CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, saat 21.00''da yapacağını söylediği ve merak uyandıran paylaşımını yaptı.
Kılıçdaroğlu videolu paylaşımında; "Bazı şeyler yürek ister, o yürek benim yol arkadaşlarımda var!. Başörtüsü meselesini geride bırakmanın zamanı geldi!" diyerek Meclis''e kanun teklifi vereceklerini açıkladı.
Kılıçdaroğlu yayınladığı videosunda başörtüsü serbestisini yasal güvence altına alacaklarını belirterek “Türkiye''yi barıştırma yolu zor ve engebeli bir yol. Ve bu yolda hep beraber yürümek zorundayız. Bu yaralardan biri de başörtüsü mevzusu. Burada bizim de yanlışlarımız oldu geçmişte. Bu meseleyi toplum olarak aşma, geride bırakma zamanı. Kadınlara giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Yarın itibariyle bu yarayı sonsuza kadar kapatacak adımı atıyoruz. Kanun teklifimizi, grup toplantısından hemen sonra, TBMM''ye sunacağız." ifadelerini kullandı.
DİKKAT ÇEKEN DETAYLAR
Kılıçdaroğlu’nun açıklama yaptığı masanın üzerinde yer alan kitap dikkat çekti. Masanın üzerinde Ziya Gökalp’in kaleme aldığı “Türkçülüğün Esasları” kitabı yer aldığı görüldü. Masada dikkat çeken bir başka detay ise tespih oldu.
BARIŞ YARKADAŞ KONUYA AÇIKLIK GETİRDİ
Gazeteci Barış Yarkadaş TV100 ekranlarında yaptığı açıklamada masada dikkat çeken detaylarla ilgili “15 gün önce Kılıçdaroğlu, Deniz Demir’in organize ettiği bir etkinlikte ülkücülerle buluştu. Ankara’daki ülkücüler Kılıçdaroğlu’na Ziya Gökalp’in ‘Türkçülüğün Esasları’ kitabını hediye ediyorlar, tespihte Kılıçdaroğlu’nun sık sık yanında taşıdığı bir tespih.” ifadelerine yer verdi.
KILIÇDAROĞLU NE DEDİ
"Sevgili halkım iyi akşamlar. Önemli bir konuyla ilgili sizi evime davet ettim. Hoş geldiniz sefa getirdiniz.
Biliyorsunuz uzun süredir ülkenin yaralarını kapatmaktan ve artık geleceğe güvenle bakmaktan söz ediyorum. Çok açık yaralar var ve bu yaralar bizi hep geçmişe tutsak ediyor.
İktidar olduğumuzda devletin atacağı adımları şimdiden anlatmaya çalışıyorum. Helalleşme aslında tam da bu. Halkımız birbirine düşürülmekten yorgun düştü. Kutuplaştırdılar, ayrıştırdılar, kamplaştırdılar adeta düşmanlaştırdılar. Oysa devlet yaraları kapacak ki millet olarak dünya ile rekabete odaklanabilelim. Büyüyelim, gelişelim. Her kapanan yara bizi birleştirecek, güçlendirecek ve ülkenin rekabet gücünü artıracak. Her adım huzurlu, refah içinde büyüyen bir Türkiye demek. Onun için ben ucu nereye varırsa varsın bu yaraları kapatmaya kararlıyım.
Biliyorsunuz geçen hafta, yol arkadaşlarıma "Yanımda mısınız? diye sordum. Çünkü bu yaraları kapatmak cesaret istiyor, cüret istiyor, gönül istiyor, gözü peklik istiyor. Gelecekte gençlerimiz bu sorunlarla boğuşmasın, daha fazla enerji kaybetmesin, kimsenin kalbi kırılmasın, kimsenin gönlünde bir yara açılmasın diye bazen oy kaybetmeyi bile göze almak gerekiyor. Özetle bu yol yürek istiyor yürek. Siyaseten büyük yürek istiyor.
"BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNDA YANLIŞLARIMIZ OLDU"
Türkiye''yi barıştırma yolu zor ve engebeli bir yol. Ve hep beraber bu yolda yürümek zorundayız. Bu yaralardan biri de başörtüsü mevzusu. Burada bizim de yanlışlarımız oldu geçmişte. Ama değişmeyi öğrenmeyi bildik. Şimdi bir sonraki aşamaya geçme zamanı. Bu meseleyi toplum olarak aşma geride bırakma zamanı. Konuyu devlet ciddiyetiyle çözme ve siyasetçilerin iki dudağı arasından çıkarma zamanı. Evrensel hukuk ilkeleriyle uyum içinde uyum içinde bir kanuni çerçeve oluşturduk. Kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız.
BAŞÖRTÜSÜ İÇİN KANUN TEKLİFİ
Yarın itibarıyla bu yarayı sonsuza kadar kapatacak adımı atıyoruz. Kanun teklifimizi grup toplantımızdan hemen sonra TBMM''ye sunacağız. CHP grubu amasız, fakatsız ev yüreklice bu kanunun arkasında duracaktır. Saray''ın da samimiyet turnusolü bu. Bakalım onların tutumu ne olacak. Türkiye''nin yaralarını bir bir kapatma konusunda yol arkadaşlarım benimle. Türkiye''nin çok kanayan yaralarını kapatma konusunda da biz daha cesur olacağız. Bundan en ufak bir şüphem yok..."