan bir Adanalı’yım” ifadelerini kullandı.
