"Yakında sandığa gideceğiz" diyen Kılıçdaroğlu, "Ben sizin sorunlarınıza talibim. Biz beraber Türkiye''nin var olan bütün sorunlarını çözebiliriz. Hiç kimseyi ötekileştirmeyiz. CHP''nin hiç kabahati yok muydu? diye sorabilirsiniz. Vardır efendim, kusurumuz, hatamız, yanlışımız da var. Önemli olan ders çıkarmaktır. Biz bunu yapacağız. Siyasetin ahlaklı zeminde büyümesi ve yürümesi lazım. Sözüm var, Allah nasip ederse dostlarımızla birlikte iktidar olduğumuzda Meclis''e ilk sevk edeceğimiz bir numaralı kanun Siyasi Ahlak Kanunu olacak" dedi.
Hatay''da farklı inançların, kimliklerin huzur içinde yaşadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bir yerde bir çatışma, farklılaşma varsa o kişileri Hatay''a davet etmek lazım. Hatay''ın nasıl kadim bir kent olduğunu görsünler. İlk cami, kilise, havra Hatay''da. Hatay''ın tarihini görüyoruz" ifadesini kullandı.
Politikalarını sosyal kimlikler üzerinde inşa edip, sorunları çözmeye çalıştıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Pandemi döneminde hepimiz evde otururken alışverişimi apartman görevlileri yapar. Acaba ona gerekli önemi verdik mi? Vermedik. Belediye başkanlarımıza söyledik bundan sonra yapı ruhsatı verirken apartman görevlilerinin en azından oturacağı yerin insani koşullarda olması lazım. Apartman görevlisi arkadaşlarım unutmasınlar onların hakkını, hukukunu sonuna kadar arayacağım. Hiç kimse aç ve açıkta kalmamalı. Bir coğrafyada bir kişi aç ve açıkta kalıyorsa sorumlu sadece siyaset kurumudur. Siyasetin yeni bir ufuk açması gerekiyor" diye konuştu.
Demokrasinin, güçler ayrılığı ilkesi demek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Meclis hata yapabilir, 600 milletvekili hata yapabilir, yanlış bir kanun çıkarabilir. Anayasa Mahkemesi denetleyecek. Yürütme organı bir karar alır. Karar yanlışsa mahkemeye gidersiniz, yargı hatayı düzeltir. Demokraside hiçbir güç bağımsız ve denetimin dışında değildir. O yüzden diyoruz işi ehline vereceksiniz."
Demokrasinin temel taşının muhtarlar olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Niye sizin tek bir muhtarlık kanununuz yok? Çünkü muhtarlara önem vermiyorlar. Eğer ülkenizde demokrasiyi geliştirmek ve büyütmek istiyorsanız muhtarlar için bir kanun çıkması lazım. Seçimle gelen herkes için var ama sizin bağımsız bir kanunuz yok. Bu kardeşiniz onu hazırladı. Belediye seçimlerde oy kabinine gireriz, bakarız oy vereceğimiz muhtarın pusulası yok. Biri almış götürmüş. Yaşıyorum ben bunu arkadaşlar. Niye sizin için birleşik oy pusulası yok. Olsa, böyle bir şey olmayacak. Çünkü muhtarı değersizleştiriyorlar. Şimdi bir şey daha yapıyorlar. Muhtarlık seçimleri ile belediye seçimlerini ayıralım diyorlar. Buna karşı çıkın, sandığa seçmen getiremezsiniz. Öyle muhtar arkadaşlar gördüm ki barakada, kirada oturuyorlar. Niye sizin doğru düzgün bir yeriniz yok? Burası sizin tapulu yeriniz olmayacak, Muhtarlık Evi olacak. Bizim bazı belediyelerimiz böyle binalar yapıyorlar. Gönlümüzde yatan tek tip Muhtarlık Evi olmalı, Türkiye''nin her yerinde de olmalı. Ben muhtarlara yardımcı bir personel verilsin dediği zaman kıyamet koptu. Niye vermeyeyim? KPSS sınavına girmiş bir genç yardımcısı olacak. Adam gibi vereceğiz gidecek çalışacak. Sizin bir bütçeniz neden yok? Ben bunu söylediğim zaman parayı nereden bulacaksın diyorlar. Benim maliyeci olduğumu bilmiyorlar herhalde onu söyleyenler... 27.5 yılımı buna ayırdım. Muhtarların mütevazi de olsa bir bütçesi olması lazım. Muhtarlık kamu kurumu olarak kabul edilmiyor. Muhtarların yüzde 99''unun bundan haberi bile yok. Dolayısıyla belediye başkanları muhtarlarla ortak proje yapamazlar. Bunun değişmesi lazım" dedi.