Han Belediye binası önünde bulunan vatandaşlara seslenen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, satılan tank palet fabrikası ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “Şimdi satıyorlar fabrikaları. Tamam fabrikaları da sattılar. Onu hadi bir yere kadar anladık. Allah aşkına bu devletin, ordunun silah fabrikası satılır mı? Silah fabrikası. Sakarya’daki tank palet fabrikası. Neden satıyorsun? Kime satıyorsunuz? Katar ordusuna satıyorsunuz. Ben söyledim, defalarca söyledim. Dedim ki bana dünyada bir örnek ülke gösterin. İster Amerika, ister Kanada, ister Şili, ister Brezilya, ister Suudi Arabistan, ister Güney Kore, ister Endonezya, ister Japonya dünyanın herhangi bir ülkesinden bir yer gösterin. Yok böyle bir şey. Öyle bir şey olur mu? Benim aklım ermiyor buna. Samimi söylüyorum. Hepiniz Türk bayrağı taşıyorsunuz. Bayrak bizim ortak değerimizdir. Vatanımız gibi ortak değerimizdir. Ordu da bizim ortak değerimizdir. Hepimizin çocukları orduya gider. Askerlik yaparlar orada. Şehit olurlar, anneleri ellerine kına yakarlar. Davulla zurna ile göndeririz çocuklarımızı” diye konuştu.
“Bana ‘neden 1 ay diyorsun, 24 saat içinde o 50 milyon doları ben veririm’ dedi”
Tank palet fabrikasının 50 milyon dolarlık borcunu 24 saat içinde ödeyebileceğini söyleyen bir iş adamının olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Tank palet fabrikasını neden götürüp başka bir orduya satıyorsun. ’50 milyon dolar para bulamadık onun için’ diyor. Söyledim miting meydanlarında. Tank palet fabrikasını Katar’a vermekten vazgeç, 1 ay içinde 50 milyon doları ben bulmazsam siyaseti bırakacağım, dedim. Aynı şeyi şimdi de söylüyorum ama süreyi kısaltıyorum. Çünkü geçen yurt dışında ciddi bir servet sahibi olan, orada iş dünyasının önemli isimlerinden olan, fabrikası, mağazaları olan birisi telefon etti. Dedi ki ‘neden 1 ay diyorsun, 24 saat içinde o 50 milyon doları ben veririm’ dedi. Ben ülkemi seviyorum, ben bu ülkede yetiştim, bu ülkenin topraklarında yetiştim. Bu ülkenin havasını teneffüs ettim, suyunu içtim. 50 milyon doları ben veriyorum. Katar’a o fabrikayı vermesinler’. Şimdi söylüyoruz, vazgeçin diyoruz ama vazgeçmiyorlar. Neden vazgeçmiyorlar?, Neden satıyorlar? Hangi gerekçe ile satıyorlar?” diye konuştu.